• türkiye'de sosyal bilimlerin en önemli öncülerinden, batı analiz sistemini türkiyeye uyarlayabilen sosyal bilim geleneğinin birinci dalga yazarlarından. en ünlü eserlerinden olan "türkiyede çağdaşlaşma"sı çok ünlüdür. özellikle yaptığı la(y)iklik, sekülerlik ayrımı çok çarpıcıdır. berkes "layiklik" teriminin katolik hıristiyanlıktaki devlet-din dikotomisinden yani ayrılığından geldiğini düşünür ve bu yüzden bu terimin türkiye'deki bizim laiklik dediğimiz kavramı açıklayamadığını söyler. bu gözlemi yaparken etimolojiden yararlanır:
    "laicisme sözcüğü katolik hırıstiyanlığın yayıldığı halkların dilinde, özellikle fransızca'da kullanılır ve kökenine bakılırsa ‘halksallaştırma' demektir. çünkü kaynağı olan eski ve hırıstiyanlık öncesi grekçedeki laos (halk), laikos (halksal) sözcükleri hırıstiyanlık döneminde klericus, yani din adamları (biz bunlara rahipler diyoruz) dışında olan kişiler için kulanıldı. modern fransızca'da laicisme din adamlarından, rahiplerden başka kişilere, kurullara, yetkililere, dünya işlerinde, hatta din işlerinde üstün bir yer verme davasıdır" der.
    daha sonra "sekülerlik" kavramını inceler ve etimolojik olarak bu sözcüğün protestan-hristıyanlıktan türediği için türkiye'yi daha iyi aydınlatabileceğini düşünür. sekülerliki çağdaşlaşmaya çok yakın kullanışı dikkat çekicidir. yapmış olduğu bu laiklik-sekülerlik ayrımı hem sosyal bilimlerde bir metod olarak (etimolojinin kavram yaratma sanatıyla (deleuze'a göre felsefe) açıklanması) hem de içerik olarak çok önemlidir. din-devlet ayrımını çağdaşlaşmanın bir alt kolu olarak görür ve çağdaşlaşmayı sekülerlikle bir görür...
68 entry daha
hesabın var mı? giriş yap