3 entry daha
  • genç kuşağın en yetenekli dış politika analistlerinden.

    ışid’le mücadele ve türkiye
    13 eylül 2014 cumartesi 04:14

    serbest kürsü'nün bügünkü konuğu göktürk tüysüzoğlu. tüysüzoğlu, ışid ile mücadeleyi ve türkiye'nin bundan nasıl etkileneceğini yazdı.

    suriye ve ırak topraklarında “vahşet” ile anlamlanan ve bir toplumsal/siyasal yapı kurgulamaya çalışan ve bu anlamda da terör eylemlerini hız kesmeden sürdüren ışid’e karşı verilecek mücadele, abd başkanı barack obama’nın açıkladığı “plan”ın ardından artık tüm yönleriyle ortaya çıkmaya başladı. obama’nın açıklamaları, hiçbir batılı ülkenin ya da nato üyesinin suriye ve ırak’a kara operasyonu düzenlemeyeceğini, havadan gerçekleştirilecek nokta operasyonlar ile ışid’in zayıflatılacağını ve öldürücü darbeyi vurmanın ise bölgenin yerel unsurlarının işi olduğunu açıkça vurguluyor.

    yerel aktörler
    peki, kimdir bu obama’nın planında altı çizilen yerel aktörler? her şeyden önce, ırak merkezi yönetiminin rolünün altı çizilmiş durumda. tabii bu noktada türkiye’nin de elini güçlendirecek bir değişim yaşandı. nitekim gerek türkiye’nin, gerekse de kürtlerin karşı çıktığı nuri el maliki başbakanlık koltuğunu haydar el ıbadi’ye bıraktı ve cumhurbaşkanlığı yardımcılığına getirildi. hatta bu değişimin gerçekleştirilebilmesi noktasında abd ile iran ortak noktada buluştu ve bir “nefret objesi” haline gelmiş olan maliki, koltuğundan uzaklaştırıldı. böylece ırak merkezi hükümetinin ulusal/bölgesel meşruiyeti arttı. hiç şüphesiz, ışid’e karşı verilecek mücadelede en ön safta yer alacak olması, elde edilecek başarıya paralel olarak ırak merkezi hükümetinin meşruiyetini daha da arttıracaktır.

    obama’nın altını çizdiği operasyon bağlamında bölgesel meşruiyetini arttıracak bir diğer aktör ise iran. zira iran, gerek nuri el maliki’nin iktidardan uzaklaştırılması hususunda verdiği destek, gerek “kudüs birliği” eliyle sağlayacağı operasyonel katkı, gerekse de askeri ve lojistik çerçevede sağlayacağı tamamlayıcı yaklaşım ile kara operasyonu ekseninde ırak’ın ve ışid’e karşı kurgulanacak uluslararası koalisyonun en önemli üyesi haline gelecek. hiç şüphesiz, bu durum, ırak ve suriye’de yaşanan siyasal kriz ekseninde iran’ın söz söyleme ve uluslararası algıyı şekillendirebilme yetisine katkı sağlayabileceği gibi, bu ülkenin bölgesel bir dengeleyici/lider olabilme yönündeki iradesine de uluslararası bir meşruiyet kazandıracaktır. tüm bu faktörler ortada iken, türkiye’nin de iran ile olan ilişkilerine gerçek bir stratejik boyut kazandırma anlayışını içselleştirmesi ve özellikle iran üzerinden şiilere yönelik olarak gerçekleştirdiği “rekabet” algısını işbirliği temelinde farklılaştırması gerekiyor.

    kürt yönetimi
    bölgesel kürt yönetimi ile pkk/ypg unsurları ise obama’nın bahsettiği hava operasyonunu tamamlayacak en önemli kara unsurları arasında görülmeli. bölgesel kürt yönetimi’ne bağlı peşmerge gücü, musul’un işgalinin ardından ırak ordusu’nun da çekilmesiyle ırak’ın kuzeyinde görülen ışid yayılmacılığına karşı koymaya çalışan en önemli operasyonel kuvvet olarak zaten ciddi bir toplumsal/siyasal meşruiyet kazanmış durumda. c. türkiye’nin, bölgesel kürt yönetimi ile ilişkileri ekonomi ve enerji tabanlı bir stratejik işbirliği eksenine oturmuş durumda. ancak bölgenin ışid ile mücadele bağlamında elde ettiği siyasal desteğin orta vadede bölge yöneticileri tarafından dillendirilen “bağımsızlık” söylemine desteğin de artması anlamına geleceği ortada. hiç şüphesiz, bu durum en fazla türkiye’yi etkileyecektir. bu nedenle, şimdiden bu duruma hazırlıklı olunması gerekir.

    pkk/ ypg
    pkk/ypg unsurları ise, ışid ile mücadele bağlamında peşmergelere yardımcı oluyor. hatta başta türkiye kürtleri olmak üzere, kürtlerin önemli bir bölümünün pkk çizgisi ile bölgesel kürt yönetimi arasındaki rekabetin/anlaşmazlığın artık giderilmesi gerektiği yönünde bir söylemi benimsediğini de görüyoruz. bu bakımdan, ışid faktörü, kürt ulusçuluğunun yekvücut hale gelmesi/getirilmesi yönünde önemli bir dışavurum haline geldi. ışid ile mücadele ekseninde peşmergeye verilecek silahların önemli bir bölümünün pkk’nın eline geçeceği de unutulmamalı. bu bakımdan, türkiye’nin pkk’yı dengeleyebilmek için bölgesel kürt yönetimi ile geliştirdiği ilişkilerin orta vadede işe yaramama ihtimali artıyor.

    esad yönetimi
    ışid ile mücadele ekseninde uluslararası meşruiyetini arttıracak bir başka aktör ise esad yönetimi olacaktır. zira obama’nın da açıkladığı üzere, ışid ile mücadele suriye topraklarını da kapsayacak. hatta abd ile suriye yönetimi arasında, almanya eliyle bir istihbari köprünün oluşturulduğuna yönelik haberler de batı medyasında yayınlanıyor. türkiye’nin esad karşıtı tutumunun bu durumdan nasıl etkileneceği ise tam bir soru işareti. suriye’de muhalefetin tam anlamıyla köşeye sıkıştığı ve ışid eliyle adeta “şeytanlaştırıldığı” bir ortamda türkiye’nin suriye politikasını değiştirmesi ve duygusallığı terk ederek rasyonel davranmaya başlaması gerektiği de ortada.

    türkiye nasıl etkilenecek
    ışid’e karşı karada mücadele verecek aktörlere göz gezdirdiğimizde, bu yerel unsurların çok büyük bir bölümünün türkiye’ye şüpheyle yaklaştığı ya da türkiye’nin onlara şüpheyle yaklaştığını görürüz. bu bakımdan, abd’nin planı doğrultusunda “başarı elde etmesi” öngörülen aktörlerin elde edecekleri başarı onların türkiye ile olan ilişkilerinde “siyasal ve bölgesel meşruiyeti” ele geçirmesi ve güçlenmesi anlamına gelecektir. hiç kuşkusuz, bu durum, dış politika stratejisini değiştirmediği müddetçe türkiye’ye olumsuz anlamda etki edecek ve türkiye’nin bölgesel anlamda ikinci plana itilmesine yol açacaktır.

    kaynak: http://www.yurtgazetesi.com.tr/…turkiye-h60929.html
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap