7 entry daha
  • jane campion en son 2009'da bright star'ı çekmişti. o gün bugündür film çekmiyordu. bunun yerine ilgisini tv'ye yöneltip iki sezonlu top of the lake dizisini kotarmıştı. campion'ın sinemasına pek alışkın değilim. sadece dizisini ve 2010'da mı ne bright star filmini izlemişim. the piano'yu, in the cut'ı, the portrait of a lady'i izlemedim. o yüzden sineması adına bir şey diyemem.

    campion, sofia coppola gibi hep kadın hikâyelerini anlatan bir yönetmen. the piano'sunda, the portrait'inde, bright star'ında, dizisinde hep kadınlar merkezde. dolayısıyla the power of the dog onun erkek merkezli ilk filmi olmuş. bu durum röportajlarda sorulmuş. 80'ler ve 90'larda kadınların öykülerini işleyen çok az film çekildiğinden kariyerini kadın öykülerine adadığını söylemiş. the power of the dog erkek öykülerinin de altından kalkabileceğini kanıtlayan bir film olmuş. ama belirtmek gerek: neredeyse temposuz, sürprizsiz, çoğunluğu sıkabilecek bir drama bu. o yüzden -pek sanmıyorum gerçi- ödül sezonunda ilerleyebilirse burada "overrated"tan geçilmeyecek. epey sabır isteyen bir film neticede. peki sabrın karşılığı selamet mi? tartışılır. 1925'te geçen film merkezine epey maço olan phil'i yerleştiriyor. herkesin hayatına karışan, acımasız olan, kardeşine "şişko" diye seslenip onu baskılayan, nadiren yıkanan, sürekli hayvanlarla iç içe olduğundan hep kirli duran ve bu kiri seven birisi. film phil'in kardeşi george ve george'un yeni eşi rose'la çatışmalarını, aileye girmesinden hoşlanmadığı rose'u varlığıyla, ıslığıyla, müziğiyle baskılamasını işliyor 2 saat boyunca.

    bence iyi bir film. çatışmalar, özellikle de phil-rose çatışması, rose'un bu ataerkil dönem ve ailede akıl sağlığını koruma çabaları iyi işlenmiş. ha karakterler daha iyi işlenebilir miydi? işlenebilirdi. yani campion, george-rose-phil üçlüsünü fazla tanıtmıyor. haklarında bildiklerimiz fazla olmuyor. bu arada öyle akademi'nin de çok seveceği bir film gibi durmuyor. campion ve filme adaylık gelir ama ödül ihtimali sadece aktör dalında mevcut (görüntü yönetmenliğinde de iddialı gerçi). ben jesse'den çok benedict'in ödülü zorlayacağını tahmin ediyorum ama ne yazık ki bu yıl karşısında daha deli bir rolde, macbeth rolünde bir denzel var. tabii 8 kez aday olan bradley cooper da, bir türlü ödüle uzanamayan will smith de diğer dişli rakipleri. bu kişileri geçebileceğini sanmıyorum. bekleyelim görelim...
332 entry daha
hesabın var mı? giriş yap