7 entry daha
  • türkçeye “bukleye tecavüz” olarak yanlış bir şekilde çevirilen, alexandre pope'un 18. yüz yıl ingiliz orta sınıfının ne denli boş ve ufak şeylere kafa takıp büyüttüğünü eleştirdiği mock-epik türü şiiridir.

    öncelikle ismiyle başlamak gerekirse “rape” kelimesi tecavüz değil hırsızlık anlamına gelmektedir. rape kelimesinin türkçe çevirilerde ilk değil ikinci anlamının kullanılması gerekmektedir. neden “steal”(çalmak) değil diye soracak olursanız rape kelimesinin kullanım amacı ahlaksızlık ve edepsizlikle alakalı olan hırsızlığı çağrıştırmasının sebebidir. iki buklenin makasla kesilip çalınması çok ufak bir olay olmasına karşın o dönemin orta sınıf, aristokrasi sınıfı için çok büyük bir olaydır ve bu olay daha da abartılarak eleştirilir.

    hikaye tamamen gerçeğe dayalı bir olaydır ve alexandre pope tarafından yaşanmıştır. iki bukle saç için iki aile ciddi anlamda birbirleriyle kavga etmişlerdir ve pope da bu durumu ağır bir şekilde eleştirmiştir. bu yüzden “rape” kelimesi yazarın tercihinde olmuştur.

    türü mock-epik olan ve pope gibi heroic couplet üstadı bir yazarın bu türü kullanması manidardır. çünkü olay önemsizdir ancak orta sınıf bu olayı çok büyütmektedir. epik bilindiği üzere kahramansı konuları işler ve iki şehrin yıkılması, devasa savaşlar, önemli dönüşümler gibi değerli ve büyük konuları işler. bu oyunda da epik türü kullanılmıştır ve belinda'nın makyaj yapması, kart oyunu oynamaları ve baron'un makası alması destansı bir biçimde anlatılmıştır. böyle küçük bir olayın epikle anlatılması bu eserin ingiltere'nin en iyi eserlerinden birisi olmasına sebebiyet vermiştir.

    pope'un bu yeteneği yunan mitolojisine ait eserleri çevirmesinden gelmektedir. bu çeviriler kendisine mitoloji anlamında çok şey katmıştır ve bukleye tecavüz şiirinde de bu mitler rahatlıkla görülebilmektedir. belinda'yı koruyan peri, cave of spleen gibi unsurlar bize bunu göstermektedir. ayrıca bu olaya baktığımızda da (bkz: truva savaşı)'nı akıla getirmektedir. bir kadının genç bir prensle kaçması koca bir şehrin yakılmasına sebebiyet vermiştir.

    daha da ileri bir inceleme gerekirse şiirin genelinde görebileceğimiz temalar:

    -üst sınıfın önemsiz şeyleri büyütmesi, önemli şeylere aldırmaması, bir nevi neyin önemli neyin önemsiz olduğunu kavrayamamaları.
    -güzellik kavramı
    -cinsiyet rolleri
    -din ve ahlak

    söylediğim ilk temadan zaten yukarıda bahsetmiştik. ikinci temaya gelecek olursak güzellik kavramı o dönemde çok önemlidir çünkü dış güzellik kişinin aklından çok daha değerlidir. eserdeki clarissa'nın uzun konuşmasına bakacak olursak orada kadınların güzellik için ne çok ve gereksiz zaman kaybettiklerini eleştirdiğini görürüz. insanlar nasıl daha ahlaklı ve iyi birisi olacaklarını düşünecekleri yerde süslerine düşkünlerdir. şiirde bu makyaj ile alakalı satırları da sanki bir savaşa hazırlanıyormuş gibi hareketlerde bulunan ve rujun, pundranın silah gibi anlatıldığı bir eleştiri görürüz belinda üzerinden.

    cinsiyet rollerine geldiğimizde ve cinsiyet açısından olaya baktığımızda belinda'nın bu güzellik takıntısını ne kadar eleştirsek de bir nevi empati duyarız kendisine. çünkü 18. yüzyıl ingiliz toplumunda kadınlar erkeklerin bir malı olarak görülür ve erkeklerin yükselmesine bir araç olarak bakılır. bunun verdiği sebeple toplumda kabul gördükleri tek şey güzellikleridir. o dönemin insanına göre bir kadın güzel ve alımlı olmalıdır. bu yolla pope ata erkil toplumu yermektedir. sadece ata erkil toplumu değil aynı zamanda kadınları da (bkz: cave of spleen) aracılığıyla eleştirmiştir. bu mağarada kadınlar deli gibi tasvir edilmiş, erkekler de hamiledir. güzel, sağlıklı ve genç olmayan bütün kadınlar buradadır. aslında bu mağara da o dönemin dış görünüşleri yüzünden kenara itilen insanlarının hangi gözle görüldüğünü göstermiştir. bu yüzden biz de biraz olsun belinda'ya acırız çünkü insan sosyal bir canlıdır, toplum tarafından kabul edilebilmek ve onaylanmak ister.

    son tema olan din ve ahlak kavramına geldiğimizde ise o dönemin krizlerine bakmak gerekmektedir. pope bir katolik ailede büyümüştür ve o dönemin yönetimi protestandır. pope katolik mezhebinin daha doğru olduğunu düşünerek protestanlığı da eleştirmektedir. belinda'nın masasındaki makyaj malzemelerine ve dış güzelliğine bu kadar önem vermesini protestanların tanrı kavramını şaşırıp yanlış şeylere taptığını ima ederek eleştirmektedir. aynı zamanda hristiyan doktorininin kendisini de eleştirmektedir belinda'yı koruyan peri vasıtasıyla. bu perinin insanı iyiye mi kötüye mi yönlendirdiği belli değildir. bu yüzden karakterleri de ahlaksız ilan etmek mantıksızdır. kesin bir ahlak kavramı var mıdır? ülkeden ülkeye değil köyden köye değişen bakış açıklarından hangisi “mutlak” doğruluğa sahiptir ?

    sembollere geldiğimizde ise saç tutamı ve oynatılan kart oyunu önemli birer araçtır. saç tutamı orta ve aristokrasinin uğraştığı konuların ne denli “abartılı ve gereksiz” olduğunu temsil ederken kart oyunu ise bu yaşamın ne kadar gereksiz şeylerle geçtiği gösterilmiştir. kart oyunu sanki bir oyun değil de savaş alanı gibi tasvir edilmiştir epik bir dille.

    bu şiir epik olarak değil başka bir türde yazılmış olsaydın eğer bu kadar popüler olmayacağı kesindi çünkü epik gibi yüce konuları anlatan bir edebi sanatın 18. yüzyıl ingiliz toplumunun gereksiz takıntılarına yer vermesi bizi daha çok aydınlanmaya yöneltmiştir.

    (bkz: alexandre pope)
    (bkz: bukleye tecavüz)
    (bkz: the rape of the lock)
hesabın var mı? giriş yap