9 entry daha
  • garip bir büyüsü olan ve bir şekilde insanı kendisine bağlayan şehir. sevmeyene rastlamadım. genelde "içinde her şey olan küçücük bir şehir" olarak tanımlanır ki doğrudur. bahar ve yaz aylarında şenlik yerine dönen kanalı ve sahili olsun, nisandan itibaren başlayan festivalleri olsun, süper göl manzaralı yeşil parkları olsun, dünyanın en güzel kampüslerinden biri olan üniversitesi olsun, bir insanın aradığı her şeyi bulabileceği küçük ve sıcacık bir şehirdir.

    üniversite öğrencileri için daha güzeldir. millet genelde hafta içi efendi gibi kütüphanelerde ders çalışır, hafta sonları ise arkadaşlarıyla hafta sonunun tadını çıkarır. şehrin en uzak yerinden bile üniversiteye yarım saatte bisikletle gelinebilir (ki aynı mesafeden otobüs de aynı sürede gider). her cuma her fakültenin friday barı olur ve gerek o fakülteden, gerek diğer fakültelerden insanlar toplaşır, kaynaşır, canlı müzik dinler ve öğlen saat 12den geceye kadar güzel vakit geçirirler.

    tüm danimarka'da olduğu gibi insanlar birbirine güvenir ve tanıdık tanımadık herkes size selam verir. her şey düzen içindedir ve canınızı sıkan olaylara pek rastlamazsınız. 2010 yılında yapılan "dünyanın en mutlu kenti" anketinde birinci olmasına şaşırılmamalıdır.

    böyle konuşunca züğürt ağa gibi şehri pazarlıyor gibi oldum ama bir erasmus öğrencisi olarak süper bir yer olduğunu söyler ve burayı yazacak herkese tereddüt etmemelerini tavsiye ederim (tek kötü yanı biraz soğuk olan kış aylarıdır diyebilirim fakat gülü seven dikenine katlanır).
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap