3 entry daha
  • çağatay bey'in kayıtsız tavrı yüzünden tekrar uğramayacağım mekan. aramızdaki diyaloğu aynen aktarıyorum.

    -merhaba, böyle evimizde french press'te içmek için biraz kahve almak istemiştik. alıp götürebiliyor muyuz yoksa burada mı içiyoruz?
    +hangisinden?
    -ilk defa geliyoruz da tavsiyeniz varsa seviniriz.
    +zaten şu anda elimde iki çeşit var.
    -tamam, burada içebiliyor muyuz peki?
    +şu anda kalmadı (bu arada saat öğleden önce 11 civarı)
    -sizin çektiklerinizden burada içebileceğimiz başka kahveniz var mı?
    +yok.
    -o zaman biz biraz alıp evde deneyelim. tadı nasıl, çok sert mi?
    +sizin damak tadınızı bilmiyorum.
    -biraz bilgi verseniz, hani hoşumuza gitmezse diye?
    +bunlar dünyanın en iyi çekirdekleri.
    -peki o zaman. alalım bunlardan. peki başka çeşitler ne zaman gelir, farklı kahveleri de denemek istediğimiz için soruyorum.
    +şu anda bunlar var, taze olması için elimdeki bittikçe yenisini çekiyorum.
    -peki, teşekkürler.

    ne bir hoş geldiniz, ne bir gülümseme, ne de sorduklarımızın cevabı dışında ikinci bir cümle. evde kahveyi içerken konuşmamızı hatırladığımdan olsa gerek kahve pek bir keyif vermedi.
227 entry daha
hesabın var mı? giriş yap