9 entry daha
  • sen eskiden böyle değildin truman. yani eskiden derken tamamen kendi okuma sıramı baz alaraktan... [başka sesler başka odalar > tiffany'de kahvaltı > bukalemunlar için müzik > gece ağacı]. lafı bu kadar dolandırmazdın. tamam, amerikan romanının genel bir anlat baba anlatalım hali tavrı her daim vardı. sen, yenilikçi amerikan romancılarından biri sayılmana rağmen, yine öyle kahramanlarının ailelerini, yaşadıkları yerleri mekanları, kimi zaman günün hava raporunu biraz uzatırdın ama sadede gelmeyi bilir, okuruna "hacı yeter siktin gözümü, de diyeceğini" dedirtmezdin. ya da ben eskiden daha sabırlıydım truman, bu da bir olasılık. sen oturup bana romanın başkahramanın 6. dereceden akrabası olan ve olay örgüsüne katkısı sıfır bir tipi 6 sayfa boyunca anlatsan sonraki 6 sayfayı da, bu 6. dereceden akrabanın yaşadığı yerin birleşik devletler coğrafyası içinde en ayrıntılısından bir konumlanmasına ayırsan, bi 6 sayfa da diyelim ki adı suzy olan bu 6. dereceden akrabanın bir pazar ayinine giderken ruhunu sıkıntı bürümesine yol açan parçalı bulutlu havadan dem vursan oturup hayran hayran dinler, ne güzel dedin truman'ım, çayını tazeliyim mi diye memnuniyetimi ve dahi kitaba devam kararımı dile getirirdim. gel gör ki ben artık o eski ben değilim,* ve sanırım bu kez sen çok uzatmışsın. diyeceğim o ki, "soğukkanlılıkla" adıyla türkçede hayat bulan kitabına başladım, 50 sayfa bitirmiştim ki ne göreyim, bir arpa boyu yol almışım. o anlattığın bay clutter metroda karşıma otursa tanırım, ha keza karısına rastlasam bilirim ama çok sıkıldım truman. yani o kadar gereksiz ayrıntı var ki, insanın yeni gazetecilik diye akım çıkarana bir, peşinden gidene iki diyesi geliyor [mesela bak thomas bernhard da öyle gazete haberi filan bir şeyler yazdı ama* adamdaki yazı ekonomisini gör, max. 1,5 sayfada bitirmiş olayı her haber için, sen kalkıyorsun tek haberden 400 küsur sayfa; el insaf]. galiba in cold blood'ı bitiremeyeceğim. zaten bu gerçek olay anlatılarının bende hep peşin bi burun kıvırması vardır (oğuz atay'ın bir bilim adamının romanı'nı filan düşünüyorum da... - hoş günahını almamalı, o ısmarlama sayılır). neyse, arada böyle olur yazar - okur arasında, bir kitabını da beğenmeyivereyim. gönlünü almak için söylemiyorum, tiffany'nin, başka odalar'ın hala tadı damağımda. sana da uzun muzun dedik, baktım entry kolum kadar olmuş, o da ayrı truman'cım, -halbuki ben isterdim "süper olay" yazayım, oracıkta kapansın- öpüyorum.

    sincerely n. caine
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap