9 entry daha
  • hakkın külli irade denizi ,"ol" emri almaya hazır vaziyette sonsuz boyutlu olarak, yine sonsuza uzanan dalgalar ile sürekli coşkundur. herkes şuurun işlediği mertebe seviyesine göre bu denizden kendi alemine su devşirmektedir. bu rahmet suyu ineceği kaba göre şekil, tad, koku ve görünüm almaktadır. suyun girdiği kap kirli ise o noktada rahmet kişi için zahmete dönüşmektedir.

    bugün pimpirikli yapısı ile meşhur olan bir arkadaşım "eve gidip acele üstümü değiştirip çıkmam gerekiyordu. birden içimden ya anahtar kırılırsa ne yaparım diye geçirdim sonra kapıya geldim kapıyı açıyordum ki anahtar kırıldı. bu işe şaşırdım kaldım" dedi.

    ona dedim ki "eğer sen bu içindeki sesi kendi benliğince yorumlamayıp sana yönlenmiş dikkatli ol uyarısı olarak değerlendirmeye alıp, kapıyı açarken daha hassas davransaydın olayın önüne geçecek başka bir olasılığa kuvvet yükleyecektin." yani burada eylemdeki hatalı davranışı olan aceleciliği, negatif vehmini daha kuvvetli kıldı ve aklına gelenin negatif kutbu ile baş başa kaldı.

    tüm eylemlerimizde "ol" denizi bizden açığa çıkacak pozitif gayretlerimize aşıktır. külli irade denizi çalışıp gayret gösteren herkese hak ettiği dalgayı paketler halinde yollar. bizde onlarla yeni ufuklara ya sefer ederiz yada boş yere hederiz. yani aklıma geleni başıma hayırlı olarak indirdim/getirdim de bizim tutumumuzdan, hayırsız olarak getirdim de. kaba inen suyu saf hali ile korumak için zikir ve ibadet çalışmalarını gerçekleştirmemiz gerekir. bu suyu taze tutar. ancak bu su asılda toprağa ekilecek tohum için inen sudur. tohum hayırlı işler, fikirler ve eylemlerdir.
    peygamber tarifi ile işlenmiş , hakikatin suyu ile sulanmış ürün, dünya nazarında cılız görünse de faydası büyüktür; onarıcı ve kalıcıdır. batılın üstüne dökülmüş hakikat suyunun ürünü ise gözleri ve akılları büyülese de yırtıcı, zarar verici, yıkıcıdır.

    her an akla inmekte olan rahmeti en düşük nefs bulaşığı ile hayırla karşılayacak olgun bir nefse uyanış gerek. o su uzaklardan çağlayarak dökülmüş olduğu kapta yine hakk ile karşılaşmalı, hakkın nefesi ile diri ve taze tutulmalı. sonra her daim batılın üstüne sıçratılarak o batıl eritilmeli.

    işte bizden bu yaşam musluğunun suyu olan rahmeti nasıl katle dönüştürdüğümüzün hesabı sorulacak.
hesabın var mı? giriş yap