4 entry daha
  • klasik karate kid üçlemesinin en büyük şansı 80' ler ruhunu ya da ruhsuzluğunu, boşvermişliğini, aldırışsızlığını taşımasıydı. yani zamanının bir yansımasıydı, pek çok iyi,kötü 80'li yıllar filmi,dizisi gibi. bu filmin ise en büyük şanssızlığı 90'ların artık değişim rüzgarları esen sinemasında çekilmiş olması. 1994 televizyonda the x-files,er gibi twin peaks'ın birkaç yıl önce başlattığı dizi devrimini ileriye taşıyan dizilerin yayınlandığı, sinemada pulp fiction,jurassic park gibi dev yapımların yılıydı. karate kid ne 90'lara,ne de 80'lere aitmiş gibi durmayan bir pazar sabahı televizyonda izlenip iyi vakit geçirilecek hoş bir film olmuş. oskarına bir kaç yılı olan hillary swank'ın canlandırdığı julie pierce zaten karate kökenli bir karakterdir. çok dövüş eğitimini görmeyiz. onun temel eğitimi daha çok ruhanidir. sabırlı ve sakin olmayı öğrenirken miyagi'nin karate dersi dans dersine dönüşebilir. birkaç yıldır eski bütün karakterlerini getiren ve hatta bazılarına derinlik kazandıran cobra kai'de görünmesi istenmekte julie pierce'ın. dizinin yazarlarından jon hurwitz şöyle konuşmuş " “her zaman şovumuzun miyagi dizesinde geçtiğini söyleriz. aklımızda bay miyagi'nin karakter olduğu, pat morita'nın bay miyagi'yi oynadığı herhangi bir hikaye dünyamız için bir kanondur. next karate kid evrenimizin bir parçasıdır. o filmdeki olayların yaşanmış olduğuna inanıyoruz." kariyerinin ilk yıllarında kötü eleştirilerle karşılaştığı bir role dönermi bilinmez ama cobra kai itibarlı bir dizi.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap