33 entry daha
  • ferit edgü'nün yazdiği, erden kıral'in filmlediği kan donduran, hem de hiç sebepsiz kan donduran gerçeklik. belki en güzel özeti "niçin yazıyorsun?" sorusuna verilmiş bir "kendimi kurtarmak için" cevabıdır.

    "elbet sabah da olur, zamanı gelince, elbet, yalnız kentlerin, denizlerin, düzlüklerin üstünde doğacak değil ya güneş, elbet burda da, olduğumuz yerde de, karların, buzlu kayaların üstünde, ağaçsız çıplak dağlarda da doğar güneş, tüm güzelliğiyle, tüm korkunçluğuyla."

    ....

    "alaaddin geliyor. gece.

    hoca, benim kardeş hasta, diyor.
    nesi var? diyorum.
    ateşi var çok, diyor. ölecek.
    ilaç vereyim mi? diyorum.
    hayır, portakal ver, diyor.
    portakal yememiştir hiç."

    ...

    "...ve bir gece seni uykundan uyandıran
    eski sesler, bir yığın sesler
    çocuk viyaklamaları, kadın inildemeleri, ağlayışlar sirenler-
    dağ başında da gelip bulurlar seni.

    buldular beni."

    ...

    "yarın dağıtacağım bunları isteyenlere.

    katlayacağım. birer muska yapacağım, ilaç veremed,iğim, hekim bulamadığım, derman bulamadığım bu insanlara dağıtacağım. alın. kâfi. şâfi. âfi'yi bir meşine sarın, boynunuza, kolunuza, karnınıza asın. size verecek başka hiçbir şeyim kalmadi, diyeceğim."

    ...

    "... ama yaşam, beş aşağı on yukarı her yerde aynı, dedim."

    ...

    "nicedir burada kendimi arıyorum, kapısının önünde, kapısını açıp evine girmek için karanlıkta yitirdiği anahtarını arayıp bulamayan, çıldıran, kapısını kıramayan, bir çaresiz, bir garip kişi gibi burda, garip, tanımadığım insanların arasında. öleyim. kendimi ararken, onları/başkalarını/başka insanları buluyorum."

    ...

    "tanrım, var olmayan tanrım, kime yakaracağım?"
207 entry daha
hesabın var mı? giriş yap