5 entry daha
  • bir arkadaş dublajda "ahır" kelimesini, kelime iyelik eki alınca galiba diğer ses düşmesi olan kelimelerle kaşıtırıp "ahrını" şeklinde telaffuz etmiş. "ahır" kelimesi, aslen farsça'dır ve divan-ı lügat-it türk'te de geçmiştir. 'büyükbaş hayvan barınağı' demektir.

    köken olarak kelimenin "hor"dan türediği rivayet olunur. "hor görmek"teki "hor"la doğrudan irtibatı var mıdır, bilemiyorum. farsça'da "aher", "ahar" kullanımları görülmüştür. "imrahor" kelimesi de aynı köke mensuptur; "mîr" ile "ahar" terkip olmuş (mîr-i ahar) ve "imrahor" türemiştir.

    imrahor, kısaca 'ahır emiri' ya da "at bakıcısı" demektir; ama ıstılahen "padişah ahırlarına ve onlarla ilgili gereçlere bakmakla görevli kimse" anlamı kazanmıştır.

    şimdi "ahır" kelimesinin, iyelik eki aldığında "ahrın" sesine ve şekline tahvil olması için kelimenin kökünün "ahr" olması gerekir. sabır(sabr-ın) gibi, fetih(feth-in) gibi, metin (metn-in) gibi. bu arada "alın", "burun" gibi türkçe bildiğimiz kelimeler iyelik eki aldığında neden harf düşmesi olur, merak konusudur.

    "burun" ve "alın" kelimelerinde kural dışı bir kabul sözkonusudur. kaideye göre lafız ve telaffuz, "alının", "burunun" şeklinde olmalıdır, çünkü burada ses düşmesi için bir gerekçe yoktur. ayrıca esas türkçe'de "n" sesi genizden gelir, yani nazaldır. (şu "öztürkçeci" arkadaşlar biraz okusalar, dillerine bakışları epey bir değişecek ama nerdeee! dogma ve taassup dizboyu! anlatamıyoruz da! allah hidayat versin!) biraz düşününce sizler de benzer türkçe kelimeleri rahatça tespit edebilirsiniz!

    "ahır" kelimesi, nasıl bir ek alırsa alısın, "ahır" olarak kalır, ne ses düşmesine uğrar, ne ses türemesine.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap