7 entry daha
  • bilene az rastladığım ve bundan mutlu olduğum ayhan kırdar'a ve ona ait korku şiirinden herkes nasiplenebilir; geziden önce, gezide ve geziden sonra. son üç mısrada pablo neruda'ya selam yollamıştır. ruhu şâd olsun.

    korku

    ağacın birine bir balta dayalı
    o ağaç benim
    diz boyu yaprak dökmüşüm düşünceden
    çıkabilmek ah çıkabilmek
    bu bin yıl süren geceden

    bir kedi
    dayamış akvaryumun camlarına cam gözlerini
    o balık benim
    yüreğim ağzımda bir jiklet
    günün her saatinde çiğnediğim
    yaşamak güzel yaşamak iyi
    yaşamak gümüş bir olta gibi işlemeli

    kuşkulu nehirler birikiyor denizime
    denizimi korsanlar basıyor
    kanlıkurukafalardan bayraklar dizili dört yönüme

    yasak bölgelerin toprağı mayın yüklü
    o toprak benim
    hiç yeşermedim ama hiç mi hiç
    ne yağmur ne güneş
    ne kurt ne kuş ne çoban
    zaman biberli bir lokma gibi boğazlarımda duran
    ak düşlerime kan sıçrıyor korkuyorum
    korku kirli bir kandır yüreğimde dolaşan

    mevsimler duman duman
    mevsimler dört vagonlu bir tren
    çanlı
    çıngıraklı bir çalar saat ömür denilen
    ki nurdan bir el kurmuş
    ve ölüm
    bir sarkaç olmuş üstüme üstüme varıp gidem
    hangi kapıyı açtımsa bıçak biliyorlar
    hangi yola çıksam karanlık
    birkaç kırık karanlık birikiyor içimin çukuruna
    önce ellerim diyeceğim önce ellerim
    -ellerim defalarca sarı ellerim defalarca keder-
    korku yağmurunda paslanmış antenlerim

    ben korku denizindeki balık bitkin
    ben korku dalındaki yaprak soluk
    ya sen ya siz ey aşk dostluk
    nerdesiniz

    parmaklarım demir parmaklı bir kapı
    her şafak söküşte alnımı dayadığım
    ağladığım
    sizler için ağladığım kendim için ağladığım
    doğmak: düşman kazanmak
    doğmak: bir düzüne diş ve bir avuç tırnak
    doğmak: bir hançer gibi çıkıvermek kından

    -gelin de görün caddeler kanrevan
    gelin de görün caddeler kanrevan
    gelin de görün caddeler kanrevan-
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap