• türkiye'de yaşamak öyle bir noktaya geldi ki artık kimse kimsenin iyi niyetli olduğuna inanmıyor. her yapılan hamlenin altında şeytani bir ajanda var. herkes mutlaka kendinin veya bağlı olduğu ideolojinin çıkarlarına hizmet için hamle yapıyor.

    bu inancın korkudan kaynaklandığı çok açık. kaynaklara erişmek o kadar zorlaştı ki artık insanlar haklarını kaybetmemek için sürekli uyanık olmak zorunda hissediyorlar kendilerini. bu da her şeye şüphe ile yaklaşmaya neden oluyor. güvenip yanılmaktansa, güvenmeyip yanılmak en azından akıllı hissettiriyor insana kendini belli ki.

    oysa böyle olmaz canım okurlar. birbirimize güvenmezsek ne ekonomik aktivite sürebilir ne kendimizi güvende hissedebiliriz ne de psikolojimizi ayakta tutabiliriz. gözümüze sürekli sokulan marjinal örnekleri geçersek insanların çoğu hala iyi. ülke sandığınız gibi bir yer olsa arınma gecesinde yaşıyor olurduk. bir avuç insan ülkenin üzerinden silindirle geçti diye herkesi yaftalamayı bırakın. sandığınızın aksine çoğunluk kendi perspektifinden iyi olanı yapmaya çalışıyor.

    tartışma farklı perspektiflerin birbirlerine kötülük gibi gözükmesinden kaynaklanıyor sıklıkla. kötü niyetli insan yok mu peki, elbette var ancak bunlar sayısal olarak azlar. etkileri büyük oluyor, güçlüler de farkındayım ama bezdim artık herkesin birbirine kuşku ile bakması sığlığından. bana şimdi pollyanna falan diyenler de olacak biliyorum ancak onlar benim tütü giymiş sikimi yesinler. insanları gözlemlerken katarakt oldum ben düdük makarnaları. size bakınca göt deliğinizi görüyorum. o kadar şeffafsınız benim için. korkmuş tertemiz kalpli çocuklarsınız hepiniz.

    ebemi daha rahat sikin diye örnekler de vereceğim. konu da havada kalmaz böylece. cüneyt özdemir kötü bir adam değil, bir güç odağının kuklası değil, iyi niyetle işini yapmaya çalışan bir gazeteci. oğuzhan uğur gençlerin politikacılara soru sormasını sağladığı programında bir ajanda kovalamıyor, iyi niyetle gençler politikacılara içinden geçenleri sorsun istiyor. özgür demirtaş iyi niyetli bir ekonomist. daron acemoğlu hocaların hocası harika bir adam.

    bu isimleri sol görüşlü insanların sürekli bu insanlara kulp takmasından bezdiğim için örnek olarak verdim. yanılıyorsunuz ve aynısını sayısız kişi için de yapıyorsunuz. tek tek sizi kontrol eden bir güç yok, bu kadar panik içinde olmanıza gerek yok.

    biraz sağa kayan bir fikir beyan ederseniz işid militanı oluyorsunuz, biraz sol bir görüşte sapıksınız, genç kadınlardan hoşlanıyorsanız pedofilsiniz, kedilerden korkuyorsanız hayvan düşmanısınız. iki bira içen alkolik, cumaya giden tarikatlarda çocuklara tecavüz ediyor. bu kadar uçlara ittirip yaftalamak korkunç bir garabet insanları. herkesin herkesi dövdüğü bir toplum olmaz canımın içleri. fikirlere ve yaşam biçimlerine tahammül medeniyettir, olgunluktur, özgürlüktür.

    bildiğimiz göz önündeki hırsızlıkların dışında bu halde olmamızın sebebi son 40 yılda türkiye'nin hak etmediği bir zenginlik yaşamış olması. kredi çekip pavyonda günümüzü gün ettik şimdi hesap vakti geldi. diyeceksin ki benim cebime son 40 yılda da bir sikim girmedi, haklısın. ama git bak bugün avrupadaki çoğu ülkede hala 90'lar yaşanıyor bizim için. borçla lükse alıştırıldık belli ki.

    dünya matematiksel olarak adildir. huzur ve refah satılıktır.

    hak ettiğimiz standarta düşmek acılı oluyor ve olacak. sorumlu küçük bir kitlenin sizde yarattığı güvensizliğin ve korkunun sizi delirtmesine izin vermeyin. şüphe duyduğunuz birisi varsa bana sorun ben size nasıl biri olduğunu söylerim.

    öpüyorum.

    ps: yazıyla alakası yok ama çok sevdiğim bir insanın sanat hakkındaki tespitini de buraya eklemek istedim; "sanat iyi niyetli saçma sapan bir şeydir."
  • cahil kişinin kötülüğe* doğru uzanan köprüsünün hammaddesi...
  • sokulası şey... iyi niyetle yapılan herşey mübahtır gibi bir kanun mu vardır nedir, insanlara birbirlerinin hakkına tecavüz etme gücü verir.
    bunun adı iyi niyetse, sokayım böyle işe!
    ben kendimle ilgili kararı kendim veririm aq... iyi niyetini kendine sakla!
  • adı, her şey - riyakar, gamsız, bencil, sitemkar, aptal, yüzsüz, saf, kıskanç, nankör... - olur da, bir kendi olamaz niyeyse...
    ne bok.
  • salaklikla arasinda ince bir fark var. insanin hangi yana dustugune dikkat etmesi lazim.
  • hak edene de, etmeyene de gösterilmesi gerekir. her hangi bir durumda iyi niyetli değilsen kötü niyetlisin demektir, bu da her halükarda yanlış bir davranıştır.
  • insanların, hata yapmaya, günah işlemeye, başkasına istemeden de olsa zarar vermeye neden oldukları tüm eylem ve davranışların sonucunda, sığınacakları tek kavram.

    mazur görülmelerine neden olacakları yegane duygu.
  • genç delikanlı, her gün aynı fırından bayat ekmek almaktadır. bayat ekmek, taze ekmeğin yarı fiyatına satılmaktadır. fırıncı müşterisinin hoşuna gideceğini düşündüğünden, bir gün ekmeğin içine tereyağı sürerek verir. ertesi gün genç delikanlı öfkeyle fırına gelir ve:
    - "niçin böyle bi şey yaptın? günlerce uğraştığım projem, yağlı ekmek yüzünden mahvoldu. ben bayat ekmeği çizimin hatalı yerlerini silmekte kullanıyordum" der.

    iyi niyetli olmak, her zaman eylemin iyi sonuçlanması ile bitmeyebilir.
  • tam anlamıyla saf bir iyi niyet diye bir şey yok.

    kişi ne kadar iyi niyetli olduğunu iddia etsin hatta bu konuda haklı olsun yine de orada o kişinin niyetinde kendisine sırıtan karanlık bir gölge vardır. o sırıtış kendini belli etmeye görsün.

    çözüm:

    iyi niyetliyim ayaklarına yatıp haddimiz olmayan işlere kalkışmamak ve hatta kimsenin hiçbir işine karışmamak. (hadiste geçen bir kötülüğü el ile, güç yetmiyorsa dil ile ona da güç getmiyorsa kalp ile düzeltme ya da giderme olayı bu konunun dışındadır. hadiste bahsedilen güç daha çok tarafların iradeli ya da zorla teslim oldukları bir otoriter güç olsa gerek)

    taocu irfanda eylemsizlikteki eylem'den bahsedilir. bunun diğer bir versiyonu ise eylemdeki eylemsizlik gibi bir şey olsa gerek. kung-fu dizisinde caine karakteri üzerinden bu durum çok güzel tasvir edilmiş.

    sonuç olarak, ya ben aslında o işte kendimce iyi niyetlerle hareket ettim ancak niye insanların gadrine uğradım diye yakınıyoruz ya. tam bir saçmalık bu durum. insanı iyi niyetine gömerler insan da öylece bakakalır, karanlık gölge de orada bir yerlerde sırıtır durur.
  • hak edene gösterilmesi durumunda geri dönüşü muhteşem olandır, fakat he zaman kimin hak edeceğini, kimin bunu size karşı kullanacağını da bilemez insan. ben bilemiyorum mesela, ama artık midemde ülser çıkacağına ben de insanlara daha nötr yaklaşmaya karar verdim, ailem, sevgilim, bir kaç dostum o kadar, diğerleri nötr olmalı, başarabileceğimi umut ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap