7 entry daha
  • bu ingilizce ve guzel tanimi muteber oteki diye turkceye cevirmek gelir icimden. otekilik durumundan muteberligi dusunmek ister biraz disimdan ayiramadigim ama icim oldugunu sandigim yerlerim.
    cok alakasiz yerlerden gelecegim meseleye... bakhtin dostoyevski -ve eserleri- icin demis ki: dostoyevski kisinin kendisiyle direk iliskisinin imkansizligini acik eder". bakhtin lacan'la anlasir diyor robert stam'de 'ayna' imgesi ve otekinin hayatimizdaki yeri meselelerinde, ve ekliyor bakhtin'in bu konudaki dusuncelerini ozetlerken: "kisi kendi icine bakarken bile otekinin gozlerinden bakar, benligini kurabilmek icin otekinin bakisina ihtiyac duyar" [*]
    iste muteber oteki/significant other bizim icin bakisini icsellestirmekten en cok zevk aldigimiz, bakisinin icimize isleyip, gozlerimizden disari cikip, yine kendi icimize yoneldigi kisidir. otekidir fakat yeri, kapladigi bosluk baskalariyla doldurulamayacak, doldurulmaya calisilsa da eksik gedik bir seyler mutlaka kalacak kisidir muteber oteki. ve bunca lafi agzimda gevelerken ben, benden cok yillar once ve fersah fersah otede bir edip soylemistir bunu en guzelini:

    "yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
    ikimizdik, iki kişi değildik
    bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
    birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin"
    (edip cansever/uzak yakinlik)

    bir cift goz, icinde, o kadar yakin... ama hep disinda, o kadar uzak...

    [*] roberts stam, subvervise pleasures
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap