7 entry daha
  • 46. altın portakal film festivali kapsamında izlediğim; izlemeden bir hafta önce konusuna bakarken dahi, tam olarak tahmin ettiğimin aynısı çıkan, ama sanırım jüri ve sanatçı koltuğunu dolduran diğer onlarca kişinin "yılın en iyi filmi olmaya adaymış, duydum geldim." ile oturduğu "ay bu muymuş, nerede video ayol, adam konuşuyor mal mal bakıyoruz." diyerek kalkıp, kimseleri takmadan beş dakika boyunca (selda alkor başta olmak üzere) konvoy halinde çıkış kapısına yönelmesine neden olan, ama gülmesini bilen seyirci tarafından sonuna kadar izlenen belgesel.
    film izlerkenki ciddiyetimi ve film emeğine olan saygımı fark ettiğim yapımdır, iyi veya kötü.
    sabit duramayan ve uzman kişinin bir metre aşağısından çekime zorlanmış kamera kısmı hariç, sempatik unsurlara sahip olduğu gerçektir.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap