kıpırdamak
-
hareket etmek, yerinden oynamak, kıpırdanmak. ama bi de (bkz: kıpırdamayın ezan okunuyo) var.
-
kipirda! emrinden sonra fiiliyata geçildiğinde zuhur eden durum.
-
güpür sesiyle kurulan benzeri sözcükler var: güpüredek, zapır güpür.
kıpıramak ise akdeniz bölgesi dağlıklarında yaklaşık eş yaygınlıkta kullanılan eşanlamlısı. (kıpra! gıpıra!) kıpratmak ise kımıldatmak oluyor.
ancak kış sonunda, karlı çatılarda güneş altında su damlar. ısınmış havayla birlikte şip şip düşenin bir ritmi ve kendi bahar kokusu olur. o anda çocuksan, hem ölgün, hem hevesli ve umutlu, kıpırdayıksındır.
"her duygusal kıpırdanışa ölene dek ihtiyacım var. s. stefano tepelerini yaşayıp bitirmiş olarak inmek istemiyorum üzüm bağları arasında. huzursuzluğumu koruyabilmem gerek." tezer özlü - yaşamın ucuna yolculuk
(ilk giri tarihi: 17.9.2015)
(bkz: kıpırdak), kıpramak, kıpraşmak
(bkz: kıpır kıpır), kıpır
(bkz: kıpırtı), alakıpırt
(bkz: kımıldamak), kımılda
(bkz: kıpçıklanmak), gıpçınmak
(bkz: ırganmak), sallanmak, harekete geçmek
(bkz: dıngıllamak), dıngıldamak
(bkz: haydindi), de haydi, dendik ha
(bkz: kıvramak) -
türkler için kendi ülkelerinde yakın gelecekte pek mümkün olmayacak eylem
-
hafif bir devinimdir. lakin zaman zaman -bir veya birkaç yahut birçok nedenle- düşünceler ağır gelir, kıpırdayamaz insan. oysa kıpırtı her zaman içimizde, ama bazen içimizdeki çok uzak bir yerdedir; başlamaz bir türlü ve bitmez bu ölgün döngü; kıpırdamaz, kıpırdatmaz, küçücük bir yaprağa özendirir.
bakma bu halime,
ben bir kıpırtıya bakarım;
bir gayretle düşerim,
bir çırpınışla uzanırım.
bakma bu halime,
çırılçıplağım, utanırım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap