9 entry daha
  • televizyonun kotulukleri saymakla bitmez de en buyuk kotulugu herhalde daha once hic bilinmeyen, taninmayan, varligindan dahi haberdar olunmamis bir insani tanitmasi, ismini filan ogretmesi oluyor. kendisi bu bu insanlara ornek olarak kabul edilebilir. gazeteciligini bilmiyorken televizyondaki life style programciligi ile tanismak ilginc oldu. anlasilan gazeteciliginde tatsizliklar haksizliklar olmus ve televizyon gunleri baslamis. programlarinin icerigi hakkinda diyecegim az, kendisinin tarzi hakkinda ise cok olur. oyle sapkalarla, takilarla "cok tarzim bobo chic giyiniyorum" demekle oyle olunmuyor. ah o yuzukler, ah o kolye, o kupe hepsi bir arada birbirinden uyumsuz ve seyreden icin rahatsiz edici. ustundeki bir de satenimsi garip bir cache-coeur gibi bluzu geciyorum ve tabii daha once deginilmis muthis kotu röflesini hic yazmiyorum bile. naan ve sidika ugruna bayagi bir gorsele katlanmisim. bir de catal bicak kullanamiyor. "herkes kullanmayi bilmek zorunda mi kardesim" diye gelinmesin; uzerim. eger bir insan televizyonda sehir konulu baslikli yemek/lifestyle programi yapiyorsa, konusurken de agdali sifatlar kullaniyorsa, yemek yemeyi de bilmeli, catal bicak kullanmayi da. anadoludan yerel lezzetler programi yapmadigina gore programina ismini veren "sehir" kelimesinin altini doldurmali.
182 entry daha
hesabın var mı? giriş yap