8 entry daha
  • diana'nın sesinden, o zamanların görüntüleri eşliğinde izlemenin ekstra etkileyici kıldığı güzel yapıt.

    belgeselde en çok dikkatimi çeken diana'nın psikolojik olarak sağlıklı olmadığı oldu. nişanlandığı dönemden itibaren maruz kaldığı stresle sağlıklı baş edemediği, kırılgan bir ego, takdir ihtiyacı, dramatik duygulanımlar ve kendine zarar verme davranışları olduğunu öğreniyoruz. bütün bunları kolaylaştırması için eşinin layığıyla ugrasmadigi, aldatılma, medya ve saray baskısıyla daha da arttığı anlaşılıyor. ama söylem ve tavırlarından, masum, insancıl, sevilme ve ilgi görme arzusu içinde, toy birisi olduğu anlaşılıyor. onun bu kadar sevilmesinin en büyük sebebi de bu insani hali muhtemelen.
    yapımın başlarında taze, canlı ve paril paril bir kadın olarak gözüken diana'nın 1990ların sonlarına doğru gelindiğinde -bulimia'nın ve dengesiz beslenmenin etkisiyle midir bilinmez- oldukça çökmüş, gerçek zamandan fazla yaş almış, yorgun ve yıpranmış bir görüntüye sahip olduğunu görüyorsunuz ve empati yapınca bu biraz kırıcı oluyor.

    camilia, kraliçe ve charles'a sitemler duymama da yol açan bu yapım netflix'in kayda değer içeriklerinden biri ve meraklısı için izlenmeye değer.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap