169 entry daha
  • yıkıcı gerçekliğiyle bir idrak ve kabul yolculuğu olan, olağanüstü görsel bir anlatıdır bu film.

    anthony hopkins hayatının en önemli rollerinden birini oynuyor filmde. ''bir demans hastası kendi dünyasında neler yaşar?'' diye düşünüyorsanız, anthony hopkins'in bu performansını mutlaka izlemeniz gerekiyor. anthony'nin suçluluk, üzüntü ve acıma dolu yolculuğuna şahit olun.

    peki ya olivia colman'a ne demeli? ah benim hüzünlü, cesur ve korumacı kraliçe elizabeth'im*. olivia coleman, saf bir hüzünle karakterinin travmasını öyle bir ortaya çıkarıyor, babası küstüğünde ya da tartışılmaz bir şey yaptığında ifadeleri o kadar iyi pişmanlık ve acıma duygusu taşıyor ki, the father bir değil iki karakterin hüzün dolu bir hikayesine dönüşüyor.

    anthony hopkins gerçekten çok büyüleyici bir aktör. aynı anda ve aynı sahnede sizi hem güldüren, hem de üzen çok fazla oyuncu yoktur bu sinema dünyasında. bir bakıma anthony hopkins filmde kendini oynuyor. kendisinin adının ve doğum tarihinin gerçek hayatta da aynı olması, senaryonun bunama ile gerçeklik arasındaki çizgiyi ne kadar az bulanıklaştırdığını gösteriyor.

    bu film izleyenleri, hem demans hastalarının zorlu dünyalarını düşünmeye sevk edecek, hem içlerini burkacak, hem de ağlatacak.

    ben bi ters yüz oldum siz de olunuz efenim.
198 entry daha
hesabın var mı? giriş yap