535 entry daha
  • top gun çocukluğuma damgasını vurmuş filmlerden biriydi. bu entry'yi yazarken yanımdaki kitaplıktaki üç beş figürden birinin bir f-14 diecast'i olmasının da sebebidir. devamını 35 yıl sonra california'da bir sinemada izlemek acayip oldu. bir de buradan iddia sonucu bana sinema ısmarlamak zorunda kalan bir arkadaşımla öğlen seansına gittik, adeta sınıf arkadaşımla dersi asmışız da sinemaya gitmişiz, öyle bir hava.

    --- spoiler ---
    bir devam filmi olarak pek çok şeyi orijinal filmi sevenler için doğru yapmalarını takdir ettim. ikonlaşmış şarkılar, filmin o efsane girişi aynen korunmuş. zaten o "gong" sesini duydun mu tüylerin diken diken oluyor.

    filmde f-14 var! "vay emektar be" dedim. hala en karizma duruşlu uçaklardandır gözümde.

    gırtlak kanseri sonrası sesini tamamen kaybetmesi sebebiyle filmde asla yer almaz dediğim val kilmer'ın görünmesi en güzel sürprizlerden biri oldu.

    flashback'ler dozundaydı. biraz kör gözüne parmağım olan sahneler vardı, rooster'ın piyanoda tesadüfen aynı şarkıyı çalması, herkesin eşlik etmesi gibi, onun dışında fazla uzatmadılar.

    senaryo neredeyse aynı cheesy'likte, beklentim de o yönde olduğundan rahatsız etmedi. hatta pek çok teknik detaya dikkat etmeleri hoşuma gitti. mesela f-14'ü kalkışa hazır hale getirmek için yapılan işlemler vesaire. (bkz: böyle olmalı)

    çekimler inanılmaz iyi. orijinal top gun'ın üstüne kat çıkmışlar. eski top gun'da kokpit ve dış görüntüler arasında kesintiler bunda kokpit görüntüleri de havada çekildiğinden daha az rahatsız edici. ayrıca ilk filmdeki manasız voleybol sahnesine anlam yükleyen metin yazarlığını da beğendim. bu açıdan eski filmin eksiklerini de tamamlamış.

    gözler kelly mcgillis'i aradı. gugılladım, kendisine sorulduğunda yaşını çok göstermesinden dolayı bununla barışık olmasına rağmen filme adapte olamayacağını söylemiş o yüzden oynamak istemediğini belirtmiş. kendisine teklif bile gitmemiş zaten galiba. "çok ses getirirse sinemada izlerim" demiş.

    filmin en komik kısmı açık ara rooster'ın goose'un bıyığına sahip olması oldu. başka türlü benzetemeyiz diye mi yaptılar anlamadım aşırı komik. south park esprisi olsa olurmuş.

    filmin sonunda "dedicated to tony scott" yazıyordu, tanıyamadım. ilk filmin yönetmeniymiş. hatta ridley scott'ın da kardeşiymiş. çocukken böyle şeylere dikkat etmiyosun tabi.
    --- spoiler ---

    p.s. entry'yi yazmayı bitirdiğimde hava kararmaya yüz tuttu ışıkları açmak için siri'ye ingilizce ışıkları açmasını söyledim, ışıklar açıldı. ulan çocuk sedat olsa beyni patlardı. hastasıyım geleceğin, bi de uçan arabalar da geldi mi tamamdır. teşekkürler.
395 entry daha
hesabın var mı? giriş yap