4 entry daha
  • halka ait olması gereken bir hareketin stk'lar tarafından inceden ve sinsiden ele geçirilmeye çalışılmasına tepkidir. bu tepkinin sloganıdır.

    hareket başladığında ne kadar masumdu lan. hepimiz birlikte, tayyip'e karşı... ve ardından, ikinci, üçüncü gün yer kapmalar, bölge belirlemeler başladı. şu oluşum senin, bu örgüt benim, tuzunu kapan koştu meydana. ortalığı bayraklar, flamalar, kırlangıçlar bastı.

    (ha, bir oluşuma gönül veren aktivistlerin parka gelmesine hiçbir itirazım yok, hatta özellikle ilk cuma direnişe katkıları yadsınamaz. onlar olmasaydı çarşı'nın taksim'e çıkmasına bile gerek kalmazdı; konu birkaç saatte kapanırdı. helal gençler. o ayrı.)

    şu anda taksim'in görünüşünün 1 mayıs'takinden farkı yok. "renksizler", yani hiçbir yapılanmaya bağlı olmayan, direnişe kendiliğinden katılan kitleyse yerli turist durumuna düşmüş. küsüyorlar. halk olarak başlattıkları hareketin stk'lara reklam olmasına bozuluyorlar. ucuz megafonlardan cızırdayan, '70lerden kalma sloganlardan rahatsız oluyorlar.

    (gördüm, duydum, özetle tanık oldum: akustik gitarını, bağlamasını alan arkadaşlar çevrelerindekilere basit bir dinleti verecekler. onlar başlar başlamaz ses tesisatından bet bir kadın sesi klasik, köhne "heee - be... heee - be... he be be be be!" sloganlarına başlıyor. yani aynı zamanda #megafonsuzgezi ve #hoparlörsüzgezi de diyorum.)

    ben ne sağcıyım, ne solcu - hatta futbolcu bile değilim. direnişe destek vermek için her gün uzun yollar katettim; gerek taksim'deydim, gerek akaretler'de, barbaros'ta. ve tabii gezi parkı'ndaydım da. oradaki güzel insanlarlaydım. parkın kimliğini kaybedip bir stk fuarı haline gelmesini üzüntüyle izledim. stk flamaları, bayrakları, hoparlörlerden bağırılan "deevrimci - diireniş - engelleeneemez!" ne yazık ki beni o ortama, o parka (anlık da olsa) yabancılaştırdı.

    park dediğin miting alanı değildir. gider yayılırsın, kendini topraklarsın, huzur alırsın. kimsenin akustik müzik yapmasına karşı değilim... ya da haydi namuslu yazayım: davul-zurna, tulum vb de kafa sikiyor. saatlerce aynı, bangır bangır. (bkz: solculuğa giriş - halay 101) olmasa. bu hareketin içindekiler birbirlerine de saygı duysa da en azından propagandalarını makul ölçülerde ve az sayıda pankartla, sessizce yapsa. keşke lan.

    bir susun da rüzgarı duyalım, kuş sesi dinleyelim be.
131 entry daha
hesabın var mı? giriş yap