türk ceza kanunu
-
türk ceza kanunu (1)
kanun numarası : 765
kabul tarihi : 1/3/1926
yayımlandığı r.gazete: tarih : 13/3/1926 sayı : 320
yayımlandığı düstur : tertip: 3 cilt : 7 sayfa : 519
*
* *
bu kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız
"yürürlükteki bazı kanunların mülga hükümleri külliyatı",
cilt: 1 sayfa: 1
*
* *
birinci kitap
esaslar
birinci bab
ceza kanununun tatbiki
madde 1 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
kanunun sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilmez.
kanunda yazılı cezalardan başka bir ceza ile de kimse cezalandırılamaz.
suçlar; cürüm veya kabahattir.
madde 2 - işlendiği zamanın kanununa göre cürüm veya kabahat sayılmayan
fiilden dolayı kimseye ceza verilemez. işlendikten sonra yapılan kanuna göre
cürüm veya kabahat sayılmayan bir fiilden dolayıda kimse cezalandırılamaz. eğer
böyle bir ceza hüküm olunmuşsa icrası ve kanuni neticeleri kendiliğinden kal-
kar.
bir cürüm veya kabahatin işlendiği zamanın kanunu ile sonradan neşir olu-
nan kanunun hükümleri biribirinden farklı ise failin lehinde olan kanun tatbik
ve infaz olunur.
madde 3 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
türkiyede suç işliyen kimse, türk kanunlarına göre cezalandırılır ve bun-
dan dolayı bir türk hakkında yabancı memlekette hüküm verilmiş olsa bile
türkiye'de muhakeme olunur.
böyle bir fiilden dolayı türkiye dışında hakkında hüküm verilmiş olan
yabancı dahi adliye vekilinin talebi üzerine türkiyede muhakeme edilir.
madde 4 - (değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
(değişik : 6/6/1991 - 3756 /1 md.) bir türk veya yabancı,yabancı memleket-
lerde türkiye devletinin şahsiyetine karşı bir cürümü veya bu kanunun 316,317,
318,319,320,323,324,332 ve 333 üncü maddelerinde yazılı suçları işlerse,hak-
kında resen takibat yapılarak bu maddelerdeki cezalarla cezalandırılır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
(1) a - bu kanunda, 26/4/1926 tarih ve 825 sayılı kanun ekindeki doğru - yanlış
cetveli ile yapılan düzeltmeler metne işlenmiştir.
b - 8/6/1933 tarihli ve 2275 sayılı kanunun 2. maddesi gereğince türk ceza
kanunundaki şikayet ve şikayetname ve şahsi iddia tabirleri,(yazı ile şika-
yet) olarak değiştirilmiştir.
c - 4/4/1929 tarihli ve 1412 sayılı cmuk nun 424. maddesi gereğince, anılan
kanunda kullanılan istilah ve tabirler, ceza kanununda kullanılan eski isti-
lah ve tabirler yerine geçmiştir.
kanunlar,ağustos 1991 (ek - 9)
bunlar hakkında yabancı memleketlerde evvelce hüküm verilmiş olsa bile suç
ecnebi paraları taklidin maadasına taallük ettiği takdirde adliye vekilinin
talebi üzerine türkiyede tekrar muhakeme olunur.
yabancı memleketlerde türkiye namına memuriyet veya vazife deruhde etmiş
olupta bu memuriyet veya vazifeden dolayı bir cürüm işleyen kimse hakkında
türkiyede takibat yapılır.
madde 5 - (değişik : 3/2/1937 - 3112/1 md.)
bir türk dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka, türk kanunlarına göre
aşağı haddi üç seneden eksik olmıyan şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı müs-
telzim cürmü yabancı memlekette işlediği ve kendisi türkiye'de bulunduğu takdir-
de türk kanunlarına göre cezalandırılır.
eğer cürmün aşağı haddi üç seneden az şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı
müstelzim ise takibat icrası zarar gören şahsın veya yabancı hükümetin şikayeti-
ne bağlıdır.
mağdur yabancı ise bu fiilin, işlediği mahal kanunlarında da cezayı müs-
telzim olması şarttır.
madde 6 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
bir yabancı dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka, türk kanunlarına
göre aşağı haddi bir seneden eksik olmıyan şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı
müstelzim cürmü yabancı memlekette türkiyenin veya bir türkün zararına işlediği
ve kendisi türkiyede bulunduğu takdirde türk kanunları mucibince ceza görür.
ancak bu babda takibat icrası adliye vekilinin talebine veya zarar gören
şahsın şikayetine bağlıdır.
eğer cürüm bir yabancının zararına işlenmiş ise fail, adliye vekilinin ta-
lebi üzerine, aşağıdaki şartlar dairesinde cezalandırılır:
1 - türk kanunlarına göre şahsi hürriyeti bağlayıcı ve aşağı haddi üç se-
neden eksik olmıyan cezayı müstelzim bir fiil olmak,
2 - iadei mücrimin muahedesi bulunmamak veyahut iade keyfiyeti cürmün irti-
kab edildiği mahallin veya failin tebaasından bulunduğu devletin hükümeti tara-
fından kabul edilmemiş bulunmak.
bir türk veya yabancı, türk ceza kanununun 8 nci babının 3 ncü faslındaki
cürümleri yabancı memlekette işlerse resen takibat yapılarak o fasılda yazılı
maddelerdeki cezalarla cezalandırılır.
madde 7 - bir ecnebi, ecnebi memleketinde bir türk veya türkiye cumhuriyeti
aleyhinde bir cürüm işleyipte ecnebi mahkemesince mahküm olduğu veya ceza her-
hangi bir sebeple sukut ettiği veya beraet eylediği surette dava türkiye mahke-
melerince tekrar tetkik ve rüyet olunur.
eğer hüküm olunan ceza türk ceza kanununda o fiil için muayyen olan cezadan
dün ise noksanı ikmal ettirilir. sukut ve beraet sebepleri türk kanunlarına
muvafık değil ise ceza yeniden hüküm olunur.
bu bapta takibat icrası adliye vekaletinin talebine bağlıdır.
madde 8 - bundan evvelki maddelerde beyan olunan ahvalde ecnebi mahkemeden
verilen ve türk kanunlarına muvafık bulunan hüküm türk kanununca gerek asli
ve gerek fer'i olarak hidematı ammeden memnuiyeti veya sair güna iskatı
ehliyeti mucip bir cezayı mutazammın olduğu takdirde müdeiumuminin talebi
üzerine ecnebi memlekette hüküm olunan mahrumiyet ve iskatı ehliyet cezaları
netayicinin türkiyede dahi cari olacağına mahkeme karar verebilir.
müddeiumuminin talebi üzerine mahkemece bir muamele yapılmazdan evvel
mahküm dahi ecnebi mahkemesinden verilen hükmün türkiye mahkemesince yeniden
tetkikini talep etmek hakkını haizdir.
madde 9 - bir cürümden dolayı bir türkün ecnebi devletlere iadesi talebi
devletçe kabul olunamaz.
siyasi veya ona murtabıt cürümlerden dolayı bir ecnebinin ecnebi devletlere
iadesi talebi devletçe kabul edilemez.
ecnebi devletçe vukubulan iade talebi üzerine istenilen kimsenin türkiyede
bulunduğu mahal mahkemei asliyesince tabiiyeti ve cürmünün mahiyeti hakkında
bir karar verilmesi lazımdır.
türk tebaasından olduğu yahut cürmünün siyasi ve askeri veyahut bunlara
murtabıt cürümlerden bulunduğu mahkemece sabit olanların iadesi talebi kabul
olunamaz.
ecnebi olduğuna ve cürmünün adi ceraimden bulunduğuna karar verilen kimse-
nin iadesi talebi hükümetçe kabul olunabilir.
iadesi talep ve kabul olunan kimse hakkında mahalli müstantikliğince tev-
kif müzekkeresi verilebilir.
madde 10 - bu kanundaki hükümler, hususi ceza kanunlarının buna muhalif ol-
mayan mevaddı hakkında da tatbik olunur.
madde 10/a - (ek : 6/6/1991 - 3756/2 md.)
bir türk vatandaşı veya yabancı, yabancı ülkede bir suç işleyip de bu bab
hükümlerine göre türkiye'de yargılandığı takdirde; türkiye zararına işlenmiş
suçlar dışında,suçun işlendiği ülke kanunu ile türk kanunundan hangisi uygulama-
da sanığın lehine sonuç verecek ise, o kanun göz önünde bulundurulmak ve yabancı
kanunda tanımlanan suça,türk kanunlarına göre verilmesi gereken ceza veya türk
kanununda bulunup yabancı ülke kanunundaki cezaya en yakın olan ceza tespit
edilerek uygulama yapılır.ancak,suçun işlendiği ülke kanunu,türkiye'nin kamu
düzenine veya milletlerarası yükümlerine aykırı ise bu ülke kanununa itibar
edilmez.
ikinci bap
cezalar
madde 11 - cürümlere mahsus cezalar şunlardır:
1 - idam,
2 - ağır hapis,
3 - hapis,
4 - sürgün,
5 - ağır cezayı nakdi,
6 - hidematı ammeden memnuiyet.
kabahatler için mevzu cezalar şunlardır:
1 - hafif hapis,
2 - hafif cezayı nakdi,
3 - muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası.
bu kanunda şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar tabirinden ağır hapis,hapis,
sürgün ve hafif hapis cezaları muradolunur.(1)
madde 12 - (değişik: 9/7/1953 -6123/1 md.)
idam cezası, buna mahküm olan kimsenin asılması suretiyle hayatının izale-
sidir.
--------------------------------------------------------------------
(1) bu maddede sözü edilen sürgün cezası 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı ceza-
ların infazı hakkındaki kanunun geçici 2. maddesi ile kaldırılmıştır.
kanunlar, ağustos 1991 (ek - 9 )
idam cezası, mahkümun mensup olduğu din ve mezhebin hususi günlerinde icra
olunmaz. mahkümlar birkaç kişi olursa birbirinin karşısında asılmazlar. gebe
kadınlar doğurmadıkça, akıl hastalığına duçar olanlar iyileşmedikçe idam ceza-
sı infaz olunmaz.
idam cezası hükmolunan kimse hakkında mahkümiyet ilamı temyiz mahkemesince
tasdik ve türkiye büyük millet meclisince tasvip edildikten sonra icra mahallin-
de, mahkeme heyetinden bir zat ile cumhuriyet müddeiumumisi, tabip ve zabıt ka-
tibi ve hapishaneler idaresi memurlarından biri hazır oldukları halde mahkumun
huzurunda hüküm okunması suretiyle infaz olunur.
mahkümun mensup olduğu dinin ruhani sıfatını haiz bir zat ile mahkümun mü-
dafii dahi cezanın infazında hazır bulunabilirler.
idam cezasına mahküm olan, ana veya baba kaatili ise icra mahalline yalına-
yak, başı açık ve siyah bir gömlek giydirilerek götürülür ve hüküm bu suretle
infaz olunur.
asılan kimsenin cenazesi merasim yapılmadan gömülmek üzere mirasçılarına
verilir. mirasçıları olmadığı veya kabul etmediği takdirde belediye tarafından
gömdürülür.
idam cezasının infazı sureti hakkında bir zabıt varakası tutulur. zabıt va-
rakası orada memur olarak bulunan zatlar tarafından imza edilir.(1)
madde 13 - (değişik: 31/5/1957 - 6988/1 md.)
ağır hapis cezası müebbet veya muvakkattır.
müebbet, ölünceye kadar devam eder. muvakkat ağır hapis, kanunda tasrih
edilmiyen yerlerde 1 seneden 24 seneye kadardır.
bu ceza aşağıda yazılı şekiller dahilinde 3 devrede çektirilir:
a) mahküm birinci devrede, cezasının onda birine müsavi bir müddet geceli,
gündüzlü yalnız olarak bir hücrede bırakılır.
ancak bu müddet (1) aydan aşağı (8) aydan yukarı olamaz.
b) mahküm ikinci devrede, durumuna ve suçunun mahiyetine göre ayrı gruplar
halinde bulundurulur. bu devre, mahkum mevkuf kalmışsa, bu müddetle hücrede
kaldığı müddet çıkarıldıktan sonra geriye kalan müddetin yarısını teşkil eder.
alelıtlak müebbet ağır hapis cezasiyle mahküm edilmiş olanlar veya bakiye
cezaları bir seneden az bulunanlar, yaş veya bedeni kabiliyetleri itibariyle
üçüncü devre şartlarına intıbak edemiyecekleri tesbit edilenler üçüncü devreye
geçemezler.
c) üçüncü devre geri kalan müddettir. bu devrede bulunan mahküm iş esası
üzerine kurulmuş olan ceza evlerinde çalıştırılır.
mahkümun ikinci devreden üçüncü devreye geçebilmesi için iyi hal göstermesi
şarttır. iyi halin nasıl tesbit edileceği ceza ve tevfik evleri nizamnamesinde
gösterilir.
üçüncü devreye geçmek hakkını kazanan mahkümlardan, adliye vekaleti, ziraat,
deniz avcılığı; yol, inşaat, maden ve orman gibi iş sahalarında çalışma ekiple-
ri teşkil edebilir.
------------------------
(1) bu maddede hükme bağlanmış bulunan idam cezası ve yerine getirilmesiyle il-
gili hususlar 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı cezaların infazı hakkındaki
kanunun 2. maddesi ile yeniden düzenlenmiştir. bkz. anılan kanunun 2 ve ge-
çici 4 maddesi.
mahkümiyetin bütün devrelerinde mahküm ceza evi disiplinini bozan hareket-
lerinden dolayı ceza ve tevfik evleri nizamnamesi mucibince inzıbati olmak üzere
her defasında bir ayı geçmemek kaydiyle aynı suretle hücreye konulabilir.(1)
ceza evi disiplinini bozan hareketlerinden dolayı iki sene içinde üçten faz-
la hücre hapsi cezası almış olanlar c. müddeiumumisinin tasvibi ile birinci dev-
re şartlarına tabi tutulurlar.
mahküm ikinci ve üçüncü devrede çalışmaya mecbur tutulur.
(son fıkra mülga: 6/6/1990 - 3653/3 md.)
madde 14 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
mevkuflardan çalışmak istiyenler ceza ve tevfik evi dahilinde çalıştırıla-
bilirler.
madde 15 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
hapis cezası yedi günden yirmi seneye kadardır. kanunda açıklanmıyan yerler-
de yukarı haddi beş senedir.
bu ceza para cezasından çevrilmiş olsa bile 13 üncü maddenin birinci devreye
ait hükümleri müstesna olmak üzere diğer hükümlerinin tesbit ettiği şartlar da-
hilinde çektirilir.
madde 16 - (değişik: 31/5/1957 - 6988/1 md.)
bu kanunun 13 üncü maddesinde yazılı üçüncü devrenin ağır hapiste yarısını,
hapis veya hafif hapiste üçte birini iyi halle geçirenler meşrutan tahliye ta-
lebinde bulunmak hakkını kazanırlar. istifade müddeti asıl cezanın dörtte birin-
den aşağı olamaz.
ikinci devreden yaş ve bedeni kabiliyetleri itibariyle üçüncü devreye geçe-
miyenler yahut yine bu sebeplerle üçüncü devreden ikinci devreye iade edilenler
ikinci devredeki mahkümiyetlerinin hitamında bakıye cezalarının ağır hapiste ya-
rısını, hapis veya hafif hapiste üçte birini iyi halle geçirdikleri takdirde
meşrutan tahliye hükümlerinden istifade edebilirler.
meşrutan tahliye edilmiş olan mahkümlar hakkında, meşrutan tahliye müddeti-
nin hitamına kadar, bu kanunun 28 inci maddesinin 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ah-
kamı tatbik olunur.
meşrutan tahliye, mahkümun iktidarı nispetinde şahsi hakları tazmin etmesi
şartına da talik edilebilir. (2)
madde 17 - (değişik: 31/5/1957 - 6988/1 md.)
(değişik birinci fıkra:7/12/1988 - 3506/1 md.) şartla salıverilmiş olan hü-
kümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürri-
yeti bağlayıcı bir cezaya mahküm olur veya mecbur olduğu şartları yerine getir-
mez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. bu takdirde suçun işlendiği ta-
rihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektiri-
lir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir
daha şartla salıverilmeden yararlanamaz.
(ek: 6/6/1991 - 3756/3 md.) birinci fıkra hükmüne göre aynen çektirilecek
süre; türkiye büyük millet meclisi tarafından ölüm cezalarının yerine getirilme-
mesine karar verilenler için kırk yıl, müebbet ağır hapis cezasına mahküm olan-
lar için otuzaltı yıl üzerinden hesap edilir.
----------------------
(1) bu maddede sözü edilen ceza ve tevfik evleri nizamnamesi, 5/7/1967 tarihli
ve 6/8517 sayılı bakanlar kurulu kararnamesiyle yürürlüğe konulan "ceza
infaz kurumlariyle tevkifevlerinin yönetimine ve cezaların infazına" dair
tüzüğün 257. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) bu maddede hükme bağlanmış bulunan meşruten tahliyeye ilişkin hususlar,
13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı cezaların infazı hakkındaki kanunun "şartla
salıverilme" başlıklı 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
kanunlar, ağustos 1991 (ek - 9 )
meşrutan tahliye kararının geri alınmasını icabettiren sebeblerin
vukuundan evvel mahkümun ceza müddeti sona ermiş olursa mezkür ceza icra edil-
miş sayılır.
eğer asli cezaya emniyeti umumiye idaresinin nezareti altında bulunmak ce-
zası da ilave olunursa meşrutan tahliye halinde geçen zaman bu ceza müddetine
mahsubedilir.
madde 18 - (mülga: 13/7/1965 - 647/geç. 2 md.)
madde 19 - (değişik birinci fıkra: 7/12/1988 - 3506/2 md.) ağır para cezası,
yirmibin liradan yüzmilyon liraya kadar tayin olunacak bir paranın devlet hazi-
nesine ödenmesinden ibarettir. nisbi para cezasının yukarı sınırı yoktur.
(değişik iki - dokuzuncu fıkralar: 10/6/1949 - 5435/1 md.; mülga:7/12/1988 -
3506/10 md.)
madde 20 - hidematı ammeden memnuiyet cezası müebbet veya muvakkattir.
müebbeden hidamatı ammeden memnuiyet:
1- devairi intihabiyede müntehip veya müntehap olmaktan ve sair bilcümle
hukuku siyasiyeden,
2- büyük millet meclisi azalığından ve intihaba tabi olan veya devlet ve
vilayet ve belediye ve köy tarafından veya bunların teftiş ve murakabesi altın-
da bulunan müessesat canibinden tevcih kılınan bilcümle memuriyet ve hizmetler-
den,
3- devletçe veya salahiyettar ilmi encümenlerce tevcih olunan rütbe ve un-
van ve nişan ve madalyalardan.
4- bundan evvelki bentlerde beyan edilen nişan, rütbe, unvan, sıfat, hizmet
ve memuriyetlerden birinin bahşettiği maaşlı veya fahri her türlü hukuktan,
5- mahküm olan kimsenin kanunu medeni hükmünce kendi füruu üzerinde haiz
olduğu velayet hakkı müstesna olmak üzere velayet ve vesayete müteallik bir
hizmette bulunmaktan,
6- bundan evvelki bentlerde beyan edilen her türlü hakları, unvanları, rüt-
beleri, nişanları, sıfatları, hizmet ve memuriyetleri ihraz ehliyetinden,
mahrumiyet hususlarıdır.
(değişik: 21/11/1990 - 3679/1 md.) geçici olarak kamu hizmetlerinden yasak-
lanma cezası, hükümlünün, üç aydan üç yıla kadar yukarıda gösterilen siyasi
haklar, hizmet, memuriyet, sıfat,rütbe ve nişandan ve bunları ceza süresi için-
de yeniden elde etmek ehliyetinden mahrumiyetidir.
hidematı ammeden memnuiyet cezasının bu hizmetlerden bazılarına hasr edil-
diği hallerle muayyen bir meslek veya sanatın icrasına şamil olduğu halleri ka-
nun tayin eder.
madde 21 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
hafif hapis cezası bir günden iki seneye kadardır. bu ceza para cezasından
çevrilmiş olsa bile 13 üncü maddenin birinci devreye ait hükümleri müstesna ol-
mak üzere diğer hükümlerinin tesbit ettiği şartlar dahilinde çektirilir.
mahkümiyetleri bir aydan fazla ve mükerrir olmıyan kadın ve küçüklerin ceza-
larının oturdukları yerde çektirilmesine mahkeme karar verebilir. bu karara
mahküm tarafından riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen infaz olu-
nur.
madde 22 - kanunun tayin ettiği ahvalde hafif hapis cezası bazı imalathane-
lerde veya nafia ve belediye işlerinde kullanılmak suretiylede icra ettirilebi-
lir. eğer mahkum cezanın icrası için hazır bulunmaz veya hizmetten kaçınırsa
hafif hapis cezası alelüsul mevkii mahsusunda ikmal ettirilir.
madde 23 - kadınların mahküm oldukları ağır hapis ve hapis ve hafif hapis
cezaları kendilerine mahsus müesseselerde çektirilir. kanun kadınların şahsi
hürriyetlerini tahdit eden cezaların bir ıslahhane veya tevkifhanede icrasını
iktiza ettiren ahvali tayin eder.
madde 24 - (değişik birinci fıkra: 7/12/1988 - 3506/2 md.) hafif para ceza-
sı, beş bin liradan onmilyon liraya kadar tayin olunacak bir paranın devlet ha-
zinesine ödenmesinden ibarettir.
ikinci fıkra: (değişik: 10/6/1949 - 5435/1 md.; mülga: 7/12/1988 - 3506/10
md.)
madde 25 - muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası üç günden iki seneye
kadardır.
madde 26 - (değişik birinci fıkra: 21/1/1983 - 2787/3 md.)
kanunda gösterilen cezanın yukarı sınırı bir ay hapis veya hafif hapis ya
da üçbin lira ağır veya hafif para cezasını geçmediği takdirde, hafifletici se-
beb bulunur ve fail önceden bir cürümden veya bir aydan fazla hafif hapsi ge-
rektiren bir kabahatten dolayı mahküm olmamış bulunursa, mahkeme, verdiği ceza-
nın yerine hüküm giyen kişiye adli tevbih yapılmasına karar verebilir.
tevbihi adli mahkümun ahvali mahsusasına ve cürmün işlenmesindeki şekil ve
suret ve hususiyete göre yapılan bir tekdirdir ki ihlal olunan maddei kanuniye-
nin ahlaki ciheti ve irtikap olunan fiilin neticeleri izah olunmak suretiyle
hakim tarafından mahkeme huzurunda mahküma alenen tevcih edilir.
eğer mahküm tevbih için mahkemeye davet olunduğu halde icabet etmez veya
tevbihi hürmetle telakki eylemez ise işlediği cürüm için mahkemenin tayin etti-
ği ceza tamamiyle icra olunur.
madde 27 - bundan evvelki maddede beyan olunan halde mahküm, tevbih tarihin-
den itibaren cürümler için iki ve kabahatler için bir seneyi geçmemek üzere
mahkemece tayin edilecek müddet zarfında bir cürüm veya kabahat işlerse bu cü-
rüm ve kabahatin müstelzim olacağı cezaya halel gelmemek şartiyle cezayı nakdi
namiyle muayyen bir para itasını taahhüt etmeğe ve mahkemece lüzum görülürse
bu taahhüdünü muteber kefil ile temin eylemeğe mecburdur.
gösterilecek kefillerin iktidarları derecesini tayin etmek mahkemeye aittir.
eğer mahküm böyle bir taahüdü kabul etmez veya muteber kefil göstermez ise
hüküm olunan ceza icra olunur.
madde 28 - kanun hangi ahvalde mahkemece verilen cezaya feri olarak emniye-
ti umumiyeye idaresinin nezareti mahsusası altında bulundurulmak cezasını ilave
etmek iktiza edeceğini tayin eder.
kanunda yazılı ahvalin maadasında bu nezaret bir seneden eksik ve üç sene-
den fazla olamaz.
nezaret altında bulunan mahküm 42 nci maddede tayin edilen günden itibaren
on beş gün zarfında hangi mahalde ikamet etmek istediğini salahiyattar makama
bildirmeğe mecburdur.
bundan başka kanuna tevfikan kendisine verilecek tenbih ve ihtarlar daire-
sinde hareketle mükelleftir. aynı makam mahkümun nezarete tabi olduğu müddet
zarfında muayyen bazı yerlerde ikametini men edebilir.
kanunlar, şubat 1991 (ek - 7)
ağır hapis cezasına mahkümiyet halinde mahkeme mahkümun cezayı feri olarak
bu nezaret altında bulunmasına karar verebilir. bu halde mahküma tahmil olunacak
mecburiyetlerin müddet ve mahiyeti tahdiden tayin olunur.
madde 29 - (değişik:3/2/1937 -3112/1 md.)
kanunda sarahaten yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltile-
bilir ve ne de değiştirilebilir.
kanunun muayyen bir nisbet dairesinde cezayı artırıp eksiltmeyi emrettiği
yerlerde mevcut olan teşdit veya tahfif edici sebepler nazara alınmaksızın o
fiil hakkında ne ceza tayin edilecekse tezyit ve tenkis keyfiyeti o ceza üzerin-
den icra olunur.
eğer bir çok esbap içtima etmiş olursa artırıp eksiltme hususu, ondan evvel-
ki artırma ve eksiltme neticesi olan ceza miktarı üzerinden cereyan eder.
eğer içtima eden sebeplerden bazısı artırmayı ve bazısı eksiltmeyi müstel-
zim olursa ilk önce artırmakla işe başlanır.
bütün hallerde mücrimin yaşı, akli haleti, esbabı muhaffifei takdiriye ve
tekerrür hususları bu sıra takip olunmak şartile en sonra nazara alınır.
ceza artırılır veya eksiltilirken kanunun sureti mahsusada tayin ettiği
ahval müstesna olmak üzere her nevi ceza için muayyen olan hudut tecavüz edi-
lemez.
hafif hapis, ağır veya hafif para cezalarının tertibi iktiza eden hallerde
kanuni sebeplerden dolayı bu cezaların, 19,21 ve 24 üncü maddelerde yazılı
aşağı hadlerinden daha az bir miktarının verilmesi icap ettiği takdirde bunla-
rın yerine, taahhüt almağa hacet kalmaksızın, adli tevbih yapılır.
(ek: 21/11/1990 - 3679/2 md.) hakim, iki sınır arasında temel cezayı, suçun
işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değe-
ri, suçun işlendiği zaman ve yer, fiilin diğer özellikleri, zararın veya tehli-
kenin ağırlığı, kastın veya taksirin yoğunluğu, suç sebepleri ve saikleri, fai-
lin amacı, geçmişi, şahsi ve sosyal durumu, fiilden sonraki davranışı gibi hu-
susları gözönünde bulundurmak suretiyle takdirini kullanarak belirler.cezanın
asgari hadden tayini halinde dahi takdirin sebepleri kararda mutlaka gösteri-
lir.
madde 30 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
muvakkat cezalar, gün, ay ve sene hesabile tatbik olunur. bir gün, 24 saat,
bir ay 30 gündür. sene, resmi takvime göre hesap edilir.
(değişik: 12/6/1979 - 2248/17 md.) muvakkat cezalar için bir günün ve para
cezalarında bir liranın küsuru hesaba katılmaz.
üçüncü bap
ceza mahkümiyetlerinin neticeleri ve tarzı icraları
madde 31 - beş seneden fazla ağır hapse mahkümiyet müebbeden ve üç seneden
beş seneye kadar ağır hapse mahkümiyet hükmolunan cezaya müsavi bir müddetle,
hidematı ammeden memnuiyeti müstelzimdir.
madde 32 - 59 uncu maddede tayin olunan ahvalde idama bedel 24 sene ağır
hapis cezasına mahkümiyet mahkümun on sene müdetle emniyeti umumiye idaresinin
nezareti mahsusası altında bulundurulmasını müstelzimdir.
madde 33 - beş seneden ziyade ağır hapis cezasına mahküm olanlar ceza mü-
detleri zarfında mahcuriyeti kanuniye halinde bulundurulur. ve emvalinin ida-
resinde mahcurlar hakkındaki kanunu medeni ahkamı tatbik olunur.
beş seneden ziyade ağır hapse mahküm olan şahsın ceza müddeti zarfında
babalık hakkından ve kocalık sıfatının bahşettiği kanuni haklardan mahrumiyeti-
nede hüküm verilebilir.
madde 34 - bir cürüm ile katiyen mahkümiyet; kanunen siyasi bir hizmete in-
tihap olunabilmek kabiliyetini selbettiği veya memuryetten mahrumyeti müstelzim
olduğu takdirde azalık ve memuriyetin zevalinide mucip olur.
madde 35 - kanunun tayin ettiği ahvalden maada resmi sıfatı veya icrası ait
olduğu daireden verilecek ruhsatname ve şehadetname gibi vesikaya muhtaç olan
bir meslek ve sanatı suistimal suretiyle işlenen cürüm ve kabahatlere müteallik
hükümler mahkümun mahküm olduğu müddete veya cezayı nakdinin ademi tediyesinden
dolayı ne miktar hapis cezası verilmek lazımgelirse o miktara muadil olacak ve
yirminci ve yirmi beşinci maddelerde muayyen müddetlerin azami hadlerini geçmi-
yecek bir müddetle muvakkaten hidematı ammeden memnuiyetini veya meslek ve sa-
natının tatilini dahi istilzam eder.
sair meslek ve sanatlar hakkında tatili icabettiren ahvali kanun tayin eder.
madde 36 - (değişik : 8/6/1933 - 2275/1 md.)
mahkümiyet halinde cürüm veya kabahatte kullanılan veya kullanılmak üzere
hazırlanan veya fiilin irtikabından husule gelen eşya fiilde methali olmıyan
kimselere ait olmamak şartiyle mahkemece zabıt ve müsadere olunur.
kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması cürüm veya
kabahat teşkil eden eşya bir ceza mahkümiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa
bile mutlaka zabıt ve müsadere olunur.
taşınması memnu olmıyan silahların ruhsatsız taşınması halinde de zabıt ve
müsaderesine hükmolunur.
madde 37 - (değişik : 11/6/1936 -3038/1 md.)
ceza ile mahkümiyet suçtan mutazarrır ve mağdur olanların mallarının istir-
dadını ve duçar oldukları zararların tazminini dava edebilmelerine halel getir-
mez.
madde 38 - emvalin istirdadından ve uğranılan zararların tazmininden başka
bir şahsın veya bir ailenin şeref ve haysiyetini ihlal eden her nevi cürüm ve
kabahatlerde bir güna maddi zarar vukua gelmese bile mahkeme mağdurun talebine
mebni manevi zarar mukabili olarak muayyen tazminat itasında hüküm edilebilir.
kanunlar, şubat 1991 (ek -7)
madde 39 - mahküm muhakeme masraflarını çeker.
bir cürüm veya kabahatten dolayı mahküm olan şahıslar malların istirdadın-
dan ve uğranılan zararların tazmininden ve manevi zarar mukabili olarak takdir
olunan tazminattan ve muhakeme masraflarının ödenmesinden birbirlerine kefil
olarak mesuldürler.
muhtelif cürüm ve kabahatlerden dolayı bir ilam ile mahküm olan bir kaç ki-
şinin birbirine kefil olarak mesuliyetleri yalnız müştereken mahkümiyeti intaç
eden fiile aittir.
madde 40 - hüküm katiyet kesbetmeden evvel vukubulan mevkufiyet ceza mahkü-
miyetlerinden indirilir.
eğer mahküm hakkında sürgün cezası hükmolunmuş ise bir günlük mevkufiyet
üç günlük sürgüne mukabil sayılır. (1)
eğer cezayı nakdi tertip olunmuş ise tenzil, 19 uncu maddede gösterilen he-
saba göre yapılır.
madde 41 - hidematı ammeden memnuiyet, veya muayyen bir meslek ve sanatın
tatili cezası, gıyaben verilen kararlara müteallik ahkamı kanuniye müstesna ol-
mak üzere, hükmün katileşdiği tarihten başlar.
eğer hidematı ammeden memnuiyet veya bir meslek ve sanatın tatili ve sair
ehliyetsizlik cezası şahsi hürriyeti tahdit eden diğer bir cezaya bağlı olur
veya bir ceza mahkümiyetinin neticesi bulunursa asıl cezanın icrası müddetince
devam etmekle beraber hüküm ilamında veya kanunda tayin edilen müddet ancak ce-
zanın ikmal edildiği veya sakit olduğu günden başlar.
madde 42 - (mülga: 15/4/1987 - 3352/1 md.) (2)
madde 43 - idam veya müebbet ağır hapis cezalarını mutazammın olan hüküm
ilamının hulasası hükmün sadır olduğu ve cürmün işlendiği ve mahkümualeyhin en
son ikamet ettiği mahalle veya kariyenin münasip mahallerine asılarak ilan
olunur.
dördüncü bap
cezaya ehliyet ve bunu kaldıran veya hafifleten sebepler
madde 44 - kanunu bilmemek mazeret sayılmaz.
madde 45 - cürümde kasdin bulunmaması cezayı kaldırır. failin bir şeyi yap-
masının veya yapmamasının neticesi olan bir fiilden dolayı kanunun o fiile ceza
tertip ettiği ahval müstesnadır.
kabahatlerde kasit sabit olmasa bile herkes kendi fiil veya ihmalinden me-
suldür.
madde 46 - (değişik: 18/5/1955 - 6569/1 md.)
fiili işlediği zaman şuurunun veya harekatının serbestisini tamamen kaldı-
racak surette akıl hastalığına duçar olan kimseye ceza verilemez.
------------------------------ .
(1) sürgün cezası, 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı cezaların infazı hakkındaki
kanunun geçici 2. maddesiyle kaldırılmıştır.
(2) 15/4/1987 tarih ve 3352 sayılı kanunun 1 inci maddesindeki "kanunlarda yer
alan, emniyeti umumiye idaresinin nezareti altında bulundurma cezası ve
tedbiri ile ilgili hükümler yürürlükten kaldırılmıştır." hükmü uyarınca yü-
rürlükten kaldırılmıştır. sözkonusu 3352 sayılı kanun, kanunlar külliyatı-
nın cilt 6, sayfa 6943'de yayımlanmıştır.
ancak bu şahsın muhafaza ve tedavi altına alınmasına hazırlık tahkikatında
sulh hakimi, ilk tahkikatta sorgu hakimi ve son tahkikatta vazifeli mahkeme ta-
rafından karar verilir.
muhafaza ve tedavi altında bulundurma müddeti şifaya kadar devam eder.
yalnız maznuna isnadolunan suç, ağır hapis cezasını müstelzim ise bu müddet bir
seneden az olamaz.
muhafaza ve tedavi altına alınan şahıs; muhafaza ve tedavinin icra kılındı-
ğı müessesesinin sıhhi heyetince, şifası tebeyyün ettiğine dair verilecek rapor
üzerine aynı kazai mercice serbest bırakılır.
bu husustaki rapor ve kararda, hastalığın ve isnadolunan suçun mahiyeti
gözönünde tutularak, içtimai emniyet bakımından şahsın tıbbi kontrola ve muaye-
neye tabi tutulup tutulmıyacağı, tutulacaksa müddet ve fasılası da gösterilir.
tıbbi kontrol ve muayene; cumhuriyet müddeiumumilerince, kararda gösterilen
müddet ve fasılalarda bu şahısların bulundukları mahalde yoksa en yakın salahi-
yetli mütehassısı olan hastane sıhhi heyetlerine sevk edilmeleri suretiyle te-
min olunur.
bu tıbbi kontrol ve muayenede nüks arazı gösterenler hakim veya mahkeme ka-
rariyle yine muhafaza ve tedavi altına alınıp aynı muamelelere tabi tutulurlar.
madde 47 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
fiili işlediği zaman şuurunun veya harekatının serbestisini ehemmiyetli de-
recede azaltacak surette akli malüliyete müptela olan kimseye verilecek ceza
aşağıda yazılı şekilde indirilir:
1. idam cezası yerine 15 seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis;
2. müebbet ağır hapis yerine 10 seneden 15 seneye kadar ağır hapis;
3. amme hizmetlerinden müebbet memnuiyet yerine muvakkatı memnuiyet; cezala-
rı hükmolunur.
diğer cezalar üçte birden yarıya kadar indirilir.
madde 48 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
suçu işlediği esnada arızi bir sebepten dolayı 46 ve 47 nci maddelerde mün-
deriç akli malüliyet halinde bulunan kimseler hakkında o maddelerdeki ahkam
tatbik olunur.
ihtiyari sarhoşlukla ve ihtiyarı ile kullanılan uyuşturucu madde tesiriyle
işlenen fiiller bu madde hükmünden hariçtir.
madda 49 - 1 - kanunun bir hükmünü veya salahiyettar bir merciden verilip
infazı vazifeten zaruri olan bir emri icra suretiyle,
2 - gerek kendisinin gerek başkasının nefsine veya ırzına vukubulan haksız
bir taarruzu filihal defi zaruretinin bais olduğu mecburiyetle,
3 - gerek nefsini ve gerek başkasını vukuuna bilerek mahal vermediği ve
başka türlü tahaffüz imkanıda olmadığı ağır ve muhakkak bir tehlikeden muhafa-
za etmek zaruretinin bais olduğu mecburiyetle, işlenilen fiillerden dolayı fai-
le ceza verilemez.
bir numaralı bentte gösterilen halde merciinden sadır olan emir hilafı ka-
nun olduğu takdirde neticesinden hasıl olan cürme müterettip ceza emri veren
amire hükmolunur.
madde 50 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
49 uncu maddede yazılı fillerden birini icra ederken kanunun veya salahi-
yettar makamın veya zaruretin tayin ettiği hududu tecavüz edenler cürüm ölüm
cezasını müstelzim ise sekiz seneden aşağı olmamak üzere hapis ve müebbed ağır
hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde altı seneden on beş seneye kadar ha-
pis cezasile cezalandırılır. sair hallerde asıl suça müretteb ceza altıda bi-
rinden eksik ve yarısından ziyade olmamak üzere indirilir ve ağır hapis hapse
tahvil olunur ve amme hizmetlerinden müebbed memnuiyet cezası yerine muvakkat
memnuiyet cezası verilir.
madde 51 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
bir kimse haksız bir tahrikin husule getirdiği gazap veya şedit bir elemin
tesiri altında bir suç işler ve bu suç ölüm cezasını müstelzim bulunursa müeb-
bet ağır hapis cezasına ve müebbet ağır hapis cezasını müstelzim bulunursa yirmi
dört sene ağır hapis cezasına mahküm olur. sair hallerde işlenen suçun cezası-
nın dörtte biri indirilir.
tahrik ağır ve şiddetli olursa ölüm cezası yerine yirmi dört sene ve müeb-
bet ağır hapis cezası yerine on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ce-
zası verilir.
sair cezaların yarısından üçte ikisine kadarı indirilir.
madde 52 - bir kimse bir hata veya sair bir arıza yüzünden cürmü kast etti-
ği şahıstan başka bir şahsın zararına işlemiş olursa cürümden zarar gören kim-
senin sıfatından neşet eden ve cezayı şiddetlendiren esbap faile tahmil olun-
maz. belki cürüm kast olunan şahsa karşı işlenmiş gibi telakki olunarak fail,
cürmün tazammun edebileceği esbabı muhaffefeden istifade eder.
madde 53 - fiili işlediği zamanda on bir yaşını bitirmemiş olanlar hakkın-
da takibat yapılamaz ve ceza verilemez.
ancak fiil kanunen bir seneden ziyade hapis cezasını veya daha ağır cezayı
müstelzim bir cürüm olduğu takdirde müdeiumuminin talebi üzerine mahkeme reisi
çocuğun, istirdadı kabil tedabirden olmak ve on sekiz yaşını geçmiyecek müddet-
le mukayyet bulunmak üzere terbiye ve ıslah için devlet idare veya murakabesin-
de bulunan bir müesseseye konmasını veyahut-takayyüt ve nezaretinde teseyyüp ve
ihmal ile bir cürüm işlemesine meydan verirlerse kendilerinden iki yüz liraya
kadar cezayı nakdi alnacağı ihtariyle-ana baba veya vasiye teslimini emreder.
madde 54 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
fiili işlediği zaman on bir yaşını bitirmiş olup da on beş yaşını doldurma-
mış olanlar, farik ve mümeyyiz olmadıkları surette haklarında hiçbir ceza ter-
tip olunamaz. ancak işlenilen fiil bir seneden fazla hapis veya daha ağır bir
cezayı müstelzim cürümlerden ise bundan evvelki madde ahkamı tatbik olunur.
(değişik: 21/1/1983 - 2787/4 md.) eğer çocuk işlediği fiilin bir suç oldu-
ğunu fark ve temyiz ile hareket etmiş ise suçunun cezası aşağıda yazılı şekil-
lerde indirilir:
1. ölüm cezası yerine onbeş yıldan, müebbet ağır hapis cezası yerine on
yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası verilir.
2. diğer cezalar yarıya indirilir. ağır hapis cezaları hapse çevrilir. an-
cak, bu bendin tatbiki suretiyle hükmolunacak cezalar her fiil için yedi yıldan
fazla olamaz.
amme hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak
cezaları tatbik olunmaz.
şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar, para cezasından çevrilmiş olsa dahi eğer
suçlu cezanın çektirilmesine başlandığı zaman on sekiz yaşını bitirmemiş ise
ceza bir ıslahhanede çektirilir.
bu mahkümiyetler tekerrüre esas olamaz.
madde 55 - (değişik:9/7/1953 - 6123/1 md.)
fiili işlediği zaman on beş yaşını bitirmiş olup da on sekiz yaşını bitir-
memiş olanlar hakkında aşağıda yazılı şekillerde ceza tayin olunur:
1. idam cezası yerine yirmi seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası;
2. müebbet ağır hapis yerine on beş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis
cezası verilir.
3. (değişik: 21/1/1983 - 2787/5 md.) diğer cezaların üçte bire kadarı indi-
rilir. ancak, bu bendin tatbiki suretiyle hükmolunacak cezalar her fiil için
ondört yıldan fazla olamaz.
4. amme hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alın-
mak cezaları tatbik edilmez.
cezanın çektirilmesine başlandığı zaman on sekiz yaşını bitirmemiş olanlar
hakkında hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasından çevrilmiş olsa dahi, onla-
ra mahsus ceza evlerinde veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımla-
rında çektirilir. bunlar on sekiz yaşını geçtikleri zaman eğer mahküm oldukları
ceza müdeti üç seneden ve geri kalan müddeti iki seneden fazla ise büyük mah-
kümların bulundukları ceza evlerine naklolunurlar. ancak bunlardan, geçirdikle-
ri müddet içindeki hal ve durumlarına göre münasip görülenler hususi ceza evin-
de veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımlarında alıkonulabilirler.
hükmün infazına başlandığı tarihte on sekiz yaşını bitirmiş ve mahküm ol-
dukları ceza müddeti üç seneden az bulunmuş olup da geçmişteki hallerine naza-
ran hususi ceza evinde veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımların-
da bulundurulmaları daha uygun görülenlerin cezaları bu evlerde çektirilir.
madde 56 - (mülga: 6/7/1960 - 15/2 md.) (1)
madde 57 - fiili işlediği zaman henüz on beş yaşını bitirmeyen sağır-dil-
sizler hakkında takibat yapılmaz. bunlar hakkında yirmi dört yaşına kadar kal-
mak üzere 53 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü tatbik olunabilir.
madde 58 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
fiili işlediği zaman on beş yaşını bitirmiş olup da yaptığı işin neticesini
fark ve temyiz ile hareket ettiği anlaşılmıyan sağır, dilsizlere ceza verilmez.
ancak fiil cürüm olduğu ve bir seneden fazla hapis cezasını veya daha ağır
bir cezayı müstelzim bulunduğu takdirde yirmi dört yaşını henüz ikmal etmiyen
-----------------------
(1) hernekadar yargıtay ceza genel kurulunun 8/10/1962 tarihli ve e. 1962/43,
k. 1962/40 sayılı kararı ile 58. maddenin son fıkrası hükmü ile yapılan
atıf sebebiyle 56. maddenin cezalarda yapılacak indirimler yönünden yürür-
lükte bulunduğu kabul edilmiş ise de 21/1/1983 tarih ve 2787 sayılı kanunla
58. maddede yapılan değişiklik sonucunda sözü edilen atıf metinden çıkarıl-
mış ve 56. maddeye paralel yeni bir hükümle sağır ve dilsizlere uygulanacak
cezalar doğrudan doğruya 58. madde içerisinde düzenlenmiştir. böylece ceza
genel kurulu kararının 22/1/1982 tarihinden itibaren uygulama yeri kalmamış
ve 56. madde tamamiyle yürürlükten kalkmıştır.
sağır - dilsiz hakkında yirmi dört yaşına kadar kalmak üzere 53 üncü maddenin
ikinci fıkrası hükümleri tatbik edilebilir.
eğer fail yirmi dört yaşını bitirmiş ise mahkeme, hakkında 46 ncı maddede
gösterildiği surette muamele yapılmak üzere kendisinin salahiyetli makama tes-
limini emredebilir.
eğer sağır-dilsizin suçu işlemekte fark ve temyiz ile hareket ettiği anla-
şılır ve işlediği zaman on sekiz yaşını bitirmemiş bulunursa birinci fıkrası
müstesna olmak üzere 54 üncü madde hükümleri tatbik olunur.
(değişik: 21/1/1983 - 2787/6 md.) sağır-dilsiz onsekiz yaşını bitirip de
yirmibir yaşını bitirmemiş ise 55 inci madde hükümleri tatbik olunur.
(ek: 21/1/1983 - 2787/6 md.) sağır-dilsiz yirmibir yaşını bitirmiş ise,
ölüm cezası yerine otuz yıl, müebbet ağır hapis cezası yerine yirmidört yıl
ağır hapis cezası hükmolunur. sair hallerde cezanın altıda biri indirilir.
madde 59 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
kanuni tahfif sebeplerinden ayrı olarak mahkemece her ne zaman fail lehine
cezayı hafifletecek takdiri sebepler kabul edilirse idam cezası yerine müebbet
ağır hapis ve müebbet ağır hapis yerine 30 sene ağır hapis cezası hükmolunur.
diğer cezalar altıda birden fazla olmamak üzere indirilir.
madde 60 - başkalarının nüfuz ve idare ve nezareti altında bulunanların iş-
ledikleri kabahatlerde eğer fiil, nüfuzlarının cari olduğu daire dahilinde ria-
yet ettirmekle nizamen mükellef oldukları ahkama karşı işlenmiş kabahatlerden
olduğu ve bunların kendi dikkat ve basiretleriyle meni mümkün bulunduğu takdir-
de ceza failden maada nüfus ve idare ve nezareti haiz olan metbular hakkında
dahi tatbik olunur.
eğer kabahat fail üzerinde nüfuz ve idare ve nezareti olanların emriyle,
bunların kanunen riayet ettirmeğe mecbur oldukları ahkam ihlal edilerek, yapıl-
mış olursa ceza emri veren metbudan maada salahiiyettar merciin bir emri mahsu-
sunu veya bir ihtarını ısga etmiyerek kabahati irtikap eden tabi hakkındada
tatbik olunur.
beşinci bap
cürme teşebbüs
madde 61 - (değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
bir kimse işlemeği kasdeylediği bir cürmü vesaiti mahsusa ile icraya başla-
yıp da ihtiyarında olmıyan esbabı maniadan dolayı o cürmün husulüne muktazi
fiilleri ikmal edememiş ise kanunda yazılı olmıyan yerlerde fiil, ölüm cezasını
müstelzim olduğu takdirde müteşebbis hakkında on beş seneden 20 seneye ve müeb-
bet ağır hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde on seneden on beş seneye ka-
dar ağır hapis cezası hükmolunur. sair hallerde o cürüm için kanunen muayyen
olan ceza, yarısından üçte ikisine kadar indirilir.
müteşebbis, cürmün ef'ali icrayesinden ihtiyariyle vazgeçtiği, fakat tamam
olan kısım esasen bir suç teşkil ettiği halde ancak o kısma mahsus ceza ile ce-
zalandırılır.
madde 62 - (değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
bir kimse işlemeği kasdettiği cürmün icrasına taallük eden bütün fiilleri
bitirmiş, fakat ihtiyarında olmıyan bir sebepten dolayı o cürüm meydana gelme-
miş ise kanunda yazılı olmıyan yerlerde fiil ölüm cezasını müstelzim olduğu takdirde
müteşebbis hakkında yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis ve
müebbet ağır hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde on beş seneden yirmi se-
neye kadar ağır hapis cezası hükmolunur. sair hallerde o cürüm için kanunen mu-
ayyen olan ceza altıda birinden üçte birine kadar indirilir.
madde 63 - (mülga: 3/2/1937 - 3112/3 md.)
altinci bap
cürüm ve kabahatte iştirak
madde 64 - (değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
bir kaç kişi bir cürüm veya kabahatın icrasına iştirak ettikleri takdirde
fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her
biri o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır.
başkalarını cürüm ve kabahat işlemeğe azmettirenlere dahi aynı ceza hükmo-
lunur. ancak fiili icra edenin onu işlemekte şahsi bir menfaati olduğu sabit
olursa azmettiren şahsın cezası, ölüm yerine yirmi dört sene ve müebbet ağır
hapis yerine yirmi sene ağır hapistir. sair cezaların altıda biri indirilir.
madde 65 - (değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
i - suç işlemeğe teşvik veya suçu irtikap kararını takviye ederek yahut
fiil işlendikten sonra muzaheret ve muavenette bulunacağını vadeyleyerek,
ii - suçun ne suretle işleneceğine mütaallik talimat vererek yahut fiilin
işlenmesine yarıyacak iş veya vasıtaları tedarik ederek,
iii - (değişik: 21/1/1983 - 2787/7 md.) suç işlenmeden evvel veya işlendi-
ği sırada müzaharet ve muavenetle icrasını kolaylaştırarak suça iştirak eden
şahıs, işlenmiş fiile mahsus olan ceza ölüm cezası ise yirmi yıldan, müebbet
ağır cezası ise onaltı yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cazası ile ceza-
landırılır. sair hallerde kanunen muayyen olan cezanın yarısı indirilir.
bu maddede yazılı fiillerden birini işleyen kimsenin iştiraki inzimam et-
meksizin fiilin irtikabı mümkün olamıyacağı sabit olan hallerde o kimse yukarı-
da gösterilen tenzilattan istifada edemez.
madde 66 - bir cürüm veya kabahati beraber işleyenlerden veya icrasını ko-
laylaştırmağa yardım edenlerden biri hakkında teşdidi cezayı mucip olan şahsa
merbut daimi veya arızi ahval ve evsaf, cürüm veya kabahate iştirak eyledikle-
ri zamanda ona vakıf olan faillere dahi sirayet eder. ancak haklarında teret-
tüp eden cezanın altıda biri indirilebilir ve idam ile müebbet ağır hapis ce-
zasına bedel yirmi seneden yirmi dört seneye kadar ağır hapis cezası hükmolu-
nur.
madde 67 - fiilin cezasını teşdit eden maddi esbabı dahi cürüm veya kaba-
hatin vasfını tebdil edecek şekilde olsabile fiil işlendiği zamanda ona vakıf
olan şeriklere saridir.
yedinci bap
suç ve cezaların içtimaı
madde 68 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
bir kimse mütaaddit suçlardan dolayı hüküm veya ceza kararnamesiyle mahküm
edilirse cezalar bu bap hükümlerine göre içtima ettirilir.
kanunlar, şubat 1991 (ek - 7)
madde 69 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
bir hüküm veya ceza kararnamesinden sonra aynı kimsenin bu mahkümiyetten
önce veya sonra işlediği bir suçtan dolayı mahküm edilmesi halinde cezaların
içtimaı hükümleri tatbik olunur.
madde 70 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/3 md.)
birden çok müebbet ağır hapse mahkümiyet halinde, altı aydan az ve üç yıl-
dan fazla olmamak üzere hükmedilecek miktarı geceli gündüzlü bir hücrede tecrit
edilmek suretiyle, müebbet ağır hapis cezası infaz olunur.
madde 71 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
aynı neviden şahsi hürriyeti bağlıyan muvakkat cezalara mahkümiyet halinde
bu cezaların mecmuu tatbik olunur.
24 seneden aşağı olmamak üzere en az iki ağır hapis cezasına mahkümiyet ha-
linde müebbet ağır hapis cezası tatbik olunur.
madde 72 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
aynı neviden para cezalarına mahkümiyet halinde bu cezaların mecmuu tatbik
olunur.
madde 73 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
cezalardan biri müebbet ağır hapis ve diğeri şahsi hürriyeti bağlayıcı mu-
vakkat bir ceza ise, ilave edilecek cezanın nevi ve miktarına göre on günden az
ve üç seneden fazla olmamak üzere geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek
suretiyle müebbet ağır hapis cezası tatbik olunur.
madde 74 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
başka neviden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezalara mahkümiyet halinde bu
cezaların hepsi ayrı ayrı tamamen tatbik olunur.
infazda ağır hapis, hapis, hafif hapis ve sürgün sırası takip edilir. (1)
madde 75 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
başka neviden para cezalarına mahkümiyet halinde bu cezaların hepsi ayrı
ayrı tamamen tatbik olunur.
para cezaları sair cezalarla birleştiği takdirde de hepsi ayrı ayrı ve ta-
mamen tatbik olunur.
madde 76 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
fer'i cezalar ve mahkümiyetin bütün diğer cezai neticeleri her ceza hakkın-
da ayrı ayrı tayin ve tatbik olunur.
madde 77 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
1) aynı neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların birleştirilme-
si halinde tatbik edilecek ceza ağır hapiste 36, hapiste 25, sürgünde 15, hafif
hapiste 10 seneyi geçemez.
2) başka neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların mecmuu otuz
seneyi geçemez. bu haddi aşan ceza miktarı sırası ile sürgün, hafif hapis, ha-
pis ve ağır hapisten tenzil edilir.
3) ağır para cezası ile hafif para cezası birleştiği takdirde çevrilecek
cezanın nev'i hapistir.
---------------------
(1) sürgün cezası, 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı cezaların infazı hakkındaki
kanunun geçici 2. maddesiyle kaldırılmıştır.
4) birleştirilen para cezalarının şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya çev-
rilmesi halinde bu ceza müddeti beş seneyi geçemez.
5) (değişik: 21/11/1990 - 3679/4 md.) içtima neticesinde uygulanacak süre-
li fer'i cezalar, kamu hizmetlerinden yasaklanma cezasında on, muayyen bir mes-
lek ve sanatın icrasının tatilinde dört yılı geçemez.
6) yukarıki fıkralarda yazılı yukarı hadlere baliğ olan cezalara kati su-
rette mahkümiyetten sonra işlenen suçlardan dolayı verilecek cezalar aynen tat-
bik olunur.
madde 78 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
bir kimse bir suçu işlemek veya vuku bulmuş bir suçu gizlemek için diğer
bir suç işlediği veyahut o suç vesilesile kanunda suç teşkil eden diğer bir
fiil daha irtikab eylediği takdirde mezkür fiiller kanunen o suçu tertib eden
anasırdan veya suçun esbabı müşeddedesinden sayılmazsa o kimse hakkında evvel-
ki maddelerin müştemil olduğu hükümlere göre ceza tertib olunur.
madde 79 - işlediği bir fiil ile kanunun muhtelif ahkamını ihlal eden kim-
se o ahkamdan en şedit cezayı tazammun eden maddeye göre cezalandırılır.
madde 80 - (değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün
bir kaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vakı olsa bile bir suç sayı-
lır. fakat bundan dolayı terettüp edecek ceza altıda birden yarıya kadar artı-
rılır.
sekizinci bap
cürümde tekerrür
madde 81 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
bir kimse beş seneden ziyade müdetdle bir mahkümiyete uğradıktan sonra ceza-
sını çektiği veya ceza düştüğü tarihten itibaren on sene ve diğer cezalarda beş
sene içinde başka bir suç daha işlerse yeni suça verilecek ceza altıda bire ka-
dar artırılır.
yeni suç evvelki mahkümiyete sebep olan suç cinsinden ise hükmedilecek ceza
altıda birden üçte bire kadar artırılır.
ikinci suç için tayin edilecek cezaya tekerrürden dolayı zammı lazımgelen
miktar, hiç bir suretle evvelki suç için hükmedilmiş olan cezaların en ağırın-
dan ziyade olarak tayin olunamaz.
evvelki veya sonraki suçlardan biri para cezası veya sürgün ve diğeri baş-
ka bir ceza olduğu takdirde tekerrürden dolayı yapılacak zam miktarının tayi-
ninde 19 uncu veya 40 ıncı maddelerde yazılı nisbet kaideleri tatbik olunur.
madde 82 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
müebbed ağır hapis cezasına mahküm olan kimse diğer bir veya bir kaç cürüm
işlediği takdirde mahkümun geceli gündüzlü bir hücrede yalnız bırakılması müd-
deti eğer sonraki cürmü veya cürümleri muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim
ise bu cezanın veya bu cezalar mecmuunun sekizde birine, hapis cezasını müstel-
zim ise onda birine müsavi bir müddet uzatılır.
ancak ilave edilecek hücre müdeti ağır hapislerde üç seneden, hapiste iki
seneden fazla olamaz.
(değişik: 21/11/1990 - 3679/5 md.) sonraki cürümden dolayı da mahküma müeb-
bet ağır hapis cezası tayin olunmuşsa ilave edilecek hücre müddeti altı aydan
az, üç yıldan fazla olamaz.
kanunlar, şubat 1991 (ek- 7)
madde 83 - (mülga: 11/6/1936 - 3038/2 md.)
madde 84 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
tekerrür halinde hükmedilecek ağır para cezasının 19 uncu maddeye göre hap-
se çevrilmesi halinde hapis müddeti beş seneyi geçemez.
madde 85 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
işlediği suçlardan dolayı her defasında üç aydan fazla olmak üzere iki defa
veya daha fazla şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalarla mahküm olan kimse 81 inci
maddede yazılı müddetler içinde, yine şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezanın ve-
rilmesini icab ettiren aynı cinsten bir suç işler ve göreceği cezanın müddeti
otuz aydan aşağı olursa mezkür ceza müddeti yarı ve sair hallerde ağır hapis ve
hapiste otuz seneyi geçmemek üzere üçte biri nisbetinde artırılır.
madde 86 - aynı maddei kanuniyeye tetabuk eden veya kanunun bir faslında
münderiç bulunan cürümlerden başka:
1 - devletin emniyeti aleyhine işlenilen cürümler,
2 - resmi memurlar tarafından memuriyetlerine ait vazifelerin ihlali veya
memuriyetin suistimali suretiyle işlenilen cürümler,
3 - siyasi veya dini hürriyetlere müteallik cürümlerle dini memurların va-
zifeleri esnasında yaptıkları suistimalat,
4 - icra ettikleri vazifeden dolayı hükkam ile memurlar ve devlet idaresi
ve ammenin nizamı alayhine irtikap olunan cürümler,
5 - cürüm tasnii ve iftira ve yalan şehadet ve yalan yere yemin ve avkat-
larla dava vekillerinin vazifelerini suiistimal cürümleri,
6 - ammenin selameti aleyhinde işlenilen cürümler,
7 - sekizinci bapta münderiç cürümler,
8 - şahıslar aleyhindeki cürümlere mahsus babın birinci ve ikinci fasılla-
rında münderiç cürümler,
9 - hırsızlık, yağma ve garet ve ifşayı sır tehdidiyle temini menfaat ve
dolandırıcılık ve emniyeti suiistimal ve eşyayı cürmiyeyi satın almak ve sakla-
mak ve hileli iflas maddelerinde ve üçüncü babın dokuzuncu faslının son madde-
siyle onuncu faslının 276 ncı maddesinde ve on birinci faslında ve altıncı
babın birinci faslının ilk beş maddesinde ve beşinci faslında ve yedinci babın
üçüncü faslının ilk beş maddesiyle son maddesinde muharrer bilcümle cürümler,
bir cinsten addolunur.
madde 87 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
geçen maddelerin tatbikatında:
1) kabahat fiilinden dolayı sadır olan hükümler bir cürüm vukuunda ve cürme
mütaallik hükümler kabahat vukuunda;
2) tedbirsizlik ve dikkatsizlik ve meslek va sanatın icrası hususunda tec-
rübesizlik ve emirlerle nizamlara riayetsizlik neticesi olarak işlenen cürümler
diğer cürümler mukabilinde ve sair cürümler bunlar mukabilinde;
3) sırf askeri cürümler hakkında sadır olan hükümler;
4) bu kanunun 6 ncı babının birinci faslındaki 316,317,318,319,320,324 ve
331 inci maddeleriyle ikinci faslındaki 332 ve 333 üncü ve 7 nci babın 3 üncü
faslındaki 403 ve 404 üncü maddelerde yazılı hususlardan dolayı verilen hüküm-
ler müstesna olmak üzere yabancı memleket mahkemelerinden verilen hükümler;
tekerrüre esas olamaz.
madde 88 - tekerrür hükümlerinin tatbikında diğer bir cezadan kalbolunmuş
olan ceza asıl ceza addolunur.
müstakil fasil
cezaların tecili
madde 89 - (mülga: 13/7/1965 - 647/geç. md. 4) (1)
madde 90 - on sekiz yaşını doldurmamış çocuklar ile yetmişine varmış ihti-
yarların mahküm oldukları hapis cezası bir seneden fazla olmadığı halde dahi
evvelki madde hükmü tatbik olunur.
madde 91 - (değişik: 8/6/1933 - 2275/1 md.)
seksen dokuzuncu madde hükmü, mahkeme kararında hilafı tasrih edilmedikçe
fer'i cezalar hakkında da tatbik olunur.
madde 92 - tazminat kabilinden olan cezayı nakdi ve zabt ve müsaderesi ka-
nunen mecburi olan eşya ile muhakeme masrafları tecil olunmaz.
madde 93 - cezaların tecili kararının infazı hukuku şahsiyenin mahküm tara-
fından rızasiyle ifasına veya teminine talik olunabilir.
madde 94 - (değişik: 3/2/1937 - 3112/1 md.)
cezası tecil edilen mahküm hazır ise mahkemenin reisi cezanın tecil edildi-
ğini tefhim ettikten sonra yeniden bir suç işlediği takdirde 95 inci madde hük-
mü dairesinde tecil olunan ceza çektirilmekle beraber sonraki cürüm cezasının
dahi şartlarına muvafık olduğu takdirde, tekerrürden dolayı artırılacağını ken-
disine ihtar eder.
madde 95 - (değişik: 2/6/1941 - 4055/1 md.)
i - kabahat ile mahküm olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene için-
de bir cürümden veya evvelki hükmün verildiği mahaldeki asliye mahkemesinin ka-
zası dairesinde diğer bir kabahatten dolayı aynı cinsten veya daha ağır bir ce-
zaya,
ii - cürüm ile mahküm olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde
işlediği diğer hir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya
yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahküm olmazsa, cezası tecil edilmiş olan
mahkümiyeti esasen vakı olmamış sayılır. aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı
tenfiz olunur.
dokuzuncu bap
dava ve cezanın sukutu
madde 96 - maznunun vefatı hukuku amme davasını ortadan kaldırır.
mahkümun vefatı ceza mahkümiyetini ve hatta henüz icra edilmemiş olan ağır
ve hafif cezayı nakdi hükümlerini bütün neticeleriyle beraber ortadan kaldırır.
ancak eşya zabt ve müsaderesi ve muhakeme masrafları için sadır olup mahkümun
vefatından evvel katiyet kesbeden hükümler tenfiz olunur.
madde 97 - umumi af, hukuku amme davasını ve hükmolunan cezaları bütün ne-
ticeleri ile birlikte ortadan kaldırır.
madde 98 - hususi af, havi olduğu sarahate göre cezayı ortadan kaldırır ve-
ya azaltır veya değiştirir ve daha ağır bir cezadan mübeddel olan cezaya kanu-
nen ilave edilmemiş bulunmak şartiyle mahkümun kanuni mahcuriyetini de ref
eder. ancak kanun veya kararnamesinde hilafı yazılı olmadıkça feri ve mütemmim
cezalara tesir etmez. hususi affı tazammun eden kanun veya kararnamede sarahat
bulunan ahval müstesnadır.
---------------------
(1) bu maddede hükme bağlanmış bulunan cezaların teciline ilişkin hususlar,
13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı cezaların infazı hakkındaki kanunun 6.
maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
*
madde 99 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
takibat yapılabilmesi dava veya şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar gören
kimsenin vazgeçmesi hukuku amme davasını düşürür. ancak kanunda hilafı yazılı
olmadıkça cezanın infazına mani olmaz.
maznunlardan biri hakkındaki dava veya şikayetten vazgeçme diğerlerine de
sirayet eder.
kanunda yazılı haller müstesna olmak üzere, vazgeçme onu kabul etmiyen maz-
nuna tesir etmez.
madde 100 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
umumi ve hususi aflar ve suçtan zarar görenin davadan veya şikayetten vaz-
geçmesi ne zaptolunan eşyanın ne de malsandığına tediye olunan ağır ve hafif
para cezalarının istirdadını icab etmez.
madde 101 - müebbet vaya on seneden fazla muvakkat ağır hapis cezaları hu-
susi af ile azaltıldığı veya ortadan kaldırıldığı surette buna dair olan kanun
veya kararnamede buna muhalif sarahat olmadıkça manküm üç sene müddetle emniye-
ti umumiye nezreti altına alınır.
madde 102 - (değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
1 - ölüm ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
2 - yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstel-
zim cürümlerde on beş sene,
3 - beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden zi-
yade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müs-
telzim cürümlerde on sene,
4 - beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün ve-
ya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müs-
telzim cürümlerde beş sene,
5 - bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para ceza-
sını müstelzim fiillerde iki sene,
6 - bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstel-
zim kabahatlerde altı ay geçmesile ortadan kalkar.
bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ölüm veya müebbed yahud
muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi ha-
linde dava müruru zamanı yoktur.
madde 103 - müruru zamanın başlangıcı tamamiyle icra olunmuş cürüm ve ka-
bahatler hakkında fiilin vukuu gününden ve teşebbüs olunan veya icra ve ikmal
olunamayan cürümler hakkında son fiilin işlendiği tarihten ve mutemadi ve mü-
teselsil cürümler hakkında dahi temadi ve teselsülün bittiği günden itibar olu-
nur.
madde 104 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
hukuku amme davasının müruru zamanı, mahkümiyet hükmü yakalama, tevkif,
celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda maznunun sorguya çekil-
mesi, maznun hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karar veya c. müdde-
iumumisi tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesilir.
bu halde müruru zaman, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeğe başlar.
eğer müruru zamanı kesen muameleler müteaddid ise müruru zaman bunların en
sonuncusundan itibaren tekrar işlemeğe başlar. ancak bu sebepler müruru zaman
müdetini 102 nci maddede ayrı ayrı muayyen olan müddetlerin yarısının ilavesile
baliğ olacağı müddetten fazla uzatamaz.
madde 105 - (değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
kanunun bir seneden aşağı müruru zaman tayin ettiği hallerde her türlü usuli
muamele müruru zamanı keser.
ancak 103 üncü maddeye göre müruru zaman işlemeğe başladığı günden itibaren
bir seneden aşağı müruru zamana tabi kabahat nevinden suçlarda bir sene içinde
mahkümiyet kararı verilmemiş olursa hukuku amme davası müruru zamana uğrar.
madde 106 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
bir suçtan dolayı yapılan ve müruru zamanı kesen muameleler o suçlarda her
ne suretle olursa olsun iştiraki olup da aleyhlerinde takibat veya tahkikat
yapılmamış olan kimseler hakkında dahi müruru zamanı keser.
madde 107 - hukuku amme davasının ikamesi mezuniyet veya karar alınmasına
yahut diğer bir mercide halli lazım gelen bir meselenin neticesine bağlı bulun-
duğu takdirde mezuniyet ve kararın alınmasına yahut meselenin halline kadar
müruru zaman durur.
madde 108 - takibi ancak şahsi dava ikamesine bağlı olan fiil hakkında sala-
hiyettar kimse altı ay zarfında dava etmediği takdirde takibat yapılamaz.
müruru zaman haddini geçmemek şartiyle bu müdet davaya hakkı olan kimsenin
fiilden ve failin kim olduğundan haberdar bulunduğu günden başlar.
davaya hakkı olan bir kaç kimseden birisi altı aylık müddeti geçirirse bun-
dan dolayı diğerlerinin hukuku sakıt olmaz.
madde 109 - aynı fiilden dolayı her ne suretle olursa olsun tekrar muhakeme-
si görülmek lazımgelen mahkümünaleyhin ahiren vakı olan mahkümiyeti evvelki
mahkümiyetinden daha hafif bir cezayı mutazammın ise müruru zaman müddeti sonra-
ki hüküm ile tertip olunacak cezaya göre hesap olunur.
madde 110 - hukuku amme davasının düşmesi emval istirdadı ve uğranılan zara-
rın tazmini için ikame olunan hakkı şahsi davasına halel vermez.
madde 111 - hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın dava-
dan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsi-
yesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez.
madde 112 - bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki müddetlerin müruriyle orta-
dan kalkar:
1 - idam ve müebbet ağır hapis cezaları otuz sene,
2 - yirmi sene ve daha fazla müddetle ağır hapis cezası yirmi dört sene,
3 - beş seneden ziyade ağır hapis veyahut hapis veya müebbet sürgün cezası
yirmi sene,
4 - beş seneye kadar ağır hapis veyahut hapis veya muvakkat sürgün veya
muvakkaten hidematı ammeden memnuiyet cezalariyle ağır cezayı nakdi hükümleri
on sene,
5 - bir aydan ziyade hafif hapis veyahut bir meslek ve sanatın tatili icrası
yahut otuz liradan ziyade hafif cezayı nakdi hükümleri dört sene,
6 - bundan evvelki bentte beyan olunan miktardan aşağı ceza hükümleri on
sekiz ay geçmesiyle ortadan kalkar.
kanunlar, şubat 1989 (ek - 3)
nevileri başka başka cezaları havi hükümler, en ağır ceza için konulan müd-
detin geçmesiyle ortadan kalkar.
cezanın müruru zaman ile ortadan kalkmasından sonra emniyeti umumiye neza-
reti altında bulunmak cezasının da hükmü kalmaz.
madde 113 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
hükümlerde müruru zaman hükmün kat'ileştiği veya infazın her hangi bir su-
retle inkıtaa uğradığı günden itibaren işlemeğe başlar.
madde 114 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
ilamın infazına müteallik mahküma salahiyetli merci tarafından kanun daire-
sinde tebliğ olunan her türlü muamele müruru zamanı keser. bundan başka şahsi
hürriyeti bağlayıcı cezalarda ilamın infazı için mahkümun yakalanması dahi müru-
ru zamanı keser.
bir suçtan dolayı mahküm olan kimse müruru zaman cereyan ettiği sırada mah-
küm olduğu suç cinsinden diğer bir suç daha işlediği takdirde müruru zaman yine
kesilmiş olur.
madde 115 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
amme hizmetlerinden muvakkat memnuiyet yahut diğer bir ıskatı ehliyet ceza-
sı veya bir meslek ve sanatın tatili icrası sair cezalara zam ve ilave edildiği
veyahut bir hüküm neticesi olduğu takdirde ıskatı ehliyet ve tatili meslek ve
sanat cezaları, onlar için muayyen olan müddetin iki misline muadil bir müddet
geçmedikçe sakıt olmazlar ve işbu müruru zaman aslı mücazatın sakıt olduğu ta-
rihten itibaren cereyana başlar.
madde 116 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
gerek hukuku amme davasının ve gerek ceza hükümlerinin müruru zamanı 30 uncu
madde mucibince hesap olunur.
madde 117 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
gerek dava ve gerek ceza müruru zamanı resen tatbik olunur ve bundan ne maz-
nun ve ne de mahküm vazgeçemezler.
madde 118 - (değişik: 29/6/1938-3531/1 md.)
bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ölüm veya müebbet yahud
muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi
halinde ceza müruru zamanı yoktur.
madde 119 - (değişik: 7/1/1981 - 2370/1 md.)
(değişik: 7/12/1988 - 3506/3 md.) yalnız para cezasını gerektiren veya kanun
maddesinde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezasının yukarı haddi üç ayı aşmayan
suçun faili;
1. para cezası maktu ise bu miktarı, aşağı ve yukarı hadleri gösterilmiş ise
aşağı haddini,
2. hürriyeti bağlayıcı cezanın aşağı haddinin, her gün için 647 sayılı ceza-
ların infazı hakkında kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendinde belirtilen aşağı hadler üzerinden karşılayan miktarını,
3. hürriyeti bağlayıcı ceza ile birlikte para cezası da öngörülmüş ise,
hürriyeti bağlayıcı ceza için yukarıdaki şekilde belirlenecek miktar ile para
cezasının aşağı haddini,
soruşturma giderleri ile birlikte, cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ-
den itibaren on gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu davası açıl-
maz.
(değişik : 7/12/1988 - 3506/3 md.) suçla ilgili kanun maddesinde, yukarı
haddi üç ayı aşmayan hürriyeti bağlayıcı ceza veya para cezasından yanlız
birisinin uygulanmasının öngörüldüğü hallerde, yukarıdaki fıkralara göre öden-
mesi gereken miktar para cezası esas alınarak belirlenir.
cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebligatta, ödenecek miktar, ödeme süre-
si ve belli edilen miktarın bu süre içinde ödenmesi halinde kamu davasının
açılmayacağı ve ödemediği takdirde açılacak kamu davası üzerine suçu sabit
görüldüğü takdirde mahkemece tayin edilecek cezanın yarı nisbetinde artırıla-
rak hükmolunacağı sanığa bildirilir.
yukarıdaki fıkra uyarınca yapılan tebligata rağmen belli edilen miktarın
süresinde ödenmemesi halinde kamu davası açılır ve suç sabit olduğu takdirde
tayin edilecek ceza, aşağı ve yukarı haddi gösterilen hallerde yukarı haddi
geçmemek üzere yarı nisbetinde artırılarak hükmolunur.
özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan doğruya mahkemeye intikal
etmiş olması halinde sanık sorgusundan önce hakim tarafından verilecek on
günlük mehil içinde bu madde hükümlerine göre tespit edilecek miktardaki parayı
yargılama giderleriyle birlikte merciine ödediği takdirde kamu davası ortadan
kaldırılır.verilen mehil içerisinde belirlenen paranın ödenmemesi halinde yuka-
rıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
yukarıdaki fıkra kapsamına giren bir suçtan ötürü doğrudan doğruya mahkeme-
ye intikal eden işin ceza kararnamesiyle sonuçlandırılmış olması halinde itiraz
üzerine duruşma yapılır ve bu halde de anılan fıkra hükümleri uygulanır.
bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması
kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve zoralıma ilişkin hükümleri
etkilemez.
kanun maddesinde ayrıca bir meslek veya sanatın tatili cezasının bulunması
bu madde hükmünün uygulanmasına engel olmaz.
nispi para cezasını gerektiren suçlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.
madde 120 - ceza hükümlerinin sukutu hukuku şahsiye ve istirdadı emval ve
tazminat ve masarifi muhakemeye müteallik hükümlere halel vermez. ancak umumi
aftan neşet eden sukut masarifi muhakemenin tahsili hakkında hazinenin mütalebe
hakkını dahi iskat eder.
onuncu bap
memnu hakların iadesi
madde 121 - müebbeden hidematı ammeden memnuiyet ve ceza mahkümiyetinden
mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle
izale olunabilir.
madde 122 - (değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
(değişik birinci fıkra : 21/11/1990 - 3679/6 md.) yukarıdaki maddede yazı-
lı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde, buna mahküm
olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı pişmanlık duyduğunu ihsas edecek su-
rette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan
kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü
tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu haklarının iadesini talep
edebilir.
eğer bu mahrumiyet ve ıskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten
tertib olunmamış ise memnu hakların iadesi ancak hüküm ilamının kat'ileştiği
tarihten itibaren beş sene sonra istenebilir.
kanunlar, şubat 1991 (ek - 7)
madde 123 - mükerrirler cezanın tamamen infazından veya af yahut müruru
zaman ile sukutundan itibaren bundan evvelki maddede beyan olunan müddetlerin
iki katı geçmedikçe memnu haklarının iadesi istidasında bulunamazlar.
madde 124 - memnu haklar, usulü muhakematı cezaiye kanununun tayin ettiği
suretlerle iade olunur. memnu hakların iadesine alakadarın talebi üzerine usulü
dairesinde karar verilmesi mahkemeye aittir.
ikinci kitap
cürümler
birinci bap
devletin şahsiyetine karşı cürümler
birinci fasil
devletin arsıulusal şahsiyetine karşı cürümler
madde 125 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin hakimi-
yeti altına koymağa veya devletin istiklalini tenkise veya birliğini bozmağa
veya devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idare-
sinden ayırmağa matuf bir fiil işliyen kimse ölüm cezasile cezalandırılır.
madde 126 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
devlet aleyhine silah kullanan veya türkiye ile harp halinde bulunan bir
devletin ordusunda hizmet kabul eden vatandaş müebbed ağır hapis cezasile ceza-
landırılır. yabancı devlet kuvvetlerine kumanda eden veya bunları sevk ve idare-
ye müteallik bir vazife deruhde eden vatandaş hakkında ölüm cezası verilir.
harp esnasında düşman devlet toprağında bulunup da bu devlet kanunlarının
tahmil ettiği bir mecburiyeti ifa zaruretile mezkür fiili işliyen kimseye ceza
verilmez.
bu bab hükümlerine göre herhangi bir sebeple türk vatandaşlığı sıfatını
kaybeden kimse dahi vatandaş hükmünde sayılır.
türkiye devleti tarafından devlet olarak tanınmış olmasa bile haklarında
muharib muamelesi yapılan siyasi kümeler dahi türkiye devleti ile harp halinde
bulunan devlet gibi telakki edilir.
madde 127 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
yabancı devletin türkiye devleti aleyhine harp açması veya hasmane hareket-
lerde bulunması için yabancı ile anlaşan veya bu maksada matuf fiiller işliyen
kimse on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
harp vuku bulursa ölüm cezası hükmolunur. hasmane hareket vukua gelirse
müebbed ağır hapis cezası verilir.
türkiye devletini bitaraflık ilanına veya bitaraflığın muhafazasına veyahut
harp ilanına mecbur kılmak veya mecbur kılmağa matuf muameleler yapmak için
yabancı ile anlaşan kimse beş seneden on seneye kadar ağır hapis cezasile ceza-
landırılır.
bu anlaşma matbuatla propaganda yapmak için vaki olmuş ise hükmolunacak
ceza üçte bire kadar artırılır.
milli menfaatler aleyhine hareketlerde bulunmak maksadile yabancıdan
velevki bilvasıta olsun kendisi veya başkaları için para veya herhangi bir
menfaat veya vaid kabul eden vatandaş eğer fiil daha ağır bir cürüm teşkil
etmiyorsa üç seneden onseneye kadar ağır hapis ve beş yüz liradan iki bin lira-
ya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
aynı ceza para veren veya sair menfaat temin veya vadeden yabancı hakkında
da tatbik olunur.
aşağıdaki hallerde ceza üçte birden aşağı olmamak üzere artırılır.
1 - fiil harp esnasında işlenmiş ise,
2 - para veya menfaat matbuat vasıtasile propaganda yapmak için verilmiş
veya vadedilmiş ise.
madde 128 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
türkiye devletini harp tehlikesine maruz kılacak şekilde hükümetin tasvibi
olmaksızın yabancı bir devlet aleyhine asker toplıyan veya diğer hasmane hare-
ketlerde bulunan kimse beş seneden on iki seneye kadar ağır hapis cezasile ceza-
landırılır. eğer harp vukua gelirse müebbed ağır hapis cezasile cezalandırılır.
hasmane hareketler, yalnız yabancı bir hükümet ile münasebeti bozacak veya
türkiye devletini veya türk vatandaşlarını mukabele bilmisle maruz kılacak mahi-
yette ise verilecek ceza iki seneden sekiz seneye kadar ağır hapistir.
siyasi münasebet münkati olur veya mukabele bilmisil vukua gelirse verilecek
ceza üç seneden on seneye kadar ağır hapistir.
madde 129 -(değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
harp zamanında türkiye devleti zararına düşmanın askeri hareketlerini
kolaylaştırmak veya türkiye devletinin askeri hareketlerine zarar vermek mak-
sadile yabancı ile anlaşan veyahut bu maksadlara matuf fiiller işliyen kimse on
seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır. maksadı hasıl
olursa ölüm cezası verilir.
harp zamanında düşman devlete iaşe maddeleri veya türkiye devletinin zararı-
na kullanılabilecek sair şeyler veren kimse bunları bilvasıta vermiş olsa bile
beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
harp zamanında düşman devlet lehine yapılan istikrazlara ve her ne suretle
olursa olsun tediyelere iştirak eden veya buna müteallik muameleleri kolaylaş-
tıran kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
harp zamanında ve ikinci fıkrada yazılı haller haricinde nerede bulunursa
bulunsun düşman devlet tebaasile veyahut düşman devlet topraklarında oturan
diğer kimseler ile bilvasıta olsa dahi, ticaret yapan yurddaş veya türkiyede
bulunan yabancı iki seneden on seneye kadar ağır hapis ve bin liradan aşağı
olmamak üzere eşya değerinin beş misline müsavi ağır para cezasile cezalandırı-
lır.
ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri fiili hariçte işliyen yabancılar hakkında
tatbik olunmaz.
madde 130 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
harp zamanında devletin silahlı kuvvetlerinin veya ahalinin ihtiyaçları
için devlet veya diğer bir amme müessesesile veya amme hizmetlerini ifa veya
amme ihtiyaçlarını temin eden bir müessese ile iş yapmak veya eşya vermek
üzere iltizam ettiği taahhüdleri kısmen veya tamamen ifa etmiyen kimse üç
seneden on iki seneye kadar ağır hapis cezasile beraber bin liradan aşağı olmamak üzere taahhü-
dü veçhile yapacağı iş veya vereceği eşya değerinin üç misline müsavi ağır para
cezasile cezalandırılır.
taahhüdün kısmen veya tamamen ifa edilmemesi taksirden ileri gelmiş ise
ceza yarıya kadar indirilir.
aynı hükümler, tahhüdün ifa edilmemesine sebebiyet veren ikinci veya daha
sonraki derecedeki müteahhidlerle mutavassıtlar ve müteahhidlerin mümessilleri
hakkında da tatbik olunur.
harp zamanında yukarıki fıkralarda yazılı taahhüdlerin icrasında hile yapan
kimseler on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile beraber iki bin li-
radan aşağı olmamak üzere taahhüdü veçhile yapacağı iş veya vereceği eşya değe-
rinin beş misline müsavi ağır para cezasile cezalandırılır.
madde 131 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
askeri olan veya devletin müsellah kuvvetlerinin hizmetine tahsis edilmiş
bulunan gemileri, hava vasıtalarını, nakil vasıtalarını, yolları müesseseleri,
depoları ve diğer askeri tesisatı-bunlar henüz ikmal edilmemiş olsalar bile-
kısmen veya tamamen velev muvakkat bir zaman için olsun tahrib eden veya kulla-
nılmıyacak bir hale getiren kimse sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis
cezasile cezalandırılır.
aşağıdaki hallerde ölüm cezası verilir:
1 - fiil, türkiye ile harp halinde bulunan bir devletin menfaati için iş-
lenmiş olursa,
2 - fiil devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini veya
askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise.
fiil bunları elinde bulunduran veya muhafazası veyahut nezareti ile mükellef
olan kimsenin kusuru neticesi vukua gelmiş veya sadece kolaylaşmış olursa o
kimse hakkında bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
madde 132 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
devletin emniyetine veya dahili, yahut beynelmilel siyasi menfaatlerine ta-
allük eden evrak veya vesikaları tamamen veya kısmen yok eden, tahrib eden veya
üzerlerinde sahtelik yapan veyahut muvakkaten de olsa bunları tahsis olundukları
yerden başka bir yerde kullanan, hile ile alan veya çalan kimse sekiz seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
gizli kalması devletin emniyeti ve yukarıda yazılı menfaatleri icabından
olan malümatı istihsal eden kimse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasile
cezalandırılır. bu bab hükümlerine nazaran devletin menfaatleri namına gizli
kalması lazımgelen malümat arasında, dahili veya beynelmilel siyasi sebeplerle
neşrolunmıyan hükümet muamelelerinin ihtiva ettiği malümat da dahildir.
salahiyetli makamların neşir veya işaasını menettiği malümatı istihsal eden
kimse iki seneden sekiz seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
yukarıki fıkralarda yazılı filler devletin harp hazırlıklarını veya harp
kudret veya kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa müebbet
ağır hapis cezası verilir.(1)
madde 133 - (değişik: 29/6/1938-3531/1 md.)
devletin emniyeti veya dahili veya beynelmilel siyasi menfaatleri icabından
olarak gizli kalması lazım gelen malümatı siyasi veya askeri casusluk maksadile
istihsal eden kimse 15 seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalan-
dırılır.
----------------------
(1) bu fıkradaki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı kanunun
27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
aşağıdaki hallerde ölüm cezası verilir:
1- fiil, türkiye ile harb halinde bulunan bir devletin menfaati namına
işlenmişse,
2 - fiil, devletin harb hazırlıklarını veya harb kudret veya kabiliyetini
veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa.
salahiyetli makamların neşir veya işaasını menettikleri malümatı siyasi veya
askeri casusluk maksadile istihsal eden kimse 10 seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapis cezasile cezalandırılır.
yukarıki fıkrada yazılı fiil, türkiye ile harb halinde bulunan bir devletin
menfaatine işlenmişse müebbed ağır hapis cezası hükmolunur.
yukarıki iki fıkrada yazılı fiil, devletin harb hazırlıklarını veya harb
kudret veya kabiliyetini veya eskeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa ölüm
cezası verilir.
yabancı bir devletin emniyeti veya dahili veya beynelmilel siyasi menfaat-
leri icabından olarak gizli kalması lazım kelen malümatı diğer bir ecnebi devlet
lehine siyasi veya askeri casusluk maksadile istihsal eden kimse beş seneye
kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
madde 134 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
132 ve 133 üncü maddelerde yazılı cürümlerin icrası, evrak veya vesikaları
elinde bulunduran veya malümata malik olan kimsenin taksiri neticesi mümkün kı-
lınmış veya sadece kolaylaştırılmış olursa bu şahıs hakkında bir seneden beş
seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
fiil; devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini yahut
askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise üç seneden on beş seneye kadar ağır
hapis cezası verilir.
bu cürümlerin icrası devletin askeri menfaati icabından olarak girilmesi
menedilmiş olan yerlerin veya toprak, su veya hava mıntakalarının muhafazası
ve nezaretile mükellef olan kimsenin taksiri neticesi mümkün kılınmış veya
sadece kolaylaştırılmış ise aynı ceza hükmolunur.
madde 135 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
her kim :
1 - devletin askeri menfaati icabı olarak girilmesi menedilmiş olan yerlere
veya toprak, su veya hava mıntıkalarına gizlice veya igfal ile girerse,
2 - 132 nci maddenin iki, üç, dört ve beşinci fıkralarında yazılı malümatı
tedarik etmiye yarıyan ve elde bulundurulması için makbul sebep gösterilemiyen
vesikalarla veya diğer her hangi bir şey ile yakalanırsa,
bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
yukarıki bendlerde yazılı fiillerden biri harp zamanında işlenirse verilecek
ceza üç seneden on seneye kadar ağır hapistir.
madde 136 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
132 nci maddenin iki, üç, dört ve beşinci fıkralarında yazılı gizli kalması
lazımgelen malümatı ifşa eden kimseler beş seneden aşağı olmamak üzere ağır ha-
pis cezasile cezalandırılır.
fiil harp zamanında işlenmiş veya devletin harp hazırlıkları veya harp kud-
ret ve kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise ağır hapis
cezası on seneden aşağı olamaz.
kanunlar, şubat 1991 (ek - 7)
suçlu,siyasi veya askeri casusluk maksadile hareket etmiş ise bu maddenin
birinci fıkrasında yazılı halde müebbed ağır hapis ve ikinci fıkrasındaki
halde ölüm cezasına mahküm edilir.
bu cezalar bu maddede yazılı olan malümatı istihsal eden kimseler hakkında
da tatbik olunur.
eğer fiil suçlunun taksiri neticesi vukubulmuş ise birinci fıkrada yazılı
halde altı aydan iki seneye ve ikinci fıkradaki hallerden birinin mevcudiyeti
takdirinde üç seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
madde 137 - (değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
salahiyetli makamların neşir ve işaasını menettikleri malümatı ifşa eden
kimse üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
fiil harp zamanında işlenir veyahut devletin harp hazırlıklarını veya harp
kudret ve kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koyarsa verilecek
ağır hapis cezası onseneden aşağı olamaz.
suçlu, siyasi veya askeri casusluk maksadile hareket etmiş ise bu maddenin
birinci fıkrasında yazılı halde on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis
cezasına mahküm edilir.
ikinci fıkrada yazılı hallerde ölüm cezası verilir.
bu cezalar bu maddede yazılı olan malümatı istihsal etmiş olanlar hakkında
da tatbik olunur.
eğer fiil suçlunun taksiri neticesi vuku bulmuş ise birinci fıkrada yazılı
halde altı aydan iki seneye ve ikinci fıkradaki hallerden birinin mevcudiyeti
takdirinde üç seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
madde 138 - (değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
vazifesi veya hizmeti dolayısile öğrendiği ve devletin emniyeti icabı ola-
rak gizli kalması lazımgelen fenni keşif veya ihtiraları yahut sınai yenilikle-
ri, kendisinin veya başkasının menfaatine olarak kullanan memur veya amme
hizmetini ifa ile mükellef olan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapis ve bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasile cezalandırılır.
eğer fiil türkiye ile harp halinde bulunan bir devletin menfaati için
işlenir veya devletin harp hazırlıklarını veya harp kudret ve kabiliyetini
veya askeri hareketlerini tehlikeye koyarsa suçlu müebbet ağır hapis cezasile
cezalandırılır.(1)
türkiye devleti tarafından yabancı bir memlekette devlet işlerini görmiye
memur edilen kimse, kendisine verilen vazifeyi sadakatle ifa etmezse bu fiilden
milli menfate zarar gelebildiği takdirde beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapis cezasile cezalandırılır.
129 uncu madde ile ondan sonraki maddelerde ve 153 ve 161 inci maddelerde
yazılı cürümler harp için türkiye devletile aralarında ittifak veya iştirak
olan bir devletin zararına işlendiği takdirde dahi tatbik olunur.
bundan evvelki fıkrada yazılı cürümlerin işleneceğini haber alıp da zamanın-
da devlet memurlarına haber vermeği ihmal edenler, cürüm teşebbüs derecesinde
kalsa bile, altı aydan az olmamak üzere hapsolunur.
madde 139 - (değişik : 11/6/1936 - 3038/1 md.)
harp zamanında devletin selameti namına neşrolunan emir ve kararlara kasden
muhalif harekette bulunanlar bir seneden altı seneye kadar ağır hapse mahküm
olurlar.
______________________________________
(1) bu fıkradaki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı kanunun
27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
madde 140 - (değişik: 20/9/1946-4956/1 md.; mülga: 12/4/1991 - 3713/23 md.)
madde 141 - (değişik: 3/12/1951-5844/1 md.; mülga: 12/4/1991 - 3713/23 md.)
madde 142 - (değişik: 3/12/1951-5844/1 md.; mülga: 12/4/1991 - 3713/23 md.)
madde 143 - (değişik: 11/6/1936-3038/1 md.)
hükümetin müsaadesi olmaksızın beynelmilel mahiyeti haiz olan veya kökü
memleket dışında bulunan cemiyetleri veya müesseseleri veya bunların şubelerini
memleket dahilinde tesis eden, teşkil eden, tanzim eden veya sevku idare eden
kimse on beş günden altı aya kadar hapis ve beş yüz liradan iki bin liraya
kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
müsaade, sahte veya noksan beyanat ile alınmış ise faili bir seneden beş
seneye kadar hapis ve bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezaile cezalan-
dırılır.
müsaade alınmaksızın teşkil edilmiş olan böyle bir cemiyete veya müesseseye
veya bunların şubelerine memleket dahilinde iştirak eden kimse yüz liradan bin
liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
memleket dışındaki cemiyet ve müesseselere hükümetin müsaadesi olmaksızın
iştarak eden memleket dahilinde mukim vatandaşa da aynı ceza verilir.
madde 144 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
türkiye ile harp halinde bulunan bir devletten akademik derece veya şeref-
ler, unvan veya nişanlar ve sair fahri rütbeler; mezkür derece, şeref, unvan ve
nişanlara ve rütbelere aid maaş veya sair menfaatler kabul eden vatandaş bir
seneye kadar hapis cezasile cezalandırılır.
madde 145 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
türk bayrağını veya devletin diğer bir hakimiyet alametini tahkir kasdile
bulunduğu yerden söküp kaldıran veya yırtan, bozan, yahut diğer her hangi bir
suretle tezlil eden kimse, bir seneden 3 seneye kadar hapsolunur.
(dikkat: devamı 471 inci sayfadadır.)
kanunlar, mayis 1991 (ek - 8)
ceza kanununun tatbikatında türk bayrağından maksad devletin resmi bayrağile
milli renkleri taşıyan her hangi bir bayraktır.
bayraktan başka her hangi bir şey üzerinde bulunan milli renkleri tahkir
kasdile bulunduğu yerden söküp kaldıran veya yırtan, bozan yahut diğer her hangi
bir suretle tezlil eden kimse hakkında da aynı ceza verilir.
bu maddede yazılı cürüm yabancı bir memlekette bir türk tarafından işlenir-
se, ceza üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.
ikinci fasil
devlet kuvvetleri aleyhinde cürümler
madde 146 - türkiye cumhuriyeti teşkilatı esasiye kanununun tamamını veya
bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan
büyük millet meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs
edenler, idam cezasına mahküm olur.
65 inci maddede gösterilen şekil ve suretlerle gerek yalnızca gerek bir kaç
kişi ile birlikte kavli veya tahriri veya fiili fesat çıkararak veya meydan ve
sokaklarda ve nasın toplandığı mahallerde nutuk irat veyahut yafta talik veya
neşriyat icra ederek bu cürümleri işlemeğe teşvik edenler hakkında, yapılan fe-
sat teşebbüs derecesinde kalsa dahi idam cezası hükmolunur.
(ek: 6/7/1960 - 15/1 md.) birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada göste-
rilenden gayri surette iştirak eden fer'i şerikler hakkında beş seneden onbeş
seneye kadar ağır hapis ve amme hizmetlerinden müebbeden memnuiyet cezası
hükmolunur. (1)
madde 147 - türkiye cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren iskat veya
vazife görmekten cebren menedenlerle bunları teşvik eyliyenlere idam cezası
hükmolunur.
madde 148 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
her kim bir yabancının hizmetinde veya onun lehinde çalışmak üzere hükümetin
tasvibi olmaksızın memleket dahilinde yurddaşlardan asker yazar veya bunları si-
lahlandırırsa üç seneden altı seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
asker yazılanlar veya silahlandırılanlar arasında, hizmet halinde olan as-
kerler veya henüz askeri mükellefiyete tabi bulunan kimseler varsa ceza üçte
birden aşağı olmamak üzere artırılır.
madde 149 - (değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
her kim hükümet aleyhine halkı silah veya uyuşturucu yahud boğucu veya yakı-
cı gazlar veya patlayıcı maddeler kullanmak suretile isyana veya türkiye ahali-
sini birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye teşvik eylerse yirmi seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
eğer bu teşvik neticesi olarak isyan veya kıtal zuhur etmişse buna sebebi-
yet veren veya asilere kumanda eden kimseler hakkında ölüm cezası verilir.
----------------------
(1) bu fıkra hükmünün, 6/7/1960 tarih ve 15 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce işlenmiş olan ve türk ceza kanununun 125, 133, 141, 142, 146,
149, 150 ve 163 üncü maddelerinde yazılı bulunan vatana ihanet suçlarında da
uygulanacağı, yukarıda sözü edilen 15 sayılı kanunun 3 üncü maddesinde hükme
bağlanmıştır.
kanunlar, şubat 1991 (ek - 7)
bu cürümlere yalnız iştirak etmiş olanlar altı seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapis cezasile cezalandırılırlar.
birinci fıkrada yazılı silahlar ve diğer maddeler yalnız bir yere depo edil-
miş olsa dahi isyan silahlı sayılır.
madde 150 - bir fesat heyetine maksadını icra için silah, cephane, bıçak,
bomba veya buna mumasil sair yıkıcı, yakıcı veya öldürücü alatı yapan veya icat
eden veya nakil eden veya hazırlayan veya ecnebi memleketlerden türkiye'ye sokan
yahut gizleyen veya taşıyan kimseler muvakkaten ağır hapse konulur.
madde 151 - (değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
bundan evvelki maddelerde yazılı cürümlerden birine muttali olan her ferd,
bunu derhal hükümete haber vermeğe mecburdur. bu mecburiyeti makbul bir mazerete
müstenid olmaksızın yapmayanlar, fesad fiile çıkarsa bir seneden ve fiile çık-
mazsa altı aydan aşağı olmamak üzere hapsolunur.
fesatçıları bilerek muayyen mevkilerin gayri yerlerden sokan ve memleket
içinde bir yerden diğer bir yere nakledenler muvakkat ağır hapis cezasile ceza-
landırılırlar.
madde 152 - bir kimse, devlet tarafından memuriyeti yahut devletçe makbul
olacak bir sebep olmadıkça bir asker kıtasının veya donanmanın veya harp gemi-
sinin veyahut bir kale veya bir müstahkem mevkiin yahut bir liman veya bir şeh-
rin kumandasını alırsa veya memur olduğu askeri kumandanlığı terk etmesi için
devlet tarafından vakı olan emirlere kezalik makbul sebep olmadıkça itaat etmi-
yerek başında tutarsa müeebbet ağır hapis cezasına mahküm olur.(1)
madde 153 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe veya yeminlerini bozmağa veya askeri
inzıbat vazifelerini veya askerlik sanatlarına dahil diğer vazifelerini ihlale
teşvik eden veya kanunlara, yeminlerine, inzıbat veya sair askeri vazifelere
muhalif hareketleri medhü istihsan yolunda asker önünde sözler sarfeden kimse,
fiil daha ağır bir cürüm teşkil etmediği takdirde yalnız bundan dolayı bir sene-
den üç seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
fiil alenen işlenmiş ise, verilecek ceza iki seneden beş seneye kadar ağır
hapistir.
fiil, harp zamanında işlenmiş ise, ceza üçte birden eksik olmamak üzere
artırılır.
fiil :
1 - matbuat vasıtasile veya her hangi bir propaganda vasıtasile;
2 - umumi veya umuma açık bir mahalde ve birden ziyade kimseler huzurunda;
3 - toplanılan mahal veya içtimaa iştirak edenlerin adedi veya toplantının
mevzuu ve gayesi itibarile hususi mahiyeti haiz olmıyan bir içtimada işlenmiş
olursa ceza kanununun tatbikında aleni olarak işlenmiş sayılır.
zabıta kuvvetlerine karşı bu fiilleri işliyenler hakkında da aynı hükümler
tatbik olunur.
madde 154 - (değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
geçen maddelerde yazılı olan cürümleri işlemeğe halkı teşvik etmek üzere
basılmış veya basılmamış evrak ve risaleleri fesad kasdile veya münderecatını
bilerek neşretmek üzere iken ele geçirilen kimse bir seneden üç seneye kadar
hapsolunur.
----------------------
(1) bu maddedeki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı kanunun
27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
madde 155 - geçen maddelerde yazılı olan ahval haricinde kanunlara karşı
gelmeğe halkı teşvik ile memleketin emniyetine tehlike iras edecek surette ma-
kale neşir edenler veya halkı askerlik hizmetinden soğutmak yolunda neşriyatta
veya telkinatta bulunanlar yahut umumi bir içtimada veya nasın toplandığı yer-
lerde bu suretle nutuk irat edenler iki aydan iki seneye kadar hapis olunur ve
bunlardan yirmi beş liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
madde 156 - reisicumhur hakkında suikasitte bulunanlarla buna teşebbüs eden-
ler fiilleri teşebbüsü tam derecesinde ise idam cezasiyle, nakıs ise müebbet
ağır hapis ile, cezalandırılır.
madde 157 - bir kimse yukarıki maddede yazılı halden başka suretle reisi-
cumhura karşı fiili tecavüzde bulunacak olursa işbu tecavüzün kanunen muayyen
olan cezası daha şedit olmadığı takdirde beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapse konulur.
madde 158 - (değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
reisicumhura muvacehesinde hakaret ve sövme fiillerini işleyenler üç seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
hakaret ve sövme reisicumhurun gıyabında vakı olmuş ise faili, bir seneden
üç seneye kadar hapis olunur. reisicumhurun ismi sarahaten zikredilmiyerek ima
veya telmih suretiyle vakı olsa bile mahiyeti itibariyle reisicumhura matufi-
yetinde tereddüt edilmiyecek derecede karineler varsa tecavüz sarahaten vukubul-
muş addolunur.
suçun, neşir vasıtalarından biri ile işlenmesi halinde ceza üçte birden ya-
rıya kadar artırılır.
madde 159 - (değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
türklüğü, cumhuriyeti, büyük millet meclisini, hükümetin manevi şahsiyetini,
bakanlıkları, devletin askeri veya emniyet muhafaza kuvvetlerini veya adliyenin
manevi şahsiyetini alenen tahrir ve tezyif edenler bir seneden altı seneye kadar
ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.
birinci fıkrada beyan olunan cürümlerin irtikabında muhatap sarahaten zikre-
dilmemiş olsa bile onlara matufiyetinde tereddüt edilmiyecek derecede karineler
varsa tecavüz sarahaten vukubulmuş addolunur.
türkiye cumhuriyeti kanunlarına veya büyük millet meclisi kararlarına alenen
sövenler 15 günden 6 aya kadar hapis ve 100 liradan 500 liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılır.
türklüğü tahkir yabancı memlekette bir türk tarafından işlenirse verilecek
ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
madde 160 - (değişik: 20/9/1946 - 4956/1 md.)
157 nci maddede yazılı suçu işleyenlerle türkiye cumhuriyeti kanunlarına ve
büyük millet meclisi kararlarına alenen sövenler hakkında takibat yapmak sala-
hiyeti doğrudan doğruya cumhuriyet savcılarına aittir.
158 inci maddede yazılı hal ile 159 uncu maddenin birinci fıkrasında beyan
olunan hususlar hakkında takibat yapılması adalet bakanlığının iznine bağlıdır.
madde 161 - (değişik: 20/11/1962 - 121/1 md.)
harb esnasında ammenin telaş ve heyecanını mucip olacak veya halkın mane-
viyatını kıracak veya düşman karşısında memleketin mukavemetini azaltacak
ekilde asılsız mübalağalı veya maksadı mahsusa müstenit havadis yayan veya nak-
leden veya milli menfaatlere zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunan kimse
beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
eğer fiil :
1. propaganda ile veya askerlere tevcih olunarak işlenmişse,
2. suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa verilecek
ceza 15 seneden eksik olmamak üzere ağır hapistir.
eğer fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmiş ise cezası müebbet ağır hapistir.
harb zamanında düşman karşısında milletin mukavemetini tehlikeye maruz kıla-
cak şekilde kambiyoların tedavül kıymetini düşürmeye veya resmı veya hususi
kıymetli evrakın piyasası üzerinde bir tesir yapmaya matuf hareketlerde bulunan
kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ve üç bin liradan aşağı olma-
mak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır.
eğer fiil suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa ağır
hapis cezası on seneden ve düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse onbeş seneden
aşağı olamaz.
madde 162 - kanunun cürüm saydığı neşriyatı nakil etmek başlı başına bir
cürüm olup, faili aynı cezaya tabidir. nakil olunan bu gibi neşriyatın muhtevi-
yatı tasdik olunmadığına veya ihtiyatla nakil edildiğine yahut mesuliyeti başka
bir kimsenin tamamiyle deruhte eylediğine dair bir kayıt ilavesi naklini mesuli-
yetten vareste kılamaz.
madde 163 - (değişik: 21/1/1983 - 2787/10 md.; mülga: 12/4/1991-3713/23
md.)
üçüncü fasil
ecnebi devletlerle bunların reis ve elçileri aleyhinde cürümler
madde 164 - her kim ecnebi devletlerden birinin reisi aleyhine bir cürüm
ika edecek olursa kanunda o cürme mahsus olan ceza altıda birden üçte bire kadar
artırılır.
takibat icrası kendine taarruz olunan kimsenin şikayetnamesine bağlı işler-
de ecnebi hükümet tarafından müracaat vukubulmadıkça takibat yapılamaz.
madde 165 - her kim resmen çekilmiş olan dost devletler sancağını veya ar-
masını hakaret kastiyle kaldırır veya koparır veya bozar yahut sair suretlerle
tezlil ederse üç aydan bir seneye kadar hapis olunur. takibat icrası alakadar
hükümetin müracaatına bağlıdır.
madde 166 - türkiye cumhuriyeti nezdine memur olan süfera aleyhine memur
oldukları vazifeden dolayı her kim bir cürüm işlerse türkiye cumhuriyeti memur-
ları aleyhine ifa ettikleri vazifeden dolayı işlenen cürüm hakkında kanunun
gösterdiği ceza ile cezalandırılır.
cürüm, tahkir nevinden ise takibat icrası kendine tecavüz olunan kimsenin
şikayetine bağlıdır.
madde 167 - işbu fasılda yazılı hükümlerin tatbikı, buna benzer işlerde ken-
dine tecavüz olunan şahsın mensup olduğu devlet kanununca da aynı esasın kabul
edilmiş olmasına bağlıdır.
dördüncü fasil
geçen fasıllar arasında müşterek hükümler
madde 168 - (değişik: 21/1/1983 - 2787/11 md.)
her kim, 125, 131, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümleri iş-
lemek için silahlı cemiyet ve çete teşkil eder yahut böyle bir cemiyet ve çetede
amirliği ve kumandayı ve hususi bir vazifeyi haiz olursa onbeş seneden aşağı ol-
mamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
cemiyet ve çetenin sair efradı on yıldan onbeş yıla kadar ağır hapisle ceza-
landırılır.
madde 169 - 64 ve 65 inci maddelerde beyan olunan hal haricinde her kim,
böyle bir cemiyete ve çeteye hal ve sıfatlarını bilerek barınacak yer gösterir
veya yardım eder yahut erzak veya esliha ve cephane veya elbise tedarik eder ve-
ya her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil ederse üç seneden beş seneye
kadar ağır hapis ile cezalandırılır.
madde 170 - hükümet tarafından ihtar vukuundan evvel veya vukuunu müteakip
cemiyeti ve çeteyi dağıtanlar veya bunun teşekkülünden gaye olan cürmün işlen-
mesini men edenler keza cemiyet ve çetenin teşekkülüne iştirak etmemiş veya
bunlar üzerinde bir kumandayı haiz olmamış olmakla beraber hükümet memurlarının
veya zabıta kuvvetlerinin ihtarından evvel veya onu müteakip cemiyet ve çeteden
mukavamet göstermeksizin çekilerek silahlarını terk ve teslim edenler veya ta-
harriyata başlandıktan sonra töhmette şeriki olanları tevkif ettirmek esbabını
istihsal edenler hakkında ceza verilmez.
madde 171 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
125, 131, 133, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümlerden birini
veya bazılarını hususi vasıtalarla işlemek üzere bir kaç kişi aralarında gizlice
ittifak ederlerse bunlardan her biri aşağıda yazılı cezaları görür.
kanunlar, ağustos 1991 (ek - 9)
1 - yukarıdaki fıkrada yazılı ittifak 125, 131, 133 ve 156 ncı maddelerde
yazılı cürümlerin yapılmasına dair ise sekiz seneden on beş seneye kadar ağır
hapis cezası hükmolunur.
2 - bu ittifak 146 ve 147 nci maddelerde gösterilen cürümlerin icrasına
müteallik ise dört seneden on iki seneye ve 149 uncu maddede gösterilen cürüm-
lerin icrasına aid ise üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
cürmün icrasına ve kanuni takibata başlanmazdan evvel bu ittifaktan çekilen-
ler ceza görmezler.
madde 172 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
64 ve 65 inci maddelerde yazılı haller haricinde her kim meydanlarda ve top-
lanma mahallerinde alenen ahaliyi 125, 131, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde-
ki cürümlerden birini işlemeğe tahrik ederse yalnız bu hareketinden dolayı, eğer
tahrik ettiği fiil 125, 131 ve 156 ncı maddelerdeki fiillerden ise üç seneden
beş seneye kadar ve 146, 147 ve 149 uncu maddelerdeki fiillerden ise iki seneden
dört seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur ve her iki takdirde elli liradan
aşağı olmamak üzere ağır para cezası alınır.
(son fıkra mülga : 6/6/1991 - 3756/26 md.)
madde 173 - (değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.)
127 nci maddenin 3 ve 4 üncü fıkralar ile 138 inci maddenin 4 üncü fıkra-
sında ve 128,(...)(1),143 ve 161 inci maddelerde yazılı cürümler hakkında taki-
bat yapılması adliye vekaletinden izin verilmesine bağlıdır.
ceza kanununa göre harb zamanı tabirinde harb ilan edilmeksizin fiili muha-
sama dahil olduğu gibi eğer harb vukua gelmişse seferberlik zamanı da dahildir.
birinci babda yazılı cürümler için hükmolunacak ağır hapis cezalarına, ter-
tib edilen ceza müddetinin üçte birinden aşağı ve o müddeti geçmemek üzere tayin
olunacak bir mıntakada ikametle emniyeti umumiye nezareti altına alınmak cezası
da ilave olunur.
ikinci bap
hürriyet aleyhinde işlenen cürümler
birinci fasil
siyasi hürriyet aleyhinde cürümler
madde 174 - (değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
her kim şiddet veya tehdit göstererek veya nümayiş veya gürültü yaparak bi-
rini tamamen veya kısmen siyasi haklarını kullanmaktan men ederse kanunun başka
ceza vermediği hallerde yedi aydan otuz aya kadar hapis ve beş yüz liradan beş
bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
eğer fail, devlet memurlarından olup da memuriyeti nüfuzunu suistimal sure-
tiyle bu cürmü işlemiş bulunursa bir seneden beş seneye kadar hapsolunur. ayrıca
bir seneden üç seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cezasına da uğrar.
-----------------------
(1) bu fıkrada yeralan "140" rakamı,6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı kanunun 26
ncı maddesi ile metinden çıkarılmıştır.
ikinci fasil
din hürriyeti aleyhinde cürümler
madde 175 - (değişik: 20/5/1987 - 3369/1 md.)
dinlerden birine ait dini işleri veya ibadet ve ayinin yapılmasını men ve
ihlal eden kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin liradan yirmibeş
bin liraya kadar ağır para cezası verilir.
fiilin işlenmesi sırasında cebir, şiddet, tehdit veya hakaret vaki olmuş
ise, faile bir yıldan iki yıla kadar hapis ve on bin liradan elli bin liraya ka-
dar ağır para cezası verilir.
allah'a veya dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya kutsal ki-
taplarından veya mezheplerinden birine hakaret eden veya bir kimseyi dini inanç-
larından veya mensup olduğu dinin emirlerini yerine getirmesinden veya yasakla-
rından kaçınmasından dolayı kınayan veya tezyif veya tahkir eden veya alaya alan
kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin liradan yirmibeş bin liraya
kadar ağır para cezası verilir.
üçüncü fıkrada yazılı suçlar, basın ve yayın yoluyla işlenirse ceza bir mis-
li artırılarak hükmolunur.
birinci fıkrada yazılı suçların basın ve yayın yoluyla teşvik ve tahrik
edilmesi halinde aynı ceza uygulanır.
madde 176 - (değişik: 20/5/1987 - 3369/2 md.)
dinlerden birini tahkir maksadı ile bu dinlerce kutsal sayılan mabetleri,
mezarları, buna benzer yerleri veya bu yerlerdeki eşyayı yıkan, bozan veya diğer
bir suretle zarar veren kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin lira-
dan yüz bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
din görevlilerinin görevleri esnasında veya görevlerini yapmalarından dolayı
kendilerine karşı bir cürüm işlendiği takdirde bu cürümün kanunen belli olan
cezası altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.
madde 177 - (değişik: 9/1/1986 - 3255/3 md.)
her kim ibadethanelerde, bunların müştemilatında veya külliyelerinde mevcut
tezyinat, demirbaş ve mütemmim cüzleri veya benzeri eserleri yahut kabristanlar-
daki mahkükatı bozar, mezarları tahrip ederse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
onbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
bunlardan birini her ne suretle, olursa olsun kirletenler üç aydan bir yıla
kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası ile ce-
zalandırılır.
madde 178 - (değişik: 9/1/1986 - 3255/4 md.)
bir kimse, bir ölünün naaş ve kemikleri hakkında hakaret yapar veya tahkir
maksadıyla veya meşru olmayan diğer bir maksatla birinin naaşını yahut kemikle-
rini alırsa, üç aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya
kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
bunların dışında, her kim bir ölünün naaşını tamamen veya kısmen alır veya
ruhsat almaksızın bir naaşı mezardan çıkarır yahut kemiklerini alırsa, iki aydan
altı aya kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası
ile cezalandırılır.
eğer bu cürüm kabristanda veya ölü gömülmeye veya muhafazasına mahsus diğer
yerlerde görevli olan yahut kendilerine naaş ve kemikler tevdi olunan kimseler
tarafından işlenirse, yukarıda yazılı cezalar bir misli artırılarak hükmolunur.
üçüncü fasil
şahıs hürriyeti aleyhinde cürümler
madde 179 - (değişik: 7/6/1979 - 2245/1 md.)
bir kimse diğer bir kimseyi gayrimeşru surette kişi hürriyetinden mahrum
ederse bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin liradan az olmamak üzere ağır
para cezasıyla cezalandırılır.
eğer suçlu bu fiili işlemek için yahut işlediği zamanda tehdit veya kötü
muamele eder veya hile kullanır yahut bu fiili öç alma kastıyla veya dini veya
milli bir maksatla yahut 499 uncu maddedeki haller dışında maddi çıkar sağlama
kastıyla veya siyasi veya ideolojik veya sosyal görüş ayrılıklarından kaynakla-
nan herhangi bir amaçla işler yahut mağduru askerlikte kullanılmak üzere yaban-
cı bir ülkeye teslim ederse verilecek ceza üç yıldan sekiz yıla kadar ağır hapis
ve onbin liradan az olmamak üzere ağır para cezasıdır.
yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin silahla veya birden çok kişi tarafın-
dan birlikte işlenmesi halinde ceza üçte birden yarıya kadar arttırılır.
madde 180 - evvelki maddede yazılı cürüm failin usül ve füruundan yahut karı
kocadan biri tarafından diğeri aleyhine yahut büyük millet meclisi azasından
biri yahut memuriyeti işlerinden dolayı bir memur aleyhine irtikabolunur yahut
bu fiil sebebiyle mağdurun şahsına veya sıhhatine yahut malına bir zarar gelirse
cezası beş seneden on beş seneye kadar ağır hapis ve kırk liradan iki yüz liraya
kadar ağır cezayı nakdidir.
eğer fail, hakkında takibat icra olunmazdan evvel tasavvur ettiği maksada
nail olmaksızın ve hürriyetinden mahrum edilen şahsa bir güna zararı dokunmak-
sızın onu kendiliğinden serbest bırakırsa göreceği ceza altıda birinden yarısına
kadar indirilir.
madde 181 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
bir memur, memuriyetine aid vazifeyi suistimal ederek veyahut kanunen icab
eden usul ve şartlara riayet etmiyerek bir kimseyi şahsi hürriyetinden mahrum
ederse bir seneden üç seneye kadar hapis cezası verilir.
eğer bu fiile 179 uncu maddenin ikinci fıkrasile 180 inci maddenin birinci
fıkrasında yazılı hallerden biri inzımam etmiş ise ceza üç seneden beş seneye
kadar hapistir.
180 inci maddenin son fıkrasında yazılı halde ceza altıda birden yarıya ka-
dar indirilir.
madde 182 - her kim şehvet hissi veya evlenmek niyeti olmaksızın henüz on
beş yaşına girmeyen küçük bir çocuğu kendi rızasiyle ana ve baba veya vasisi
veyahut muvakkaten olsun kendisine bakmakta ve muhafaza etmekte olan kimseler
yanından kaçırır yahut çocuğun muvafakatiyle bigayrihak yanında tutarsa bir se-
neye kadar hapis cezasına mahküm olur.
eğer bu fiil, kaçırılan veya alıkonulan çocuğun rızası olmaksızın işlenmiş
yahut çocuk henüz on iki yaşını ikmal etmemiş bulunursa yerine göre evvelki mad-
delerde yazılı hükümler tatbik olunur.
madde 183 - kanunda yazılı hallerin haricinde bir kimsenin üzerini aramak
için emir veren yahut bizzat arayan memur altı aya kadar hapis olunur.
madde 184 - bir hapishane veya tevkifhane memuru salahiyeti olan merciinden
verilmiş hüküm ilamı veya tevkif müzekkeresi almaksızın bir kimseyi hapishane
veya tevkifhaneye kabul eder veya bir mevkuf ve mahbusun tahliyesi zımnında ait
olduğu daireden sadır olan hüküm ve karara itaat etmezse altı aydan üç seneye
kadar hapis olunur.
madde 185 - bir kimsenin kanunsuz hapis olunduğunu haber alan salahiyettar
bir memur o kimsenin tahliyesi için icap eden muameleyi bizzat yapmağı veya ic-
raya salahiyeti olan mercie bildirmeyi red veya ihmal veya tehir ederse bir ay-
dan bir seneye kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandı-
rılır.
madde 186 - mevkuf veya mahkümun muhafazasına veya nakline memur olan yahut
vazifesi iktizasınca o kimse üzerine nüfuz icrasına muktedir bulunan şahıs onun
hakkında keyfi muamele yapar veya kanunun ve nizamın cevaz vermediği surette
şiddet istimal ederse bir aydan iki seneye kadar hapis olunur.
madde 187 - bir memur evvelki maddelerde beyan olunan cürümlerden birini
işleyerek hususi bir maksada hizmet etmiş bulunursa cezası altıda bir miktarında
çoğaltılır. şukadar ki 185 inci maddede yazılı ağır cezayı nakdiye üç aydan üç
seneye kadar hapis cezası ilave olunur.
madde 188 - (değişik: 7/6/1979 - 2245/2 md.)
bir kimse bir şeyi işlemek veya işlemesine müsaade etmek ya da o şeyi işle-
memeye mecbur etmek için diğer bir kimseye zor kullanır veya onu tehdit eder
veya yetkisi olmadan veya yasalara aykırı olarak birkonuda bilgi vermesini veya
inancını veya siyasi veya sosyal görüşünü açıklamasını isterse altı aydan bir
yıla kadar hapis ve bin liradan üçbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalan-
dırılır.
bu kimse tasarladığı sonucu elde etmişse hapis cezası bir yıldan iki yıla
ve ağır para cezası ikibin liradan beşbin liraya kadardır.
birinci fıkradaki eylemler silahla yada kendini tanınmayacak bir hale koya-
rak ya da bir kaç kişi tarafından birlikte ya da imzasız bir mektup ya da özel
işaretlerle ya da var olan veya var sayılan gizli bazı örgütlerin oluşturdukları
tehdit gücünden yararlanarak işlenmiş ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası
verilir.
bu suretle istenilen sonuç elde edilmişse beş yıldan sekiz yıla kadar ağır
hapis cezası verilir ve ayrıca beş yıl genel güvenlik gözetimi altında bulundu-
rulabilir.
bir kimse, gayrimeşru olarak kamu hizmetlerinin görülmesine ayrılan yapılara
veya eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına kişiler veya eşya üzerinde
zor kullanarak veya başkalarını tehdit ederek engel olursa, iki yıldan dört yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
bir kimse, gayrimeşru olarak her türlü eğitim ve öğretim kurumlarına veya
öğrencilerin toplu olarak oturdukları yurt veya benzeri yerlere veya bunların
eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına kişiler veya eşya üzerinde zor
kullanarak veya başkalarını tehdit ederek engel olursa yukarıdaki fıkrada göste-
rilen ceza ile cezalandırılır.
yukarıki fıkrada gösterilen hal dışında eğitim ve öğretim çalışmalarının
kesilmesine veya ara verilmesine haksız eylem ve davranışlarıyla neden olanlara
altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
kanunlar, şubat 1989 (ek - 3)
yukarıdaki iki fıkrada gösterilen eylemler suçun işlendiği eğitim veya
öğretim kurumlarının öğrencisi olmayan veya suçun işlendiği yurt veya benzeri
yerlere yetkili makamlarca kabul edilmiş bulunmayan ya da öğrenci olmadığı hal-
de bu gibi yerlerde kalan kişiler tarafından işlenirse verilecek ceza, altıncı
fıkradaki halde üç yıldan beş yıla, yedinci fıkradaki halde ise bir yıldan üç
yıla kadar hapistir.
yukarıdaki son dört fıkrada gösterilen eylemler; silahla veya kendini ta-
nınmayacak hale koyarak ya da bir kaç kişi tarafından birlikte veya var olan
veya var sayılan bazı gizli örgütlerin oluşturdukları tehdit gücünden yararlana-
rak işlenmiş ise beş yıldan sekiz yıla kadar ağır hapis cezası verilir ve ayrıca
beş yıl genel güvenlik gözetimi altında bulundurulur.
madde 189 - (değişik: 10/6/1949 - 5435/1 md.; mülga: 7/12/1988-3506/10 md.)
madde 190 - bir cürüm; toplanmış bir kaç şahıs tarafından işlendiği takdirde
bunlardan birisi silahlı ise silahla işlenmiş sayılır.
madde 191 - bir kimse kanunda yazılı hallerin haricinde başkasına ağır ve
haksız bir zarara uğratacağını bildirerek tehdit ederse altı aya kadar hapis
olunur.
eğer tehdit fiili yüz seksen sekizinci maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen
suretlerden biriyle yapılır ise failin göreceği hapis cezası altı aydan iki se-
neye kadardır ve buna bir sene müddetle emniyeti umumiye nezareti altında bulun-
mak cezası dahi zam ve ilave olunabilir.
sair tehdidat için alınacak ağır cezayı nakdi otuz liradır. ancak bu bapta
mutazarrır olan şahıs tarafından şikayetname verilmedikçe takibat yapılmaz.
madde 192 - (değişik: 11/5/1988 - 3445/1. md.)
kendisine veya başkasına, para veya diğer bir yarar sağlamak maksadıyla bir
gerçek veya tüzelkişiye zarar verebilecek bir hususu neşir yolu ile veya her ne
suretle olursa olsun açıklama tehdidinde bulunanlara bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve ikimilyon liradan onmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
fail, arzu ettiği para veya diğer bir menfaati elde etmiş ise ceza üçte biri
oranında artırılır.
dördüncü fasil
mesken masuniyeti aleyhinde cürümler
madde 193 - bir kimse kendisini oradan çıkartmak hakkını haiz olan birinin
rızası hilafında veya hile ile veya gizlice meskenine veya meskeninin müştemi-
latına girer veya rızasiyle girdikten sonra çıkmazsa sahibinin şikayeti üzerine
bir aydan altı aya kadar hapis olunur.
eğer cürüm geceleyin veya eşhas aleyhinde şiddet istimaliyle veya silah ile
veya bir çok kimseler tarafından toplu olarak işlenmiş ise ceza altı aydan üç
seneye kadar hapistir; müddeiumumilikçe resen takibat yapılır.
madde 194 - bir memur vazifesini suistimal ederek veya kanunda muayyen
olan usul ve şartlar haricinde olarak aharın mesken veya müştemilatına girerse
üç aydan üç seneye kadar ve eğer bu işte evin içini araştırmak gibi başka keyfi
bir muamele de yapacak olursa altı aydan üç seneye kadar hapis olunur.
eğer bu fiili hususi bir maksat uğrunda irtikap etmişse ceza müddeti altıda
birden üçte bire kadar artırılır.
efradın ticaretgahları veya idarehaneleri gibi hususi mahaller usulsüz ola-
rak araştırılırsa fail iki aydan iki seneye kadar hapis olunur.
beşinci fasil
sırrın masuniyeti aleyhinde cürümler
madde 195 - bir kimse kendisine gönderilmiş olmıyan bir mektup veya telgra-
fı veya kapalı bir zarfı kasten açar veya başka bir şahsın, posta ve telgrafla
vakı açık muhabere varakası münderecatını anlamak için usül ve nizam hilafında
eline geçirecek olursa kendisinden otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi
nakti alınır. eğer fail bu evrak muhteviyatını ifşa ve telgraf ve telsiz muhabe-
rat ve telefon mükalematı mahremiyetini ihlal ederek bir zarar husulüne sebep
olursa bir aydan üç seneye kadar hapis olunur.
madde 196 - bir kimse kendisine gönderilmiş olmıyan posta ve telgraf muha-
beresini ortadan kaldırırsa mezkür muhabere zarflı olupta zarfı açılmamış olsa
bile bir seneye kadar hapse ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi-
ye mahküm olur.
eğer fiil zararı mucip olmuş ise hapis üç aydan, ağır cezayi nakdi elli
liradan az olamaz.
madde 197 - bir kimse kendisine gönderilmiş olan bir mektup veya telgrafı
gönderenin rızası hilafında neşir ve işaa eder ve bu yüzden bir zarara sebep
olursa otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayi nakdiye mahküm olur.
madde 198 - bir kimse resmi mevki veya sıfatı veya meslek ve sanatı icabı
olarak ifşasında zarar melhuz olan bir sırra vakıf olup ta meşru bir sebebe
müstenit olmaksızın o sırrı ifşa ederse üç aya kadar hapis ve elli liraya kadar
ağır cezayi nakdiye mahküm olur.
eğer zarar vakı olmuş ise cezayı nakdi elli liradan az olamaz.
madde 199 - yukarki maddelerde yazılı cürümler hakkında takibat yapılması
alakadar olanların şahsi davasına bağlıdır.
madde 200 - posta ve telgraf memurlarından bir kimse memuriyet sıfatını
suistimal suretiyle bir mektup, bir zarf, bir telgraf veya sair açık bir muha-
bere evrakını zapteder veya kapalı evrakı açar veya telefon, telgraf mükalemat
ve muhaberatı mahremiyetini ihlal ederse üç aydan üç seneye kadar hapis olunur.
aynı ceza telgraf, posta, telefon dairesinde müstahdem olup bu sıfatı suis-
timal suretiyle muhabere evrakından birini ortadan kaldıranlar hakkında dahi
tatbik olunur. bu maddede beyan olunan hallerden biri bir zararı mucip olmuşsa
fail altı aydan dört seneye kadar hapsedilir ve üç seneye kadar memuriyetinden
mahrumiyet cezası birlikte hükmolunur.
kanunlar, şubat 1991 (ek - 7)
altinci fasil
iş ve çalışma hürriyeti aleyhindeki cürümler
madde 201 - (değişik: 28/9/1971 - 1490/2 md.)
her kim cebir ve şiddet yahut tehdit ile sanat veya ticaret serbestisini her
ne suretle olursa olsun tahdit veya menederse üç aydan iki seneye kadar hapis
cezasına mahküm olur.
her kim cebir ve şiddet veya tehdit ile gerek işçiyi ve gerek ticaret veya
sanat sahiplerini veya işverenleri, yevmiyeleri azaltıp çoğaltmaya yahut evvelce
kabul edilen şartlardan başka şartlar altında mukaveleler kabulüne icbar etmek
maksadiyle bir işin tatiline veya nihayet bulmasına sebebiyet verir veya tatilin
devamına amil olursa sekiz aydan beş seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırı-
lır.
her kim yukarıdaki fıkralarda gösterilen maksatların istihsaline matuf olmak
üzere, cebir ve şiddet veya tehdit olmaksızın, işyerini her ne suretle olursa
olsun kısmen veya tamamen işgal ederse bir aydan bir seneye kadar hapis cezasiy-
le cezalandırılır.
yukardaki fıkralarda gösterilen fiiller silah ile veya kendini tanınmıyacak
bir hale koyarak veya birkaç kişi tarafından birlikte işlenirse veya ayrıca bir
tahribat meydana getirilmişse yahut mevcut veya mefruz bazı gizli cemiyetlerin
husule getirdikleri tehdit kuvvetinden istifade ile işlenmiş ise; ceza iki misli
artırılarak hükmolunur. ancak hükmolunacak ceza beş seneyi geçemez.
üçüncü bap
devlet idaresi aleyhinde işlenen cürümler
birinci fasil
basit ve nitelikli zimmet ile devlet alım ve satımlarında menfaat sağlama(1)
madde 202 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/7 md.)
görevi sebebiyle kendisine tevdi olunan veya muhafaza, denetim veya sorumlu-
luğu altında bulunan para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer
malları zimmetine geçiren memura altı yıldan oniki yıla kadar ağır hapis ve mey-
dana gelen zararın bir misli kadar ağır para cezası verilir.
yukarıdaki fıkrada gösterilen cürüm, dairesini aldatacak ve fiilin açığa
çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenmiş
ise faile oniki yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis ve meydana gelen zararın
üç misli kadar ağır para cezası verilir.
zararın, kovuşturma yapılmadan önce tamamiyle ödenmiş olması halinde yukarı-
daki fıkralarda yazılı cezaların yarısı, ödeme hükümden önce gerçekleştirilmiş
ise üçte biri indirilir.
meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece ödettirilmesine re'sen
hükmolunur.
bu fiiller kamu bankaları aleyhine işlenmiş ise faile verilecek ceza üçte
bir oranında artırılır.
madde 203 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/8 md.)
denetim görevini ihmal ederek 202 nci maddenin birinci fıkrasında yazılı
zimmetin oluşmasını veya artmasını mümkün kılmış olan kimseye üç aydan iki yıla
kadar hapis ve beşyüzbin liradan ikimilyon liraya kadar ağır para cezası
verilir.
fail, meydana gelen zararın ödenmesinden asıl fail ile birlikte sorumlu tu-
tulur.
---------------
(1) birinci fasıl başlığı "zimmete para geçirme ve ihtilas" iken, 21/11/1990
tarih ve 3679 sayılı kanunun 7 nci maddesi ile "basit ve nitelikli zimmet
ile devlet alım ve satımlarında menfaat sağlama" olarak değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
madde 204 - (mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
madde 205 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
bir kimse türkiye devleti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut yapmaya
memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarın-
da veya yapmasında fesat karıştırarak her ne suretle olursa olsun irtikap eyler-
se on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır ve zarar
kendisine ödettirilir.
madde 206 - (mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
madde 207 - (mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
madde 208 - (değişik: 9/7/1953 - 6123/1 md.)
devlet memurlarından her kim, idaresine ve nezaretine memur oldukları iş-
lerde devlet için az veya çok eşya veya malzeme alım veya satımında gizli veya
aşikar, gerek doğrudan doğruya kendisi, gerek başkası vasıtasiyle veya ortaklık
suretiyle kendi kazancı için ticaret eder veya imalat yahut inşaatı götürü şe-
kilde deruhde edenlere ortak olursa üç seneden az olmamak üzere ağır hapis ceza-
siyle cezalandırılır.
eğer bu gibi alış verişte komüsyon alınır yahut nakid veya meskükat mubade-
lesinde kazanç sağlanırsa ağır hapis cezası beş seneden az olamaz.
ikinci fasil
irtikap
madde 209 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/9 md.)
memuriyet sıfatını veya görevini kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya
başkasına haksız olarak para verilmesine veya sair menfaatler sağlanmasına veya
bu yolda vaatte bulunulmasına, bir kimseyi icbar eden memura altı yıldan az ol-
mamak üzere ağır hapis cezası verilir.
yukarıdaki fıkrada yazılı cürüm, ikna suretiyle işlenirse faile dört yıldan
altı yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
memur kanunen almaması gereken bir şeyi diğerinin hatasından yararlanarak
almış bulunursa iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.
madde 210 - (mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
üçüncü fasil
rüşvet
madde 211 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/10 md.)
ceza kanununun tatbikinde memur sayılanların, kanunen veya nizamen yapmaya
veya yapmamaya mecbur oldukları şeyi yapmak veya yapmamak için aldıkları veya
başkalarına aldırdıkları para, hediye ve her ne nam altında olursa olsun sağla-
dıkları diğer menfaatler ile bu maksatla alıp sattıkları veya ihale eyledikleri
taşınır ve taşınmaz malların gerçek değeri ile verilip alınan bedel arasındaki
fahiş fark rüşvet sayılır.
bu kanundaki memur tanımı dışında kalsalar dahi, özel kanunlarında belirli
hallerde devlet memuru sayıldıkları açıklananlar ile bazı yükümlülük ve sorumlu-
lukları bakımından devlet memurları gibi cezalandırılacakları belirtilenlerin
yukarıdaki fıkrada gösterilen şekilde sağladıkları her türlü menfaat de rüşvet
sayılır.
madde 212 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/11 md.)
kanun ve nizam hükümlerine göre yapmak zorunda olduğu şeyi yapmak veya
yapmamak zorunda olduğu şeyi yapmamak için rüşvet alan veya bir vaat veya
taahhüt kabul eden kimseye dört yıldan on yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
kanunlar, mayis 1992 (ek - 12)
484 - 486
cürmün, yapılması gereken işin yapılmaması veya yapılmaması gereken işin
yapılması için işlenmesi halinde faile beş yıldan oniki yıla kadar ağır ha-
pis cezası verilir.
yukarıdaki fıkralarda belirtilen hallerde, memurun mensup olduğu dairenin
ilgili bulunduğu sözleşme veya taahhütlere girişilmiş veya memuriyet, maaş,
nişan veya sair rütbe, derece veya kademeler verilmiş veya kanun ve nizama
aykırılık veya hakkı ihlal eden bir hal meydana gelmiş ise faile altı yıldan
onbeş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
yukarıdaki fıkralarda belirtilen hallerde faile ayrıca,aldığı para ile sağ-
ladığı her türlü menfaat veya vaat veya taahhüt olunan her türlü menfaatlerin
miktar veya değerinin beş misli ağır para cezası verilir.
madde 213 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/12 md.)
211 inci maddede gösterilen kimselere yapmaya mecbur oldukları şeyi yapma-
maları veya yapmamaya mecbur oldukları şeyi yapmaları için rüşvet vaat veya
teklif eden veya veren kimseye kanun ve nizama aykırılığın derecesine ve iste-
nilen şeyin kısmen veya tamamen yapılmış olup olmamasına göre dört yıldan oniki
yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
haklı bir hususun temini için rüşvet veren veya başka yararlar temin eden
kimseye, verdiği para veya temin ettiği menfaatin on katı ağır para cezası ve-
rilir.
madde 214 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/13 md.)
kendisine rüşvet teklif edilen kimse, emir ve idare yetkisine sahip olanlar
ile hakim ve savcılardan veya resmi daireler tarafından özel bir vazifeyle gö-
revlendirilenlerden biri veya noter, avukat, dava vekili olduğu takdirde, kanun
ve nizama aykırılığın derecesine göre, rüşvet veren hakkında verilecek ceza üçte
birden yarısına kadar artırılır.
madde 215 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/14 md.)
rüşvet kabul eden kimse, rüşveti almadan önce veya aldıktan sonra ve fakat
istenilen hususu kısmen dahi olsa yerine getirmeksizin ve hakkında tahkikata
geçilmeden keyfiyeti merciine duyurur ve aldığı para ve diğer şeyleri aynen iade
ederse sorumlu olmaz.
bunun gibi, haksız isteğinin yerine getirilmesinden önce durumu merciine
duyuran fail de sorumlu olmaz ve vermiş olduğu para, sair şeyler geri alınarak
kendisine verilir.
madde 216 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/15 md.)
rüşvete aracılık eden kimse, rüşveti veren ve alandan hangisinin vasıtası
ise onun suç ortağı sayılır.
madde 217 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/16 md.)
kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, rüşvet olarak verilen para, eşya
ve diğer şeylerin veya bunlarla edinilen mal ve değerlerin müsaderesine hükmedi-
lir.
madde 218 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/17 md.)
görevine girmeyen ve yapılması veya yapılmaması hususunda yetkili olmadığı
bir işi yapacağı kanaatini uyandırarak menfaat sağlayan memura bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası
verilir.
madde 219 - (değişik: 21/11/1990 - 3679/18 md.)
202 ila 218 inci maddelerde yazılı suçların emir ve idare yetkisine sahip
olanlar ile hakim ve savcılar tarafından işlenmesi halinde verilecek cezalar
yarısı oranında artırılarak hükmolunur.
mahkemeler ile adalet dairelerinde veya sair resmi dairelerde kendilerine
kanuni bir görev verilen veya 211 inci maddede gösterilen kişilerin rüşvet
fiilleri, kesin yargı hükmüne tesir etmiş ise failler hakkında birinci fıkra
hükmü uygulanır.
202 ila 218 inci maddelerde yer alan cürümler dolayısıyla alınan veya ve-
rilen rüşvet veya yararın değeri hafif olduğu takdirde verilecek cezanın yarı-
sı, pek hafif olduğu takdirde üçte ikisi indirilir.
bu kanunun 202,205,208,209,212,213,214,216,218 ve 219 uncu maddeleriyle
mahküm olanlara aynı zamanda memuriyetten müebbeten mahrumiyet cezası da
verilir.
madde 220 - 227 - (mülga: 21/11/1990 - 3679/28 md.)
dördüncü fasil
memuriyet ve mevki nüfuzunu suistimal edenler ve memuriyet
vazifelerini yapmıyanlara ait cezalar
madde 228 - (değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
devlet memurlarından her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine
ait vazifeyi suiistimal ile kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka
suretle keyfi bir muamele yapar veya yapılmasını emreder veya ettirirse altı
aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. bu muamelede hususi
maksat veya siyasi saik veya sebep mevcut ise cezası üçte birden yarıya kadar
artırılır.
memuriyetinin icrasında lüzumsuz yere sert muamelelerle bir şahsın kanun
hükmüne veya hükümetin emirlerine itaat etmemesine sebep olan memur dahi aynı
ceza ile cezalandırılır.
madde 229 - memuriyeti sebebiyle kendisine tevdi kılınan veya ıttılaına
müsadif olan vesikalar, kararlar ve emirleri ve sair tebligatı başkasına
ifşa veya neşir ve ilan eden yahut her nasıl olursa olsun başkalarının vukuf
ve ıttılaını kolaylaştıran memur, altı aydan iki seneye kadar hapis olunur.
devletçe neşir ve ilanı matlup olan kararları kabule şayan mazereti
olmaksızın tehir eden memur hakkında da aynı ceza tatbik olunur.
madde 230 - (değişik: 12/6/1979 - 2248/18 md.)
hangi nedenle olursa olsun memuriyet görevini yapmakta savsama ve gecik-
me gösteren veya üstünün yasaya göre verdiği buyrukları geçerli bir neden
olmadan yapmayan memur üç aydan bir yıla kadar hapis ve bin liradan beşbin
liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
bu savsama ve gecikmeden veya üstünün yasal buyruklarını yapmamış olmaktan
devletçe bir zarar meydana gelmişse,derecesine göre altı aydan üç yıla kadar
hapis cezası ile birlikte süreli veya temelli olarak memuriyetten yoksun kalma
cezası da hükmolunur.
her iki durumda memurun vazifesini geciktirmesinden veya verilen buyruğu
yapmamasından, kişiler herhangi bir zarara uğramışsa bu zarar ayrıca ödettiri-
lir.
madde 231 - yukarıdaki maddede yazılı olan terahi veya emri yapmamak
hakimler tarafından vakı olduğu surette bunlar aleyhine iştikai anilhükkam
davasının ikamesi için kanuna göre bulunması lazımgelen şartlar mevcut
olduğu halde ihmal veya emri yapmamak fiili vakı farz olunur.
madde 232 - görülmekte olan bir davanın tarafeyninden biri hakkında sahabet
veya garaz ve menfaata müsteniden hakimlere emir ve tahakküm veya nüfuz veya
iltimas eden kimse birinci ve ikinci surette iki seneden ve üçüncü takdirde
altı aydan az olmamak üzere hapis olunur. fail memur ise başkaca müebbeden
veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezasiylede cezalandırılır.
bu müdahale üzerine dava haksız şekilde hüküm olunmuş ise ceza üçte biri
kadar artırılır.
madde 233 - yukarıki maddede yazılan emir ve iltimasa müsteniden hüküm ve
karar veren hakimler hakkında dahi hüküm ve kararının suret ve mahiyetine ve
mahkümun hukuku üzerine yaptığı tesirin derecesine göre iki seneden beş seneye
kadar hapis ve hakimlik hizmetinden müebbed mahrumiyet cezası tatbik olunur.
*
madde 234 - asker zabitlerinden veya devletin umumi kuvvetlerine dahil me-
murlarla zabıta memurlarından biri salahiyettar daireden kendilerine kanuna göre
verilmiş olan bir emri, nizama karşı gelerek yapmak istemez ve yapmasını gecik-
tirirse iki seneye kadar hapis olunur.
madde 235 - (değişik: 7/6/1979 - 2245/3 md.)
memurlardan biri görevini yaptığı sırada görevine ilişkin olarak kamu adına
kovuşturmayı gerektiren bir suç işlendiğini öğrenip de ilgili daireye bildirmede
ihmal ve gecikme gösterirse dört aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalan-
dırılır ve bu cezaya, öğrenilen suçun önemine göre ayrıca süreli veya süresiz
memuriyetten mahrumiyet cezası da eklenir.
eğer fail, adli kolluk memurlarından biri ise verilecek ceza bir yıl hapis
cezasından aşağı olamaz ve her halde memuriyetten süresiz mahrumiyet cezası da
hükmolunur.
madde 236 - (değişik: 7/1/1981 - 2370/2 md.)
memurlardan veya işçi niteliğini taşımayan kamu hizmeti görevlilerinden üç
veya daha fazla kimse aldıkları karar gereğince kanun hükümlerine aykırı olarak,
memuriyetlerini terk eder veya vazifelerine gelmezlerse veya vazifelerine gelip
de görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmazlar yahut yavaşlatırlar-
sa her biri hakkında dört aydan bir yıla kadar hapis ve ikibin liradan onbin li-
raya kadar ağır para cezasiyle birlikte muvakkaten veya müebbeten memuriyetten
mahrumiyet cezası da hükmolunur.
başkaları tarafından alınan karara veya yayınlanan bildirilere uyarak yuka-
rıdaki fıkrada yazılı fiilleri işleyen memurlara ve işçi niteliği taşımayan kamu
hizmeti görevlilerine de aynı ceza hükmolunur.
bu maddedeki eylemler dernek veya meslek kuruluşları yöneticilerinin bu yön-
de aldıkları karar veya yayınladıkları bildiriler üzerine vuku bulmuşsa, bu ka-
rarı alan veya bildiriyi yayınlayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçbin
liradan onbin liraya kadar ağır para cezası verilir. fail memur ise müebbeten
memuriyetten mahrumiyet cezasına da hükmolunur.
madde 237 - (değişik: 11/6/1936 - 3038/1 md.)
kanunun evlenmelerini menettiği kimselerin bu memnuiyetlerini bildikleri
halde akidlerini yapan evlenme memurlarile bu suretle evlenenler ve bunları ev-
lenmiye sevkeden veya evlenmelerine rıza gösteren veli veya vasileri üç aydan
iki seneye kadar hapsolunurlar.
kanuni şartlara riayet etmeksizin evlenme kağıdı veren memur, bir aydan üç
aya kadar hapsolunur.
evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren kağıdı görmeden bir
evlenme için dini merasim yapanlar hakkında da bundan evvelki fıkrada yazılı
ceza verilir.
aralarında evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yaptıran erkek
ve kadınlar iki aydan altı aya kadar hapis cezasile cezalandırılır.
erkek evli olduğu takdirde verilecek ceza altı aydan üç seneye kadar hapis-
tir. erkeğin evli olduğunu bilen kadına da aynı ceza verilir.
muhtarlar aralarında evlenme akdi yok iken evlenmenin dini merasimini yap-
tıklarına muttali oldukları kimseleri salahiyetli makama bildirmeğe mecburdur-
lar.bu hususta ihmal gösterenler beş liradan yüz liraya kadar ağır para cezasile
cezalandırılır ve tekerrürü halinde ayrıca bir aya kadar hapsolunurlar.
madde 238 - hakimlerle memurinden her kim memuriyetinin dairesi dahilinde
ahalinin zaruri havayicinden olan hububat, erzak ve sair malzemeleri alıp sata-
rak ticaret ederse yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdi ve müebbe-
den memuriyetten mahrumiyet cezasiyle cezalandırılır.
madde 239 - hazar vaktinde seferberliğe müteallik vazifelerin ifasında ih-
mal ve terahisi sabit olan memurun cezası üçte bir derecesinde artırılır.
madde 240 - (değişik: 12/6/1979-2248/19 md.)
yasada yazılı hallerden başka hangi nedenle olursa olsun görevini kötüye
kullanan memur derecesine göre bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur. cezayı ha-
fifletici nedenlerin bulunması halinde altı aydan bir yıla kadar hapis ve her
iki halde ikibin liradan onbin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
ayrıca memuriyetten süreli veya temelli olarak yoksun kılınır.
beşinci fasil
imamlar, hatipler, vaizlerle ruhani reislere müteallik cürümler
madde 241 - imam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazi-
fesini ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve devlet kanunlarını ve hükümet
icraatını takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve yüz elli
liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır veya bunlardan biri hüküm olu-
nabilir.
madde 242 - yukarıdaki maddede gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bi-
listifade hükümetin idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden biri-
ne ait olan vazife ve salahiyeti takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut
hükümet emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı ita-
atsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki seneye kadar hapse ve iki-
yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o va-
zifeyi icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hüküm olunur.
işbu fiiller alanen yapıldığı takdirde ceza üç seneye kadar hüküm olunabilir.
kendi sıfatlarından istifade ederek kanunlara veya kanuna göre kazanılmış
olan haklara muhalif iş ve sözlerde bulunmağa bir kimseyi icbar ve ikna eden din
reis ve memurları hakkında dahi baladaki fıkrada yazılan ceza tertip olunur.
bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek evvelki maddede yazılan fiil-
lerden başka bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartiyle o cürüm
için kanunda yazılı olan ceza ile mahküm olur.
şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarı itibara almış ise cezayı çoğalt-
mağa mahal yoktur.
altinci fasil
hükümet memurları tarafından efrada karşı yapılacak sui muameleler
madde 243 - (değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
mahkemeler ve meclisler reis ve azalarından ve sair hükümet memurlarından
biri maznun bulunan kimselerin cürümlerini söyletmek için işkence eder yahut
zalimane veya gayriinsani veya haysiyet kırıcı muamelelere baş vurursa beş sene-
ye kadar ağır hapis ve müebbeden veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezası
ile mahküm olur.
fiil neticesinde ölüm vukua gelirse 452 nci, sair hallerde 456 ncı maddeye
göre tertip olunacak ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
madde 244 - bir kimse hakkında sahabet fikrine veya garaza müsteniden kanun
hilafında hüküm ve karar verdiği sabit olan hakimler, üç aydan üç seneye kadar
hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezasına müstahak olur.
madde 245 - (değişik: 5/1/1961 - 235/2 md.)
kuvvei cebriye imaline memur olanlar ve bilümum zabıta ve ihzar memurları
memuriyetlerini icrada ve mafevkinde bulunan amirinin emrini infazda kanun ve
nizamın tayin ettiği ahvalde başka surette bir kimse hakkında suimuamele veya
cismen eza verecek hale cüret eder yahut o kimseyi darp ve cerheylerse üç aydan
üç seneye kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezaları ile ceza-
landırılır. eğer işlediği cürüm bu fiillerin fevkinde ise o cürümlere terettüp
eden ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
madde 246 - hükümet memurları tarafından bir kimsenin emval ve emlaki cebren
iştira ve fuzuli iddia ile haksız yere zaptolunmak veyahut sattırılmak ve mena-
fii amme için lüzumu sabit olmadıkça ve kanunu mucibince behası peşin verilme-
dikçe tasarruf hakları iptal olunmak gibi haller vukubulursa o emval ve emlak
aynen ve mevcut olmadığı halde kıymeti nakden sahibine reddettirilip buna müte-
casir olan memur cürmünün derecesine göre üç aydan iki seneye kadar hapis ve
memuriyetten muvakkaten mahrumiyet cezasiyle cezalandırılır.
madde 247 -memurlardan biri veya her nevi varidatı devleti maktuan deruhte
edenler ile adamları kanunen ve nizamen muayyen olan vergi, rüsumat ve sair ai-
datın miktarından ziyade bir şey alırlarsa memurlar ile mültezimler altı aydan
üç seneye kadar ve adamları altı aya kadar hapis cezasiyle cezalandırılır. fazla
olarak aldıkları para her ne miktar ise reddedildikten sonra aldıkları paranın
bir katı dahi ağır cezayı nakdi olarak alınır.
madde 248 - bir memur kanunen tayin olunan mücazatı nakdiyeden maada cerime
olarak para ve sair bir şey alır veya kanunen tahsiline memur olduğu mücazatı
nakdiyenin miktarından fazla olarak bir şey ahzeylerse aldığı şey kendisinden
geri alınarak sahibine verildikten başka bir katı ağır cezayı nakdi alınır ve
altı aydan üç seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.
madde 249 - kanunen ve nizamen tayin olunun ve ahalice bilicap lüzum görülen
umumi hizmetlerden başka hükümet memurları ve saireden her kim angarya olarak
her nevi işte adam kullanırsa buna mütecasir olan kimseden böyle meccanen kul-
landığı adamların mahallerince olan ücreti marufeleri alınarak ashabına teslim
ve derecei cürmüne göre altı aydan üç seneye kadar sürgün cezası tayin olunur.
memur ise muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezasına müstahak olur.(1)
madde 250 - tebliğ ve ihzar memurları, askerler, jandarmalar ve zabitler ve
umum memurlar gelip geçtikleri yerlerde ahalinin hanelerine rızaları hilafına
konup meccanen yem ve yiyecek alırlar ise aldıkları her ne ise parası ashabına
reddettirildikten başka bir aya kadar hapsolunurlar.
asker ve jandarmanın heyetçe hareketlerinde bu gibi şeylere cesaret ederler-
se aldıkları eşyanın parası zabitanından alınarak sahiplerine teslim ettirildik-
ten başka altı aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılırlar. eğer bu keyfi-
yet cebir ve şiddet icrasiyle vuku bulursa cezaları üçte bir derecesinde çoğaltı-
lır.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
(1) bu maddede sözü edilen sürgün cezası 13/7/1965 ve 647 sayılı kanunun geçici
2.maddesiyle kaldırılmıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap