10 entry daha
  • çayın harareti aldığı efsanesinin gerçek olması.

    geçenlerde bir arkadaş şöyle birşeyler yazmıştı: (#53277252)
    kendisine şükranlarımı iletiyorum. böyle ilimle irfanla uğraşan arkadaşların yazdığını görmek beni mutlu ediyor. yalnız ortada bariz bir hata var ki bunu düzeltmemiz gerekiyor.

    hepimizin bildiği gibi hararet sıcaklık anlamına geliyor. (bkz: hararet)
    ancak "çay harareti keser" lafındaki hararet sıcaklık değil susuzluk anlamında kullanılıyor. mesela çok susayınca "yandım" diyoruz. bu üzerime battaniye atıp beni söndür demek değil, susadım demek.

    peki çay harareti, yani susuzluğu keser mi? elbette. her sıvı gibi çay da susuzluğu azaltır.
    peki o zaman neden "su harareti keser" denmemiş?
    işte burada da, halk arasında su içme yöntemine ilişkin yaygın bir inanış devreye giriyor.
    halk arasında kısa sürede çok miktarda su içmenin zararlı olduğuna inanılır. (bunun gerçekten zararlı olup olmadığını bilenler bir zahmet açıklasın.)
    çok susayan, yani harareti olan biri, susuzluğunu gidermek için bir anda çok fazla su içmek isteyecektir.
    işte "çay harareti keser" diyenler aslında diyor ki, birden çok su içeceğine çay iç. çayı yavaş içmek zorunda olduğundan, az miktarda sıvı alarak susuzluğunu bastıracaksın. ilk susuzluğun geçtikten sonra istersen su da içebilirsin.

    yani meseleyi biyolojik açıdan incelemeden önce türkçe öğrenmemiz gerekiyor. (bunlar hep ortaokul öncesi yabancı dil öğreniminin yan etkileri.)
    bir de halk irfanını fazla hafife almamayı.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap