7 entry daha
  • kendisi ile konuşurken bile siz sanki yazdığı şiirleri okuyormuşsunuz gibi hissettiren şair.her tür ve kıvamda insanı kendine çekebilecek şiir yoksunu ve anlamsızlığı ile büyümüş ben gibi insanları da bu çekim kuvvetine dahil olmasını sağlayan arkadaş.bir de izmir gibi güzel bir şehri bırakıp,istanbul gibi herkesin ve herşeyin aynı olduğu memlekete göç etmeseymiş,sanki daha iyi olacakmış dedirtir bazı bazı.

    en güzel şiirlerinden biri için şöyle buyrun;

    ben gidiyorum portakal / ertan yilmaz

    elma ve başka şeyler de bırakıyorum
    pastane dolabında aynı pastayı göstermiştik
    böyle başlamıştı her şey, ocaktı…

    belki burada kalamayabilirsin daha
    hem amerika’yı sevmek için artık siyah bir nedenimiz var
    bütün bağımsızlıklar buna değil miydi
    böyle başlamamış mıydı dünyayı sevmek
    korkunçtu düşünmek bir kargaşayı
    ve unutulmazlıklar en çok akdeniz’e yakışıyordu…

    geniş ağızlı ince kadehlerde sönebilir kalın gece
    eski bir şarkıymışçasına dinlediğimiz akarsu
    benim şimdi şiir dilim, kalkıp gitmeyi aklına koymuş
    böyle sürmüyor diye işini gücünü bırakmış
    böylesinden çok şey ummayacak, ılıksa kış, ılıktır
    yani işin içinden çıkılamayınca dünyayı dünyaya bırakmalı
    her şeyi kendisinde aramalı
    her izi silmek adına önce saatimi attım…

    güzeldi, her şey için teşekkürler
    akşam yemeği gibi bitmemeliydi bunca şey
    anladığım o ki yaşadığın ne varsa daha önce yaşanmış
    ilk sen değilmişsin yani böylesi bir ayrılığı yasal ve geçersiz kılan
    nasıldı istanbul, hiç tartışılmaz güzeldi
    nasıldı özlem özlem bir başka şehirde yaşamak
    bir dağ büyüklüğünde sevmek seni
    doruğuna merak her terk ediş…

    daha yaralı ne kadar durabilirim
    sanırım tükeniyor yeniden insan, böyle olmamalıydı
    vitrin anlamları çıkartmamalıydık bundan
    bu kadar ciddiye almamalıydık deltaları
    bence ikimiz de sütten çıkmış inek değiliz
    bence şimdi gülümseten bir nedendi o rengarenk çocuklar.

    nil’e çizdiğim deniz, yalnızlığa böylece beyazlık
    sakin, huzurlu, bu nedenle kemanla bomba düeti…

    bir neden arıyorken her şeye, üstüne düşen fotoğrafın
    her aşk filminde olan ayrılık, yapraksız ağaçlar göster yeter
    başına vanilyalı bir şeyler koy, beyazlar anlar
    bir neden arıyorsan eğer, her şeye verilen sevginin nedeniyse
    daha önceden vurmalılar girmeli ki kırılsın ortalık.

    seni sanki bir yerden anımsıyorum, aynı pastaydı gösterdiğimiz…

    kitap-lık, şubat 2009, sayı:124
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap