9 entry daha
  • sahne performansları neredeyse on numara. neredeyse diyorum çünkü amerikalılar. ingiliz olsalardı on numara derdim.* seyrettiğim bir konserde sahnedeki grup şarkıları aynı kasetteki gibi çaldığı zaman çok zevk alamıyorum. adamları canlı dinlemenin bir manası olmuyor zira. bir de adamlar konser için özel bir hazırlık yapmamış oluyor, şarkıları kaydederken belledikleri şekliyle tekrar çalıyorlar. gayet mekanik. bu arkadaşlar zevk veren şekilde çalanlardanmış. hoşumuza gitti. boxer'dan start a war'la açtılar mesela konseri; normalde ortalarda tempoyu düşürüp nefes aldıracak hatta kapanış şarkısı olabilecek bir şarkıyken konserde gayet gaz bir açılış parçası yaptılar şarkıyı.

    vokalistleri tok sesinden beklenmeyecek şekilde uncool bir adammış.* seyirciyle diyaloğa giresi var ama çok da beceremiyor, elini kolunu nereye koyacağını şaşırıyor. ama bir zararı yok bunun tabi, güzel güzel çıkıp şarkılarını söylüyor adam sonuçta.

    bunun dışında grupta hemen herkes birden fazla enstruman çalıyor anladığım kadarıyla. toplam altı kişiler; vokal, iki gitar, bas, davul ve klavye ama sahnede mütemadiyen bir rotasyon var. klavyeci üç klavyeyi idare ediyor, bir yandan keman çalıyor; gitarlardan biri üç dört şarkıda bas'la değişiyor; iki gitarist de muhtelif şarkılarda klavyenin başına geçiyor; hatta gitaristler bir şarkıda birbirleriyle gitar değişikliği bile yaptılar. yerli yerinde duran tek adam davulcu. konsere gitmeden az önce bir arkadaşım aralıkta babylon'a geleceklerini haber verdi.* konseri seyrederken ister istemez "bu adamlar babylon'un sahnesine nasıl sığacaklar acaba" diye düşünmeden edemedim. fırsatım olsa yirmi gün sonra o konsere de gitmek isterim. ama sadece sahnede nasıl durduklarını görmek için değil.
166 entry daha
hesabın var mı? giriş yap