• bir deri rahatsizligi.. deriye rengini veren pigmentlerin bi sekilde renk vermemesiyle meydana gelir.. rengini alamiyan deride beyaz olur.. genelde ellerde ve yuzde gorulur.. kafa derisinde goruldugu takdirde, cikan saclarinda beyaz olur..
    tedavisi vardir, ancak tedaviden olumlu sonuc alinabilmesi hafif zordur, %30-35 gibi biseydir..
    kotu bir rahatsizliktir, toplumun ilginc tepkileriyle karsilasilabilir, "anaa bu ne lan" diyebilirler, yada "ahaa saca bak la beyaz la anaa bak la bak la" diyebilirler.. hatta derler..
  • güneşin hasta bölgelerde yanıklara sebep olabileceği hastalık.
  • kolsuz agop diye bir doktorun kesinlikle iyileştirdiği söylenen hastalık. ama randevuyu 1 sene sonraya verebildiği için çok beklemek gerekiyor. denemeye değer.
  • en bilinen tedavi sekli puvadir,ama onda da %100 bir iyilesme sansi yoktur.isin tedavisi gormeden 2 saat kadar once bir ilac icilip sonra da sagaltim gorulur.sagaltim sonrasi da gece yatana kadar gunes gozlugu ile dolasilir.genelde haftanin 4 gunu isina girilir.en cabuk yuzdeki lekeler kapanir,eger 1-2 ay icinde sonuc alinmazsa tedavi birikilmalidir.yapabileceginiz tek sey stresten ve gunesten uzak durmaktir.
  • insanlar bulasici sanip el sikismak bile istemezler bazen.sosyal bir hastaliktir biraz..yas ilerledikce o da ilerler kimilerinde ve sonunda bembeyaz olursunuz.
  • hasta yakınının ve hatta hasta olanın genel olarak farkedemediği ama, yaşam biçimini ve karakteri şekillendirebilecek bir güce sahip hastalıktır.
    (bkz: vitiligo ile yaşamak)
  • kolsuz agop'un bile iyileştiremediği genetik faktörü yüksek hastalık...
  • 17 ağustos depreminden şahsıma kalmış ufacık miniminnacık bir hediyedir. rivayet olunur ki genetiktir fakat ortaya çıkışının tek sebebi psikolojik etkenlerdir.eğer hastaysanız ve böyle sıkı bir üzüntüyle geçmiş bir haftadan sonra ayna karşısına geçip şöyle bir bakının. bilmem kaç santmlik yeni lekeleriniz size gülümseyecektir.
    tedavisi fazlasıyla zor ve uzun sürelidir. pek çok insanda hiç bir yönteme cevap alınamazken, şanslı bir kısmında uzun bir sürede de olsa iyileşme görülür. (ben bir santimetrekarelik bir alan için haftanın 4 veya 5 günü kortizonlu kremler kullanarak 2 senede cevap alabildim, başardım evet. yeri geldi azim yaptım, taş deldim)

    tedaviye cevap alınamayan kişilerde leke sayısı ve yüzeyi çok ise son çare olarak ışınla kalan bölgeler de beyazlatılır, topyekün temizlikle albino bir bünye yaratılır.

    lekeler genelde göz, dudak çevresinde, eklemlerin üstünde ve ellerde görülür. deride beyaz lekelerin çevresindeki kısımların rengi normalden daha da koyulaşır, böylece lekeler daha çarpıcı, daha parlak bir görünüme kavuşur, ergenlik sivilcesi gibi güzelliğinize güzellik katar, megoloman olursunuz. lekeler tüylü bölgedeyse(kaş altı, kirpik altı, saç derisi) bölge üzerindeki tüyler de beyazlar, dalmaçyalı olursunuz.

    tedavisi çok zor ve sabır gerektirir. 17-18 yaşın altındaysanız ışın tedavisi alamazsınız. kortizonlu kremlere talim edersiniz. bu da ışın tedavisine göre kat be kat uzun sürecek bi tedavidir. deriyi inceltip delme ihtimali bulunduğundan kesinlikle aylık kontrolleri ihmal edilmemelidir. kullandığınız şey kortizondur, hele de ergenlikte kullanıyorsanız hormon dengenizin ağzına sıçar, dişiliğinizin eline verir.

    eğer vitiligo sahibi bi insansanız güneşe nanik yapmayı öğrenmeli, vampirleri sevmelisiniz. insanlar "20 faktörlü krem aldım çok hassasım ben" derken 60+ faktörlü kreminizi gösterip el sallayın, o kremi cevşen misali yanınızdan eksik etmeyin. kış ortasında eşek öldüren güneşe bile kremlenip çıkın, arkadaş ortamınızda taşak konusu olun. hmm lakin avantajını da göz ardı etmeyin, hastalığınız 19 mayıs stadyum çalışmalarına katılmanıza engeldir, gönül rahatlığıyla şeref tribününde yerinizi alıp güneş altında spastik taklidi yapan arkadaşlarınıza fötr şapkanızı sallayabilirsiniz.

    5 yıldır cebelleşen bir insan olarak derim ki güneşten uzak durun, e vitamini almaya özen gösterin ve stresten kati bir suretle uzak durun. zira 1 haftalık bir üzüntü 4-5 cmlik yepisyeni bir leke, dolayısıyla 2-3 sene tedavi demektir, şiddetle kaçınınız.
    lekelerimizi sevelim, sevmeyelenlere sevdirelim.
hesabın var mı? giriş yap