39 entry daha
  • yedi uyurlar,

    keşke 8.'si ben olsaydım (uykuya ancak doyarım) dediğim, şaka maka benim için bu dünyadaki en ilginç ve en merak uyandırıcı hikayelerden birine sahip olan bir grup arkadaş.

    hem müslümanlarca hem de hristiyanlarca kutsal olarak kabul edilen ve kur'an-ı kerim'de de adıyla ayet bulunan ashab-ı kehf mağarası (yedi uyurlar, yedi uyuyanlar, mağara arkadaşları); başlarına gelen olaylardan sonra tek tanrı'nın birliğine inanan ve bu inançlarından dolayı, çok tanrılı dinlere inanan ve putlara tapan roma imparatoru'nun zulmünden kaçarak, 309 yıl uyuyup saklandıkları yer olarak kabul edilir.

    roma imparatorluğu zamanında imparator decius döneminde yaşayan bu 7 gencin ismi birçok kaynakta farklı isimlerden oluşmaktadır.

    bunlar hristiyanlıkta; maximilian, martinian, dionisius, john, constantine, malkhus, serapion'dir.

    islamiyette ise; debernuş, misliha, kafeştateyyuş, şazenuş, mekselina, mermuş, yemliha ve köpekleri kıtmir’dir.

    müslümanlar tarafından kuran'da kehf suresinde sözü edilen ahsab-ı kehf mağarasının günümüzde daha çok tarsus'ta ya da afşin'de bulunan mağara olduğu kabul edilirken hristiyan dünyasının bir kısmı efes'teki bu yeri benimsemiştir. bu mağaranın neresi olduğu kesin olarak bilinmemesine rağmen dünyada 33 farklı mağaradan söz ediliyor. dediğim gibi bunlardan üçü ise türkiye’dedir (tarsus, afşin ve efes). son yıllarda lice'de bulunan bir mağaranın daha yedi uyurlar'ın bulunduğu mağaralardan biri olarak kabul edildiği biliniyor ama ashab-ı kehf'in orijinali ürdün'ün, eski adı philadelphia olan amman şehrindedir. ürdün'de bulunan bu mağaranın ağzı doğu'ya bakmakta ve sabahleyin içi tamamen güneşle dolmaktadır. diğer mağaralarda bu durum söz konusu değildir.

    hikayeyle ilgili birçok makale okudum. sözlükte de zaten birçok bilgi verilmiş. şahsen hikayeyi ilginç kılan detaylardan biri de bu adamların roma imparatorluğu döneminde nüfuz sahibi olan ailelerin sarayda yaşayan eğitimli çocuklarından oluşuyor olması. sarayda müşavir ve danışman olarak yaşayan bu insanlar böylesine güçlü bir konumdayken ölümü bile göze alıp inandıkları şey uğruna her şeyi bir kalemde silme cesaretini göstermeleri, hepsinin başına ayrı ayrı gelen olaylardan sonra tek tanrıya inanmaları, bir kısmının birbirinden habersiz olması, mağara sürecinde ve uyandıklarından sonra yaşadıkları şeyler gerçekten muazzam.

    bu hikayenin bir insana ilgi çekici gelmesi için dindar olmasına gerek yok. hikaye kısmı uydurma mı, gerçek mi? bilmiyorum ama uydurmaysa bile bu hikayeyi yazanı takdir etmek gerekiyor. ayrıca hem hristiyan hem de müslümanlarca kabul edilmesi yedi uyurlar'ın bu iki farklı dinin ortak kabul ettiği az sayıdaki değerlerden olduğunu görüyoruz.

    iran yapımı olan ve sıkmadan izlenebilen her biri ortalama 30-35 dk civarında olan 28 bölümlük güzel bir diziyi de buraya bırakıyorum. hikaye gayet temiz anlatılmış. ayrıca izlerken sonlara doğru bir bölümde ağladım. bunun sebebiyse dinin veya inancın etkileri değil tamamıyla hikayenin özgürlüğünden kaynaklıydı. izlemenizi tavsiye ediyorum. ashab-ı kehf - 28 bölüm.

    dizinin başı ve sonunda güçlü ve zayıf olanın mevcut şartlar içinde aslında birebir aynı mottoya sahip olduklarını da görüyoruz. bu bakımdan hikayenin çok iyi işlendiğini söyleyebilirim. izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

    bu arada dünyada 33 tane olduğunu söylenen bu mağaradan 3 tanesini gezdim. kaldı 30. azı gitti çoğu kaldı. hadi bakalım.

    edit: imla.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap