8 entry daha
  • “doğanın bana verdiği bu ödülden
    çıldırıp yitmek için
    iki insan gibi kaldım
    birbiriyle konuşan iki insan.”

    edip cansever: doğa, son yıllarda iyiden iyiye yerleşti şiirlerime. doğanın verdiği yalnızlık, kendi kendinelik, beni hem monoloğa hem de diyalog kurmaya yöneltiyor. şiiri doğadan sağlığıma göre, bu iç konuşmayı söyle özetleyebilirim: duymayı düşünmek, düşünmeyi duymak…

    oysa, şair “iç yalnızı”dır, bence.
    genellersek, insan yalnızdır. yalnızlığını başkalarıyla gideren tek yaratıktır. kapanık bir yaşamım yok. her zaman kalabalıkların içindeyim. ne var ki gene de çoğu zaman yalnızım. belki de bireyliğimin (bireysellik değil) bilincine vardığım için. belki de genel geçer duyarlıktan sıkıldım. kendimi açıklayarak yaşamaktan bıkmış da olabilirim. ama sorun bu kadar özel değil. kendimi toplumdan istesem de soyutlayamam. toplumla, toplumsal olaylarla kopmaz bağlarım var. ayrıca şiirlerimi yaşamımdan özümlediğime göre… öyleyse insansal bir durum bu, daha çok zamanla ilgili. kişi kendindeki karşıtlarıyla karşılaşıyor. çoğu kez de birinden birini seçerek.

    (bkz: mustafa öneş), “edip cansever: şair, yaşadığı zaman diliminin dışına çıkabilir”
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap