3 entry daha
  • rahmetli zamanında yeniçeriler faidelensin, sıcak günlerde serinlesin diye et meydanı'na bir çeşme yaptırır. sonra üzerinden yıllar geçer, patrona halil isyanı vuku bulur da yeniçeri taifesi hünkâra kelle isterük deyü galeyan olur. ahmet'lerin üçüncüsü, padişahların yirmi üçüncüsü sultan ne eylesin, lale devri boyunca goygoy yaptığı sadrazamı ile sadrazamının damadı olan ve dönemin kaptan-ı deryası kaymak mustafa paşa ve beraberlerinde kethüda mehmed paşa'yı idam ettirip cenazelerini öküz arabasına koydurup isyancılara teslim eder.

    isyancı takımı cesetleri alıp urganlarla kostantiniyye'de sürükleye sürükleye gezdirirler. nevşehirli damat ibrahim paşa'nın naaşını da et meydanı'nda yaptırdığı çeşmenin başına asarlar. bu durum günümüz şartlarında doğal olarak vahşet vesikası olarak karşımıza çıksa da o dönem için normal bir uygulama. her neyse, isyancı güruh buna rağmen sadrazam nevşehirli damat ibrahim paşa'nın cesedini yine denk koymaz ve lll. ahmet'in de hal edilmesini sağlamak için "bu ceset sadrazamın cesedi değildir" diyerek götürüp sarayın kapısına dayanırlar. hülasa; nevşehirlinin idamından sonra cenazesinin başına gelmedik kalmaz. en sonunda kendi adını taşıyan külliyenin avlusuna defnedilmiştir. bu külliye şu an şehzadebaşı semtindedir.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap