georgios hacianestis

• son derece onurlu bir askerdir. bizde herşey şaçma bir düaliteye indirgenir. bir biz varızdır bir de ya bize düşman olan gavur ya da bizi adam etmek medeniyet öğretmek isteyen batılı yüce insanlar. birincisinin örneği olarak general hacıanesti diğerinin örneği olaraksa misal george soros gösterilebilir. bir aralar ikincisi konusunda gustav verhoegen de popülerdi ama ab'nin (aslında almanya'nın) büyük güçler arasındaki yarışta geride kalması sonucu o da arka plana itildi.
  
  general hacıanesti'nin hatırasını gölgeleyen, diğer yapıp ettiklerinin görünmemesini sağlayan şey atatürk'le yaşadıkları bir polemik. göreve gelir gelmez bir demeç vermiş; "tüm cepheyi gezdim ama mustafa kemal adında bir komutana rastlamadım". atatürk o sıralar tbmm başkanlığı görevini deruhte etmektedir ve cephede değildir. sonrasında malum mareşal rütbesi ve başkomutanlık göreviyle cepheye dahil olacaktır. neyse işte bu hikayenin sonunda atatürk'ün dumlupınar'daki meşhur saldırı esnasında "hacıanesti gel de kurtar ordularını" diye bir söz söylediği iddia edilir. (muhtemelen doğrudur)
  
  hikaye bu haliyle bize anadolu'yu işgal eden yunanlıya atamızın verdiği tarihi ayar şeklinde yansıtılmıştır. halbuki general hacıanesti, izmir'e çıkan, izmir vilayet konağına türk bayrağını çiğneyerek giren komutan değildir. göreve çok sonra 1922 yılında gelmişti. aslına bakarsanız anadolu harekatına karşı çıkan politikacılardan biridir. bu grup (yani işgale karşı olan kralcılar) 1920 yılında "küçük ama şerefli yunanistan" sloganıyla iktidara geldi ve hacıanesti 1922'de sakarya muharebesi'ndeki yenilgi üzerine büyük ihtimalle geri çekilme harekatını yönetsin diye iş başına getirildi. öyle ya ben bir harekata karşıyım ama beni o harekatın başına koyuyorsanız benim o işi baltalayacağımı da hesaba katmışsınız demektir.
  
  neyse bu varsayılan geri çekilme tbmm kuvvetlerinin ofansif harekatıyla bozguna dönüştü ve bilindik denize dökme, sikertme edebiyatına kaynaklık etti. elbette bunu yazma amacım "adam zaten çekilecekti niye saldırıyonuz" gibi saçma bir iddiada bulunmak veya kurtuluş savaşı'nın askeri yönünü küçümsemek değil. o harekat olmayıp barışçıl bir yol izlenseydi muhtemelen ateşkesle toprak elde etme yoluna gidecekler izmir'i, bodrum'u elde tutmaya çalışacaklardı. ben olsam öyle yaparım çünkü...
  
  amacım milliyetçiliğin mutlak çatışmaya yol açacağı tezine karşı koyabilmek. yunan olan, yunanistan'da hükümete gelebilen ve yunan milliyetçisi de olmasına rağmen anadolu işgaline karşı çıkabilen kimseler vardır.
  
  son olarak idamı esnasında bir hakarete uğradığı bilgisi yanlıştır. 6'lar yani anadolu bozgununda suçlu oldukları varsayılan yunan hükümeti üyeleri aynı anda idam mangasının karşısına çıkarıldılar. içlerinden sadece başbakan gounaris tifoya yakalandığı ve ayakta duramadığı için bir sandalyeye oturtulmuştu (ters değil ama düz) diğerleri ayaktadır. hatta general hacıanesti tam bir asker gibi esas idamı esas duruş göstererek beklemişti...