amorium

• beş kadın, ellerinde bayraklar ve türkçe/ingilizce/arapça dövizlerle geçenlerde bu antik kentte hilafetin tekrar kurulması çağrısı yapmış. hizbu't-tahrir'in youtube kanalında yayımlanan iki dakikalık bu kısa videoda yapılan çağrı şöyle: "burası amuriye, afyon, türkiye. zulme maruz kalan müslüman kadının feryadına sessiz kalmayan halife mutasım'ın ordusuyla geldiği bu topraklardan müslüman kadınlar olarak sesleniyoruz sizlere: hilafeti kurun ey müslümanlar! hilafetsiz 100 sene yeter artık. va mutasım. va halife. va hilafet."
  
  afyonkarahisar valiliği ise az önce şu açıklamayı yaptı: "22.01.2021 tarihinde afyonkarahisar ili emirdağ ilçesi sınırlarında bulunan amorıum antik kentinde bir grup kadın tarafından açık kaynaklar üzerinden video paylaşımı ile yasa dışı terör örgütü hizb-ut tahrir’in propagandasını yaptıklarının tespit edilmesi üzerine afyonkarahisar cumhuriyet başsavcılığının kararı doğrultusunda bahse konu şahıslar hakkında gözaltı işlemleri yapılmıştır."
  
  adının amor (aşk) kelimesinden ya da anadolu’daki ana tanrıça kültü olan ma'dan geldiği söylenen amorion kenti, arap/islam kaynaklarında ise ammuriye ya da amuriye olarak geçmekte. hizbu't-tahrir'in burasını sahiplenmesi emirdağlıların brüksel'i sahiplenmesine benziyor. abbasi halifesi mutasım'ın ms. 838'de iki hafta süren kuşatma ve ardından yaptığı büyük talanı referans alıp bu kentte bugün halifelik iddia etmek biraz ayıp olmuyor mu? chaussee d'haecht'ta ilan etseniz inanın daha bile mantıklı olur.
  
  hizbu't-tahrir'in boş yapmasını bir kenara bırakırsak, amoryumun asıl sahibi burada doğan masalcı ezop, doğu roma imparatorluğu ii. mihail ve de kubat. ha bir de osmanlı'nın kuruluş aşaması sırasında, 1300'lerde bizans'a yapılan akınlar sırasında asıl adı ali amurios olan ama emir ali bey ya da emir ali gazi diye bir akıncı belirir ki soyadından anlaşıldığı kadarıyla ezop'un, doğu roma imparatorunun ve kubat'ın öz be öz hemşerisidir. sonuçta bu topraklar aslında bir tür kendine ait bir roma ve hatta diyar-ı rum ki hilafet isteyen hizbu't-tahrirci kadınları göz altına altına alanları "rumlukla" itham edilmesi de boşuna değil.