ırganmak
-
sallanmak, kıpırdamak, harekete geçmek.
"denizin kımıltılı, mavi-mor, uçsuz bucaksız yüzeyi; arada, denizin, bahçenin kokularıyla birlikte çamaşırı yıkamakta kullanılmış arıtıcının kokusunu da getiren yele uyarak ırganan, renk renk ama beyazın baskın olduğu koca koca yüzeyler; otelin çarşafları, pike örtüleri, masa örtüleriydi bunlar; (...)" bilge karasu - narla incire gazel
(bkz: ırgalamak), ırgalanmak, ırlanmak
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap