5 entry daha
  • nba ile arasındaki farkı sürekli kapatan bir basketboldur. evet yıllarca ufak ufak kapandı bu fark fakat hiçbir zaman bu seneki gibi büyük adımlar atılmamıştı.

    bu adımların en büyüğü elbet olympiakos tarafından atıldı. takımı tarafından kısıtlı olarak serbest kalan josh childress'ı kadrosuna kattı olympiakos ve nba'de yıldız statüsünde olan bir adamı avrupa'ya getirdi. bizim *haber bültenlerimiz sağolsunlar pek değinmediler bu olaya fakat bu çok çok büyük bir olaydır. samuel eto'o'nun özbekistana gitmesi kadar en az.

    avrupa'ya başlayan yıldız akımı ise çok yetenekli avrupalı yıldızların gelmesiyle devam etti. nets'in yıldızı bostjan nachbar da avrupaya gelenler arasına katıldı ve dinamo moskova ile hayvani bir kontrata imza attı. kontratın bedeli 3 yıllık 14 milyon dolar. akabinde yine bir rus takımı olan khimki jorge garbajosa'yı kadrosuna kattı. bitmedi elbet avrupa'ya akan yıldız akını. sonra kulaklarımıza juan carlos navarro'nun eski takımına geri döndüğünü duyduk yine eşek yüküyle para karşılığında.

    daha bir kaç adam daha sayılabilir ama belirtmek istediğim isimler değil. hidayet'i hatırlayın nba'e gitmek için bonservisini kendi cebinden ödemişti. şimdi ise oyuncular avrupa basketbolu'nun da ne kadar kaliteli olduğunu ve yeterli para karşılığında nasıl da geri dönebileceklerini gösterdiler. yani artık oyuncular parayı prestije tercih eder oldular. ha bunda elbet dediğim gibi avrupa basketbolunun attığı büyük adımların da etkisi var.

    bu gelen oyuncuların hiçibirisi de süper yıldızlar değil elbette ama hepsi en azından rotasyonda olan oyuncular hatta ilk beş çıkanlar bile var aralarında. aslında bir yandan da düşünüyor insan avrupa basketbolu zamanında dominique wilkins'i bile getirmişti. o zamanlar da "oha lan yoksa nba ile fark iyice bitti mi" demiştik de sonra olmamıştı elbet. bunda avrupa'nın gelişmiş kulüplerinin yaptığı yavşaklığın da çok büyük etkisi oldu.

    bu hikayeden şöyle bir sonuç da çıkarılabilir. avrupa'da yıldız olmuş ve yıldızlığı sadece avrupa'da kısıtlı kalmış oyuncuların bu kadar büyük yıldızların olduğu bir pazarda fiyatları düşebilir. ama yok amına koyim düşündüm de nereye düşüyo. bu ibneler de şimdi "onlara bu kadar para veriyosunuz. o zaman biz de yıllık en az 5 milyon isteriz" derler. bu sporcu milleti böyle anam.

    ha bir de şunu söyliyim avrupa basketbolu için. gerçek basketbolun oynandığı yerdir burası. hiç kimse bana yok hızlı basketbol, yok birebir basketbol diye mavra sıkmasın. gerçek basketbolda pota altında kemik sesleri duyulur, hücum süresini sonuna kadar kullanacak setler çizilir. o nba'in yücelttiği koçların da bir çoğu avrupa'da tutunamayacak olan koçlardır. çünkü kafalarının bir yerinde her zaman için "lan takım sıkışırsa topu yıldızıma verdiririm. o yardırır nasıl olsa" gibi bir düşünce vardır. avrupa'da ise bu sadece son hücumlarda düşünülür.
42 entry daha
hesabın var mı? giriş yap