7 entry daha
  • şehirden çok kasabavari bir havası vardır, kendisinde görülecek çok bir şey yoktur aslında. futbol takımından başka erasmus değişim programıyla gidebileceğiniz tu kaiserslautern bilinir. etrafta ucuza ulaşılabilecek güzel yerler vardır, mesela heidelberg*, mannheim,*** trier*, frankfurt*, biraz daha uzağında stuttgart, tübingen* . paris de yakın ama araba veya trenle gidilir ancak çünkü ryanair'in uçuşu yok. bazen db*nin kampanyası olur ucuza tren bileti bulabilirsiniz, veya mitfahrgelegenheit var her zaman.* en kötü yanı ryanair havaalanının ulaşımının zor olması, mannheim'a gidip shuttle'a binmek gerekiyor ama gece abuk saatlerde mannheim'a tren bulmak zor.

    kaiserslautern'e gelen şanssız turistlerin mutlak gittiği kaiserbrunnen adında bir çeşmesi vardır, kentin önemli figür/özellik /nesnelerinin heykellerinden oluşan. dev balık heykelinin üstüne oturup resim çektirmek farzdır. ortasından nehir geçmeyen nadir alman şehirlerinden belki ama güzel yüzme havuzları vardır, hatta birisi avrupa'nın en büyük yüzme havuzuymuş. yazın yatın havuz başına çimlerde güneşlenin.* yemek derseniz alman mutfağını deneme fırsatım olmadı desem garip olmaz heralde. o kadar geldik sosis** dışında bi alman yemeği yiyelim bari desek de ya böyle bir restoran yok ya da biz bulamadık. hatta mensa'da bile şinitzel*-patates-makarna döngüsü vardı. tabi türklerin etkisi burada da var, merkezdeki efendi kebap iyidir, bir de pflaumenbaum'un* yanında bir dönerci vardı, gece çıkışta döneri iyi gidiyor.* bir de flammkuchen var tabi, fransız arkadaşım bunun fransız mutfağından olduğunu iddia etse de alsas'danmış aslında, o yüzden alman da sayılır bence. bunlardan yapan güzel bir restoran var kesin denenmeli. pazar günü ise çamaşırcıda makineyi çalıştırıp, merkezde pazarları açık olan nadir dükkanlardan biri olan dondurmacıda zaman geçirebilirsiniz, alternatifi pek yok.* haftasonu herkes civardaki göllere filan kaçıyor, otobüsle de gidilip piknik havasına girilebilir.

    şehirde amerikalı bolluğu olduğundan mıdır nedir barları da çoktur, alman-amerikan karışık hannenfass*, paulaner*, simpel ve witches'ı sevdim ben. merkezde copacabana, pflaumenbaum, tren istasyonuna yakın nachtschicht, underground gibi bar/gece kulüpleri de var. bir de üniversitede de nedense perşembeleri birşeyler hep olur, en azından öğrenciler mensa'nın önünde içerler sapıtırlar.*
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap