13 entry daha
  • tarafımca çevirisi şöyle yapılmıştır;

    beni sevmediğini söyledin bana,
    bir fincan kahveden sonra.
    şimdi ben, yalnızca uzaklara bakmak zorundayım
    aramızda bir milyon mil mesafe var,
    gezegenler çarpışıp toza dönüşüyor,
    ve tek yapabildiğim herşeyin yavaş yavaş yok olmasına izin vermek

    bomboş sokakta yürürken
    tek umudum seninle karşılaşabilmek
    yola park ettiğin arabanı görüyorum
    pencerende ışık var,
    eminim şu an evindesin
    ama uğrayamam,geçip gitmek zorundayım.

    ve tabii ki arkadaş falan kalamayız
    ben hala sana bu kadar tutkunken
    sanırım her zaman bu sonucu biliyordum
    bizim hikayemiz böyle bitecekti.

    senin içtiğin marka sigaralardan kullanıyorum,
    ve beni araman için tanrıya dua ediyorum.
    bütün gün tek yaptığım yatağımda uzanıp boş duvarları seyretmek;
    geceleri barlarda sürtüp hiç doğmamış olmayı diliyorum
    ve kendimi beni eve atmak isteyen herhangi birine bırakıyorum.

    ve tabii ki arkadaş falan kalamayız
    ben hala böyle hissederken
    sanırım her zaman bu sonucu biliyordum
    bizim hikayemiz böyle bitecekti.

    bende birkaç parça kıyafetini bırakmışsın
    -midemde birşeyler çalkalanıyor-
    onları yerden kaldırıp kucağıma aldığımda
    arkadaşlarım benim için endişelendiklerini söylüyorlar
    eskisinden çok daha fazla sıska görünüyorum
    ve artık telefonlarına cevap vermiyorum.

    ve tabii ki arkadaş falan kalamayız
    ben hala sana bu kadar tutkunken
    nerede hata yaptığımı sormak isterdim
    ama aslında ağzımı açıp tek kelime edemiyorum.

    bir fincan kahve yetti
    beni sevmediğini kanıtlayabilmen için.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap