• free jazz piyanistlerinden, iki yıl önce aramızdan ayrılmış büyük usta. başlangıçta cecil taylor'ın yolundan ilerlemiş, ancak sidemanlarinden etkilenerek free jazz'i farklı soslarla sunmayı görev edinmiştir. ne de olsa cecil taylor hayat boyu yalnızlığı -en azından art ensemble of chicago'ya kadar- benimserken, hill bobby hutcherson'ın ardında çalmaktaydı. blue note'un -elbette alfred lion'ın- vazgeçilmezlerinden biri olması da önünde ceketimi iliklemem gerektiğini hatırlatmıştır hep.

    birçoğu gibi charlie parker ve miles davis'ten etkilenmiş, bu 'klişe' hastalığı kısa sürede atlatmıştır. post bop döneminde* blue note'un efsanevi isimleriyle çalarak (burada hill'in sideman yerine çoğunlukla frontman olduğuna değinmeden edemeyeceğim. band toparlama, quintet-sextet yaratma ve partisyonları bölüp bölüştürme konusunda son derece başarılı, bobby hutcherson'ın dialogue adlı albümünde de bu etkiyi görmekteyiz. bobby'ye "sen frontman ol, ben sideman toparlarım" demiş hill! daha ne denir bilemiyorum.) kariyerini geliştirmiş, kalitesini kanıtlamıştır. her zaman underrated olmakla birlikte tarihin en iyi kontrbasçılarından richard davis, her tür nefesli enstrümanı enfes konuşturan eric dolphy, jazz-funk dönemi geçiş üstatlarından woody shaw* ve joe henderson, hall of famerlar freddie hubbard, elvin jones, tony williams ve hank mobley ile birçok albümde birlikte yer almış olup, çoğunun ölümünde başlarında gözyaşı döken isim olması da içimi burkmuştur. eh, dostları erken gidince yalnız öldü andrew hill. en azından besteleriyle ve cazı özgür kılma deneyimleriyle yaşarken..

    ara sıra free improvisation ile aklı ele geçirirken, modal ve chromatic geçişlerde de çok başarılıdır bana kalırsa mr. hill. (bu bağlamda itiaf etmeliyim: cecil taylor ile kıyasladım. büyük fark var, farkındayım ancak mal waldron'la karşılaştırmayı denedim, hiç olmadı.) tüm zamanların en iyilerinden biridir.

    (bkz: point of departure)
    (bkz: judgment!)
    (bkz: time lines)
    (bkz: passing ships)
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap