4 entry daha
  • acaba korsakov'un plenivshis rozoi solovei aryasını ölümünden sonra genç bir kızın mutfak balkonunu ve mutfağı ayıran kapıya sırtını dayayıp ikindi güneşinin bir esintiyle gelen turunculuğunda oturarak havanda kimyon döverek bluetooth kulaklıkla dinleyeceği hiç aklına gelmiş midir? kendimi hintli gibi ama dünyanın en huzurlu hintlisi gibi hissettiğim sanki dövdüğüm kimyon, mumbai'daki infertilite kadınları dahi üçüz bebişler doğurtacak kıvama getirecek bir şifaymış gibi onore bir şekilde aynı zamanda bir aktivist olduğumu düşünerek çünkü doğacak tüm çocukların hindistan'a hayırlı evlat olacağına inandığımdan dövüyorum. bunu yaparken bir yandan bu rusça aryayı dinliyorum.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap