7 entry daha
  • her şeyi bildiğini sanan insanların özensizliği mi sinmişti onun da üstüne? her şeyi bildiklerini zannedenler, muhataplarını dinlemezler. bu dinlenmeyenlerden birkaç tanesini hatırlıyorum ki “nasıl olsa dinlenilmiyoruz, ne gerek var konuşmaya?” dercesine paldır-küldür ve aceleci ve ezilmiş ve anlaşılmaz cümleler kurarlardı.

    her şeyi bildiğini sananlar ise ortamların hakimiydi. her şey üzerine söz sahibi olduklarını da zannederlerdi. fikirlerini sormaya bile tenezzül etmedikleri ince kalpleri ezip geçerken, onlar adına izinsizce fikir yürütürken hiç yürekleri sızlamazdı.

    haberin yok ölüyorum fonunda köşeye yığdıkları yaşayan ölüler can çekişirken, onlar vaaz vermeye devam ediyorlardı.

    (bkz: par ordre du mufti)
hesabın var mı? giriş yap