82 entry daha
  • roma imparatorluğu'nun beşinci imparatoru. caligula kadar olmasa da nev'i şahsına münhasır bir kişilikti. hayatına ve karakterine dair önemli pek çok bilgiyi suetonius'un on iki caesar'ın yaşamı'nda bulmak mümkün.

    1. atalarının soyu ahenobarbuslar'a kadar uzanır. ahenobarbus erkeklerinin en önemli özelliği kızıl sakallı olmasıdır. neron da tahminen şu tipte bir adamdı: görsel.

    * dedesinin dedesi, mö 44'te suikast sonucu öldürülen julius caesar'ın düşmanlarından biriydi. yakın akrabaları da komplocular olan decimus brutus ve lucius cassius longinus'a katıldı. yakın bir zamanda tekrar piyasaya çıkan bu büyük dede, amiral olarak oldukça başarılı faaliyetlerde bulundu. marcus antonius ve octavianus (geleceğin augustus'u) arasındaki iç savaşta önce antonius'un tarafını tuttu. ölümüne yakın bir zamanda ise octavianus'un tarafına geçti.

    * neron'un babası domitius, suetonius'a göre, herkes tarafından nefret edilen bir adamdı. eski kölelerinden biri çok içmek istemediği için bu köleyi acımasızca öldürdü. daha sonraları bir çocuğu bilerek ezip ölümüne sebep olduğu anlatılır. forum'un ortasında kendisine küfreden bir romalı'nın gözünü çıkardı. kız kardeşi lepida ile uygunsuz davranışlarda bulundu. açıkçası adı çoktan zina, devlete ihanet vs gibi önemli suçlara karışmıştı (görüldüğü üzere oldukça sıkıntılı bir soy).

    * neron'un annesi roma'nın çok sevilen generallerinden olan rahmetli germanicus'un kızı agrippina'dır. bu durumda, caligula da neron'un dayısı olmaktadır.

    2. neron, ikinci imparator tiberius'un ölümünden 9 ay sonra dünyaya geldi (ms 37). babasından kalan mirasa ulaşmakta sorunlar yaşadı ve çocukluğunun çok da iyi bir ortamda geçmediği söylenir. halası lepida'nın yanında, dansçılar ve berberler arasında büyüdü. büyük ihtimalle de tiyatro/müzik aşkı, bu zamanlarda oluşmaya başladı. üvey babası claudius germanicus, imparator olunca takdir edersiniz ki mirasını geri alacaktır.

    3. on bir yaşındayken (ms 48), imparator claudius germanicus tarafından evlat edinildi. hayatı bundan böyle artık bambaşka bir yola girdi. imparator, eğitimi için kendisini o sıralar senatör olan annaeus seneca'nın yanına verdi.

    4. imparatorun zamanla favori oğlu olan britannicus (doğum ms 41) ile arası küçük yaşlardan itibaren sallantıdaydı. britannicus'un, neron'u sevmediği ona herkesin içinde "ahenobarbus" olarak seslenmesinden anlaşılabilir.

    5. neron'un 17-18 yaşlarındayken (ms 54) imparator claudius germanicus'un ölüm haberini aldı. rakibi britannicus ise o sıralarda 13-14 yaşlarındaydı (claudius germanicus, zina ile suçladığı karısını yani britannicus'un annesi messalina'yı boşadı. neron'un annesi ile evlendi ki agrippina, aynı zamanda yeğeni oluyordu. agrippina ile evlenince neron'u da evlat edinmek zorunda kaldı. böylece britannicus'a bir rakip ortaya çıktı. imparatorun ölümü zehirden oldu. tarihçilere göre bu ölümde baş suçlu agrippina'dır. neron'un imparator olmasıyla britannicus'un başına gelecekleri tahmin edebilirsiniz).

    * neron imparator olunca -en azından ilk yıllarında- annesi agrippina'nın sözünden çıkmadı/çıkamadı. gittiği her yere onu da beraberinde götürüyordu. augustus'un eşi livia drusilla'dan sonra bu kadar baskın bir augusta/imparatoriçe görülmemişti. livia drusilla bu kadar ön plana da çıkmazdı fakat agrippina resmen imparator gibi davranıyordu.

    * her çılgın romalı imparatorun yaptığı gibi ilk yıllarında halka, augustus'un yolundan ayrılmayacağını söyledi. halkın gözüne girebilmek için ağır vergileri azalttı (bu vergilerin çoğu, imparatorluğu iflasın eşiğine getiren caligula tarafından konulmuştu).

    * araba yarışlarına önem verirdi. bu yüzden circus maximus'ta halkı memnun edecek etkinliklere büyük önem verdi.

    * yukarıda da söylediğimiz gibi dansçıları seviyordu. bir gösteride, spartalılar'a özgü savaş danslarını gösterenleri hemen roma vatandaşlığına aldı.

    * 50 yıl oyunları'nu başlattı, yunan kültürü ve geleneği kadar neron'u mutlu eden çok az şey vardır. kendisi de müzik, atletizm ve binicilikte en iyi olmaya çalışırdı. atletizm oyunlarına kutsal vesta rahibelerini de çağırıyordu.

    6. armenia kralı tridates (ms 66 yılında roma'daydı), kendisine mesafeli durunca onu korkutarak herkesin gözü önünde ayaklarına kapanmasını sağladı (bu zamanlarda neron tam bir çılgındı). artık savaşların bittiği anlamına gelen janus tapınağı'nın kapılarını kapattı.

    7. roma için imar çalışmaları da yaptı. roma'da sürekli meydana gelen yangınları önlemek için sundurma yapma şartı koydu (açıkçası yangınlar için bu tarz çabalar gösteren birisinin roma'yı yakması(?), her ne kadar çılgın olursa olsun, kulaklara saçma geliyor. modern tarihçiler, neron'un roma'yı yakmaktan ziyade yangını söndürmek için her şeyi yaptığını anlatmaya başladılar).

    8. roma'da sayısı artmaya başlayan hristiyanlar'a yönelik kovuşturmalar, bu dönemde arttı. neron'un, yeni yeni filizlenen bu dini sevmediği anlaşılıyor. kovuşturmalar giderek ölüm cezasına çevrildi (neron hakkında yazan hristiyan tarihçiler, tüm bu yaşanılanları unutmadılar. neron'u kötülemek için her şeyi yaptılar. yukarıda dediğimiz gibi yakın zamanda yeni bir neron tarihi kaleme alınabilir).

    9. suetonius, neron'un imparatorluğu büyütmeyi hiç arzulamadığını söyler. dolayısıyla bir augustus, julius caesar olma isteği yoktu.

    * iki sefere çıktığı kabul edilir. alexandria ve akhaia. alexandria'ya yola çıkmışken kötü hislere kapılarak geri döndü.

    * her imparator gibi büyük iskender'e hayrandı. italya doğumlu 170 cm boyundaki gençlerden oluşan bir lejyon oluşturmaya çalıştı.

    10. bu maddeden itibaren sevilmeyen yönlerini, eylemlerini anlatmaya başlayabiliriz.

    * imparator olunca yaptığı ilk işlerden biri, dönemin ünlü lir ustası terpnus'u bulup getirtmekti. yukarıda da bahsettiğimiz gibi müzikte eşsiz olmak istiyordu. sesine zarar verecek her türlü şeyden uzak duruyordu. "gizli kalmış müziğin değeri yoktur." diyerek olmayan hünerini herkese göstermeye çalıştı. sahneye ilk kez neapolis'te çıktı ve o sırada deprem olmasına rağmen sanatını(?) sergilemekten vazgeçmedi.

    * yine neapolis'te sesi çok iyi olan yaklaşık beş bin kişilik bir koro oluşturdu. bunları, sanatını icra ederken kendisine eşlik etmeleri için eğitiyordu. anlaşılan bunlara iyi bir ücret de veriyordu.

    * söylediği şarkılardan bazıları kayda alınmıştır: doğuran kanake, ana katili orestes, kör oedipius, çılgın herakles. *

    * araba yarışlarına bu kadar ilgi duyan birisinin atlara da ilgi duyması şaşırtıcı gelmemelidir. zamanla iyi bir at binicisi olmak istedi ve aynı zamanda araba yarışlarında da zirveye oynamak istedi. yarışma kurallarına harfiyen uyardı (commodus gibi kolpacı olmadığı anlaşılıyor). bir yarışta arabadan düşmeyi de başardı, yine de kalkıp yarışa devam etti.

    * sadece yunanlar'ın müzikten anladığını söylerdi. circus maximus'ta şarkı söylerken hiç kimse -ne kadar zor durumda olursa olsun- dışarıya çıkarılmazdı. bu yüzden pek çok hamile kadının, circus maximus'ta doğum yaptığı söylenir.

    * neapolis'ten roma'ya dönerken şehre augustus'un zafer töreninde kullandığı arabayla girdi. kafasında ise neapolis'te kazandığı ödülleri simgeleyen bir taç vardı. *

    * şehvet ve açgözlülük gibi kusurları birden ortaya çıktı (tiberius ve caligula'da da böyleydi). akşamları kafasına bir şapka geçirip meyhanelerde takılıyordu. sağı solu yağmalıyordu (dünyanın en güçlü adamına bakın). yağmaladıklarını da sarayında açık artırmayla satıyordu. *

    * gizlice yaptığı şeyleri zamanla herkese göstererek tüm vatandaşların önünde de sergilemeye başladı. circus maximus'ta akşam yemeği yerdi (kolezyum'un ortasında yemek yemek gibi düşünün) ve hizmetinde kentin tüm fahişeleri vardı. vesta rahibesi rubria'yı kendi emellerine alet ettiği de biliniyor (cumhuriyet'in tüm kutsal değerleri yavaş yavaş siliniyordu).

    * sporus adlı bir genci önce hadım ettirdi, onu kadın yapmak istiyordu. bu hadımla evlendi ve ona imparatoriçe gibi davrandı.

    * annesi agrippina'ya özel bir ilgisi vardı. düşmanlarının, annesinin tek otorite olmasını engellemek için buna izin vermediği anlatılır. geceleri, neron'un odasına, agrippina'ya benzeyen fahişeler bırakılıyordu.

    * dayısı caligula'yı, imparatorluğu iflasın eşiğine getirdiği için takdir ediyordu. para harcamasını bilen dayısına hayrandı.

    * aynı giysiyi ikinci kez giymezdi. bir yolculuğa çıkması için arkasında en az bin arabayı görmesi gerekiyordu.

    * ms 64'te büyük roma yangınından sonra yeni bir saray yaptırdı. altın saray ismini verdiği bu yer için kesenin ağzı hiçbir zaman kapanmadı. bu sarayın girişinde 3.5 metreden uzun bir heykeli vardı.

    * kısa bir süre sonra hazinede para kalmadı. bu sefer, gizli hazineleri bulması için ekipler oluşturdu. bu kazılarda sağlam hazineler bulacağına inanıyordu. hazine tamtakır olunca müsadereye başladı çünkü askerlerin maaşlarını da ödeyemiyordu.

    * annesiyle birlikte zehirleyerek öldürdükleri imparator claudius germanicus'un hayattaki fertlerini öldürmeye başladı (claudius kendisini evlat olarak almasaydı ne bok yiyeceği belirsizdir). ilerleyen zamanlarda, merhum imparatoru zehirlediğini herkese anlatmaya başladı.

    * rakibi britannicus'u da beraber yemek yerken zehirlediği anlatılır. misafirlerin de bulunduğu bu yemekte, zehrin de etkisiyle yere yığılan britannicus'un saradan dolayı böyle olduğunu anlattı.

    * devleti öyle ya da böyle yöneten annesi agrippina'dan da zamanla uzaklaşmaya başladı. başkenti rodos'a taşıyacağını söyledi ve annesini saraydan uzaklaştırdı. sırada öldürme planı vardı. annesini, önce zehirlerle öldürmeyi denedi fakat annesi resmen bir panzehirdi. bunu başaramayınca annesinin, kendisini öldürtmek için bir adam tuttuğu yalanına başvurdu. annesi öldürülünce geceleri uyuyamaya başladı ve annesinin ruhunun kendisine zarar vereceğini düşünerek af dilenmeye başladı. çocukluğunda kendisini yetiştiren halasını da öldürmeyi ihmal etmedi.

    * çok sevdiği eşlerinden biri olan poppaea'yı bir tekme darbesiyle öldürdüğü söylenir.

    * seneca, yukarıda söylediğimiz gibi, öğretmeniydi. zamanla bu gerilimli ortamdan ve neron'dan bunalan seneca inzivaya çekilmek istedi. neron buna karşı çıkarak seneca'yı intihara itti.

    * infaz edileceklere kısa bir süre tanıyordu. bu masumların yanına mutlaka doktor da gönderiyordu, bazı infazlarda doktorları da kullanıyor ve mahkumların damarlarını, bu doktorlarla kestiriyordu.

    * tüm senatörleri öldürmek istediğini açıkça belirtti. devleti ve orduyu, atlı sınıfa ve de azatlılara emanet edeceğini belirtti (cornelius tacitus gibi tarihçiler, neron gibi imparatorlara söverken, bence, haklıydılar).

    * suetonius, büyük roma yangının sorumlusu olarak neron'u görür (yukarıda söylediğimiz gibi bu net değildir). "...altı gün yedi gece süren o kıyımda..." halk, yanmamak için tepelere kaçar.
    hubert robert'a ait muhteşem çizim için görsel*. neron, roma yanarken maecenas kulesi'ndeydi. alevleri görünce sahne giysisini giydi ve troia'nın öldürücü şarkısını söyler (eşsiz bir espri anlayışı var).

    * britanya ve armenia'da, roma ordularının bozguna uğradı haberi geldi fakat neron pek de önemsemedi. bu haberler halka ulaşınca halk sertleşiyordu.

    * kahinleri, neron'a gelecek ilgili iyi haberler vermeyince "sanat beni korur." dediği söylenir. o derece sanat manyağıydı.

    * en nefret ettiği kelimelerden biri soyunu belirten ahenobarbus kelimesiydi. bu kelimeyi söylemek direkt olarak ölüm sebebiydi.

    * galba'nın (neron'dan sonra gelen imparator) ve ispanya eyaletlerinin kendisine başkaldırdığını öğrenince "sonum geldi." dediği söylenir.

    *galba'nın üzerine yürüdüğü haberini alınca ondan af dilemeyi düşündü. suetonius bunu daha da ileriye götürür, bir ara ezeli düşman parthlar'a sığınmayı düşündüğünü belirtir.

    * kaçmaya çalışırken yakalandı. kendisini tiber nehri'ne atmak istedi. galba'nın bir azatlısı ölümüne yardımcı oldu. yakılma isteği yerine getirildi ve külleri ahenobarbus soyunun bulunduğu anıt mezara konuldu.

    augustus ile başlayan (mö 27) julio-claudian hanedanı kendisinin ölümüyle (ms 68) birlikte sona erdi.
hesabın var mı? giriş yap