te deum
-
ne güzel uyuyordunuz hepiniz, bir kez daha ne güzel
uyuyordu bir kadın bir çocuk
daha bu deniz gelip durmamış daha pencereler dünya yüzü nedir bilmiyorlardı
böyle binlerce şey bir bahçeye bir sokağa bakmak nedir bunu bilmiyordu
benim bildiğim bir de uyanıp bakacaktınız yok uyuyup
uyandığınız sabahlar, öpüştüğünüz odalar yok
yok ağaçlar sular şiir yazdığınız masa, her gün size doğru
gelen deniz yok
manav yani dükkanını arayacak bulamayacaktı
rum fırıncı karakola koşacak böyle böyle böyle diyecek kimse
inanmayacak
bakacaksınız biri namussuzluklarının ardından ağlayacak
herkesler soracak
siz gelecektiniz sonra en sonra siz gelecektiniz pencerelere
bakacaktınız, bulamayacaktınız
asıl eskici abdullah şaşacak, abdullah çekicini örsünü
arayacak, yok.
asıl o cekicine örsüne ağlayacak hepiniz üzüleceksiniz.
sizinle gelirdi bakın çocuklar, taze marullar sizinle gelirdi
yani kapısının önüne oturdu mu hepimiz bilirdik artık iş
gökyüzündedir
(gökyüzü bir kez daha şiirime giriyor demektir.)
bakarsınız birden anlayıveririz abdullah'ın bir sabah mutluluk
dediği şeyi
birden daha bir güzel gelmesi pazartesilerinin onunladır artık
onunla gelen bir sabah erkenden gelecektir bir daha
hiç gitmeyecektir
gelmeyen güzel bir şey yoktu sizinle, bir deniz sizinle yüz kere görünürdü
durup dururken bir yere bir yıldız düşse siz geçiyorsunuz
derdik
sizi bekliyorlarmış gibi mısırlar, yoncalar bir anda büyürdü
siz dedikten sonra resimler başaklar sarıdır
bir şey sizinle mi geliyor sizinle mi dünya kötü tutar düzeltirdik
tüm iş sizinle gelen denizdeydi bir işi bitirmek başlamak bir
işe o denizleydi
yanıt
beni bildiğim elimde bir ölüm özgürlüğüm vardı, alamazlardı
(bunca şeyi bunun için anlattım örneğin ne güzel uyuyordunuz
dedim)
bir sabah salt iyiye böyle giderdi dünya
diyordum tüm düşmanlıklar böyle biter dünyada başka değil
o şehri aç bırakan adamı göremezdiniz bir daha bir daha açlık
nedir bilmezdiniz
bir düşünün bakacaktınız o düşmanlıklar açlıklar bir sabah bir
sabah hiçbiri yok
ben onu bunu bilmem bakacaktınız bir sabah her şey güzel
bıraksalardı en başta bunlar olacaktı.
bu sefer olmadı.
ilhan berk
galile denizi (1958)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap