39 entry daha
  • "her şey anlamını yitirdiğinde, tutarlılık adına, televizyonda yayımlanan la liga ve bundesliga maçları da anlamını yitiriyor."

    bir süre yere paralel gittikten sonra yavaş yavaş, bitmesin diye okunup son 10 sayfasını tadımlık bıraktıktan yaklaşık bir ay sonra, canımın çok sıkkın olduğu bir gece kitabın çıktığı haberini alınca tarifi zor bir sevinç ile doldum. birkaç gün kitabın peşinden koştuktan sonra nihayet dost ta buldum ve koşar adımlarla eve ulaşmaya çalıştım. otobüste birkaç kez sayfaları açıp kapattım. heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. eve gelip çay demleyip okumaya başladım. çünkü barış bıçakçı okumanın ritüelinde çay demlemek ve köşene çekilmek vardır zira sinek ısırıklarının müellifi'ni okurken çayı ve odanı/köşeni yeniden beller ve seversin.

    diğer kitaplarını okumuş ve barış bıçakçı hakkında az bilinenleri naçizane duymuş biri olarak kitabın otobiyografik ilerlediğini daha ilk bölümden anladım. (iş bu entry yazılırken kitap bitmesin diye iki günde yarıya gelebildim-yarıdan bildiriyorum)

    yazma "derdi" ile, aforizmalar "derdi" ile, ilişkiler ile, aşk ile, dostluk ile ilerleyen "toplu konut" kitabı...

    her bölüm sonrası "bunu bari yapma barış abi" deyip evin içinde dolanıp, çayı tazeleyip yeniden sayfalara döndüm.

    benim için özel bir tarafı da oldu kitabın; başından beri barış bıçakçı ile salinger arasındaki ilişkinin farkında ve bunun hoşluğu ile mutlu olan biri olarak, kitabı almadan birkaç gün önce salinger'in muz balığı için mükemmel bir gün öyküsünü okuyup sonra öyküye atfı sinek ısırıklarının müellifi'nde görmem olmuştur.

    yüzümdeki mutluluk ise uzun zamandır hissetmediğim bir boşluğu kapatmış olmalı.
452 entry daha
hesabın var mı? giriş yap