16 entry daha
  • pir*'in deyişi olan tevhit'le ilgili (bkz: #10190601) araştırma yaparken internette şöyle bir şeyler buldum. pek beğendim, paylaşmak boynumun borcu oldu. *

    *******************************************************************

    pirimin erdiği hikmetleri taliplere sunduğu bu deyiş aleviliğin kökenine ve rehber olarak hangi ali'yi ve muhammedi referans aldığına dair kanıt oluşturmaktadır. alevilik bu şiir çerçevesinden bakıldığında islam'ı da kapsar.

    tevhid konusunda ise ancak pirimin şiirini açıklamaya yetecek kadardır.

    hakk: kendisini zuhur etme kararı verdiğinde künn dedi. hakkın dilinden bu kelime çıkar çıkmaz hakkın nuru harekete geçerek varlık evreninde şekil bulmaya başladı. hakkın sıfatları olan esma-ül hüsna denilen binbir isminin tezahürü kainatı kaplamış her yaratılan nesneye hakkın bir yönünün imzası atılmıştı. o nu görmek isteyen kainata bakıp seyre dalmalıydı. onun birliğine işaret eden tevhid- vahdet- vahdet-i vücud terimlerinin derinliklerini bizlere düşündüren tefekkür dolu ruhsal erme makamlarında seyr-i süluk halinde olan canlarımıza hikmetler sunuyordu kainat.

    bakalım pir sultan bize bu konuda neler sunmuş :

    önüme bir çığır geldi
    bir ucu var şar içinde
    abdallar dükkanı açmış
    ne istersen var içinde

    önüme bir çığır (gide gele yol olan iz ) geldi bir ucu var şar (şehir, belde) içinde, abdallar ( abd, kul olmak kelimesinden türemiş bir kelimedir. derviş, ermiş, kalender. kendini allah'a adamış. ona teslim olmuş, bu yolda çile çekmiş kimse.) dükkanın açmış, ne istersen var içinde.

    deyişin bu kısmında öyle bir giriş ile başlamış ki pir sultan; kendi ruhsal gelişiminin içerisinde yol alırken yolu öyle bir çığıra denk geliyor ki bu izi izleyen kimsenin vardığı şehirde ki bu şehir “riza şehri” olarak geçiyor bir çok eserde. abdallar öyle bir dükkan açmış ki bu abdallar kendini hakka adamış ve söz o ki ilim dükkanlarında ne ararsan var. hangi hikmeti, hangi sırrı ararsan var ; kemale giden yolda hakkın zuhurunun sırlarının keşifleri var.

    diğer mısralarda bu dizeleri daha da açarak devam ettirmiş pirimiz.

    gir dükkana pazar eyle
    hersin indir hezar eyle
    aya güne nazar eyle
    ay muhammed nur içinde

    gir dükkana pazar eyle; burada pir sultan kendi nefsi üzerinden bizlere pazara gir demektedir. hakkın delillerinin pazarına gir pazar eyle diyor. o alışverişten payını al diyor. hersin indir hezar eyle, hırsını indir hezar ( barış ) eyle , hırsından ve kininden kurtul barış eyle. aya güne bak ay muhammed’in nurudur o nun nuru içinde. ayın nuru imgesi bir çok kaynakta ve şiirde geçer. güneş haktır hakikattir. insanoğlu direk güneşe temas edemez, o güneşin nuru dokunanın varlığını bitirir. ay muhammed’in imgesidir. ay gece vakti, tüm aydınlığın silindiği bir zamanda, izlerin kaybolduğu devirlerde güneşten aldığı feyzi, ışığı, nuru dünyaya yansıtır ve ay ışığı kendinden değildir. yakıcı değildir ama güneşin bir yerlerde var olduğunun emarelerini bizlere sunar. muhammed’ e nazar kılan onu izleyen ve gözleyen biz talipler muhammed’in zatında hakkın yansımasını görürüz ve muhammed’de ki bilgiler de aynen kainata yansıyan nurlar gibi bize hakkın varlığının delillerini sunar. tıpkı ayın nurunun güneşi göstermesi gibi.

    ay alidir gün muhammed
    okunan seksen bin ayet
    balıklar deryaya da hasret
    çarha döner göl içinde

    ay ali’dir gün muhammed, bu satırda bir şey dikkatimizi çekiyor. önce ay muhammed nur içinde, satırı sonra ay ali dir gün muhammed satırı geçiyor. pir sultan burada bize muhammed peygamberin velisi, takipçisi ve halifesi olarak ali’yi işaret ettiğinden peygamberimizden sonra takip edeceğimiz ay ışığı alinin nuru olmaktadır. güneş yerini de gün kelimesi ile muhammed almaktadır. bu satırdaki incelik ise hz ali direk allahtan gelen vahiyle aydınlatmıyor peygamberden aldığı ilimle aydınlatıyor olduğundan ali nin nuruna nispeten muhammed güneş oluyor. “okunan seksen bin ayet “ ise yer yüzüne saçılmış hakkın marifetlerinin üzerinde düşünülüp ilim ve bilimde yol alanların bu ayetleri yani evrendeki zuhuratı (yaratılışı) okuma ile muhammed’in ve alinin nurunun aydınlatması ile gerçek güneşin emarelerini okuma arasında köprü kuruluyor. balıklar deryaya da hasret, çarha döner göl içinde, balıklar biziz öyle bir deryaya hasretiz ki bu hasret içinde bir çark gibi dönüyoruz. devri daim içinde dönüp durmamız semahın şeklinin balık misali dönüşlere benzetilmesi ile de eşdeğer olabilir.

    göl içinde çarha döner
    susuzluktan bağrı yanar
    alemler seyarana iner
    seyir var seyir içinde

    göl içinde çarha döner susuzluktan bağrı yanar; göl içinde ama bu dönüş ile suyun içinde susuzluk çekmek bağrı yanan birinin ilim deryasından habersiz ha bire dönüşüne misaldir. ama ilim deryasından haberdar ise: alemler seyrana iner (18 bin alemin sırlarının seyredilebilir hale gelmesidir) seyir var seyir içinde yani seyrettikçe daha öte seyirler açılır, 4 kapıdan ve 40 makamdan bu seyri süluk ile geçilir.

    kudretten verdi balı
    bahanesi oldu arı
    şimdi dinle ah-u zarı
    allah allah allah allah
    arı inler bal içinde

    onun ilmi kudretinin hükmü ile zerreleri harekete geçirerek bize görünen yüzünde direk güneşin yakmaması için, ilminin bizi yakmaması için yaradanın koyduğu bahaneler, perdeler vasıtası ile sunduğu nimetlere yönelik satır işte burası: kudretten verdi balı, bahanesi oldu arı, daha nasıl şiir olabilir di bu sırr acaba?

    şimdi dinle ah-u zarı allah allah allah allah arı inler bal içinde, arının inlemesini şimdi bu mana ile dinle diyor pirimiz bu manayı dinle sende inle allah allah diye

    pir sultanım ey gaziler
    yürekte yara sızılar
    talipler pirin arzular
    bülbül öter gül içinde

    gaziler demesi ilginçtir. pirin şiirinin çerçevesinde düşünüldüğü zaman bir küfür ile hakkın savaşında galip gelenlere seslenmesi şeklinde yorumlana bilir ey gaziler dediğinde bu akla gelebilir. yürekta yara sızılar, talipler pirin arzular, taliplerin, ilim talebelerinin arzusu kemale erme yolunda kendini geliştirecek rehberleri ve pirleri arzuladıklarını ifade ile eğer talip bülbül ise gül olan pirlerin sayesinde şakıdığı öttüğü vurgulanarak deyiş son bulur.

    yolumuz aşk olsun.
    pirimize selam olsun

    *******************************************************************
    kaynak
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap