3 entry daha
  • foucault un alıştığımız beden üzerine söylem leri analiz eden kitaplarından biri daha.
    bu kitapta foucault esas olarak devrim öncesi ve sonrası tıp tarihini araştırırken, klasik bir tarihten ziyade her zamanki gibi bir bilgi tarihi ve söylem tarihini analiz ediyor.
    foucault a göre devrim öncesi tıbbi epistemoloji temelde hasta ve hastalığı ikileminde kurulurken burada artık patoloji ve hastalığa geçişi görüyoruz. yani beden artık ölünün patolojik otopsisi ile kurulmakta ve hastalık da semptomlardan ziyade patolojinin bir sonucu halini almaktadır. önceden hasta hastalığın bir öznesi olarak görülürken artık hastalık özne durumuna geçmiş ve ölüme giden yolda patolojinin ortaya çıkardığı bir ara basamak halini almıştır. yani artık söz konusu olan hasta bireyi incelemek ve tedavi etmek değil bedeni kurmak ve patoloji aracılığı ile hasta-bedeni kontrol etmektir. kısa sürede patoloji devrimi tıbbı hızla yayılmıştır. foucault ilginç bir noktaya değinerek devrim sonrasında eski önceden bilim adamlarının ceset çaldıkları iddiasının patolojinin gücüne bağlı ortaya atılmış bir masal olduğunu belirtir. söz konusu ceset çalma olayları rönesans öncesinde olmaktadır.şimdi ise rahatlıkla kadavra temin edilebilmekte fakat patolojinin doğuşuna kadar sadece anatomi amacı ile kullanıldığından ciddi bir rağbet görmemektedir.

    foucault un bir başka değindiği nokta ise yine toplum sağlığı alanındadır. buna göre önceden hastaneler sadece durumu olmayan ve ender rastlanan hastaları-öğrenim için-yatırır, esas tedavi yeri ev iken-hastalığın doğal ortamı-,artık kliniğin doğuşu ile bu değişmiş esas tedavi yeri hastane (klinikler) olmuştur.oysa ki daha devrime kadar klinik uygulaması marjinal kalmış ve tedavi sistemi yoksul hastalar için hastane diğerleri için ev dir. kuşkusuz buradaki amaç tedavi etkinliği değil bedenin denetimidir.
    yine toplum sağlığı alanında bununla bağlantılı nokta, devrim sonrası artan suç,işsizlik ve hastalığın "denetimi"dir. işte istatistik ve alan çalışmaları sayesinde önceden hastalıklar öngörülebilmekte denetlenmekte ve gerekirse hastalar kliniğe yatırılarak denetim altına alınmaktadır.bu denetimin gönüllü özneleri ise doktorlar olmaktadır.bunun epistemolojik boyutu elbette bugün sıkça kullanılan insidans, prevelans çalışmalarıdır.
    böylece;1.tıbbi epistemoloji hasta,hastanın semptomları yerine a)patoloji ve semptomlar b)hastlığın olasığı,yaygınlığı,sıklığı anlayışına kaymış
    2.hastane ve toplum sağlığı çalışmaları hasta ve hastalığın denetçisi haline gelerek hastalık üzerinden hastaların bedenleri hatta sağlıklı insanların bedenleri denetim altına ya da foucault gibi dersek tıbbi söylemin denetimine girmiştir.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap