123 entry daha
  • türkiye'de yaşamak öyle bir noktaya geldi ki artık kimse kimsenin iyi niyetli olduğuna inanmıyor. her yapılan hamlenin altında şeytani bir ajanda var. herkes mutlaka kendinin veya bağlı olduğu ideolojinin çıkarlarına hizmet için hamle yapıyor.

    bu inancın korkudan kaynaklandığı çok açık. kaynaklara erişmek o kadar zorlaştı ki artık insanlar haklarını kaybetmemek için sürekli uyanık olmak zorunda hissediyorlar kendilerini. bu da her şeye şüphe ile yaklaşmaya neden oluyor. güvenip yanılmaktansa, güvenmeyip yanılmak en azından akıllı hissettiriyor insana kendini belli ki.

    oysa böyle olmaz canım okurlar. birbirimize güvenmezsek ne ekonomik aktivite sürebilir ne kendimizi güvende hissedebiliriz ne de psikolojimizi ayakta tutabiliriz. gözümüze sürekli sokulan marjinal örnekleri geçersek insanların çoğu hala iyi. ülke sandığınız gibi bir yer olsa arınma gecesinde yaşıyor olurduk. bir avuç insan ülkenin üzerinden silindirle geçti diye herkesi yaftalamayı bırakın. sandığınızın aksine çoğunluk kendi perspektifinden iyi olanı yapmaya çalışıyor.

    tartışma farklı perspektiflerin birbirlerine kötülük gibi gözükmesinden kaynaklanıyor sıklıkla. kötü niyetli insan yok mu peki, elbette var ancak bunlar sayısal olarak azlar. etkileri büyük oluyor, güçlüler de farkındayım ama bezdim artık herkesin birbirine kuşku ile bakması sığlığından. bana şimdi pollyanna falan diyenler de olacak biliyorum ancak onlar benim tütü giymiş sikimi yesinler. insanları gözlemlerken katarakt oldum ben düdük makarnaları. size bakınca göt deliğinizi görüyorum. o kadar şeffafsınız benim için. korkmuş tertemiz kalpli çocuklarsınız hepiniz.

    ebemi daha rahat sikin diye örnekler de vereceğim. konu da havada kalmaz böylece. cüneyt özdemir kötü bir adam değil, bir güç odağının kuklası değil, iyi niyetle işini yapmaya çalışan bir gazeteci. oğuzhan uğur gençlerin politikacılara soru sormasını sağladığı programında bir ajanda kovalamıyor, iyi niyetle gençler politikacılara içinden geçenleri sorsun istiyor. özgür demirtaş iyi niyetli bir ekonomist. daron acemoğlu hocaların hocası harika bir adam.

    bu isimleri sol görüşlü insanların sürekli bu insanlara kulp takmasından bezdiğim için örnek olarak verdim. yanılıyorsunuz ve aynısını sayısız kişi için de yapıyorsunuz. tek tek sizi kontrol eden bir güç yok, bu kadar panik içinde olmanıza gerek yok.

    biraz sağa kayan bir fikir beyan ederseniz işid militanı oluyorsunuz, biraz sol bir görüşte sapıksınız, genç kadınlardan hoşlanıyorsanız pedofilsiniz, kedilerden korkuyorsanız hayvan düşmanısınız. iki bira içen alkolik, cumaya giden tarikatlarda çocuklara tecavüz ediyor. bu kadar uçlara ittirip yaftalamak korkunç bir garabet insanları. herkesin herkesi dövdüğü bir toplum olmaz canımın içleri. fikirlere ve yaşam biçimlerine tahammül medeniyettir, olgunluktur, özgürlüktür.

    bildiğimiz göz önündeki hırsızlıkların dışında bu halde olmamızın sebebi son 40 yılda türkiye'nin hak etmediği bir zenginlik yaşamış olması. kredi çekip pavyonda günümüzü gün ettik şimdi hesap vakti geldi. diyeceksin ki benim cebime son 40 yılda da bir sikim girmedi, haklısın. ama git bak bugün avrupadaki çoğu ülkede hala 90'lar yaşanıyor bizim için. borçla lükse alıştırıldık belli ki.

    dünya matematiksel olarak adildir. huzur ve refah satılıktır.

    hak ettiğimiz standarta düşmek acılı oluyor ve olacak. sorumlu küçük bir kitlenin sizde yarattığı güvensizliğin ve korkunun sizi delirtmesine izin vermeyin. şüphe duyduğunuz birisi varsa bana sorun ben size nasıl biri olduğunu söylerim.

    öpüyorum.

    ps: yazıyla alakası yok ama çok sevdiğim bir insanın sanat hakkındaki tespitini de buraya eklemek istedim; "sanat iyi niyetli saçma sapan bir şeydir."
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap