2 entry daha
  • paul auster'ın sunset park romanında da bahsi geçer böyle güzel ortamların.

    "...morris, joe junior'un yeri'nin yetersizliğini, eksikliklerini biliyor ama hiç müzik çalınmaması, insanı neşelendiren şen şakrak konuşmalara kulak misafiri olabilme fırsatı, geniş bir müşteri kitlesinin bulunması gibi avantajları var..."

    artık literatüre bile girecek seviyede müziksiz ortamlara ihtiyaç duyuyor insanlar. ama sanki hoparlörler gökten zembille inmiş gibi inatla dayatılıyor her ortamda müzik. ne çabuk alışmış tüketim toplumu her an zorunlu olarak müzik dinlemeye, halbuki dünyadaki ilk ses kaydı 1859'da yapılmış, hoparlör yirminci yüzyılda icat edilmiş. neyseki bilinçli toplumlar, müziksiz kafe geleneklerini sürdürerek bir ihtiyaca cevap veriyor ve bu müzik dayatmasının tek seçenek olmadığını ispatlıyorlar.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap