3 entry daha
  • yıl 1191'i gösteriyordu ve haçlı seferlerinin yeni lideri 1. richard kıbrıs ve akka fatihi ünvanlarını kazanmış bir şekilde güneye doğru yürümeye başladı. savaşlara ön saflardan katılması, cesur ve karizmatik vasıfları sayesinde dönemin en önemli şövalyelerinin katılımı ile güçlendirilmiş richard komutasındaki haçlı ordusu salahaddin'in arkasında birleşmiş islam dünyasına o dönemde yöneltilmiş en büyük tehdit olacaktır.

    richard'ın karizmatik ve güçlü bir savaşçı olmasının yanı sıra o dönemde bilinen ingiltere topraklarının hepsine fransa topraklarının da yarısından fazlasına feodal sistem gereği sahip olması otoritesini ve maddi imkanlarını daha da güçlendiriyordu. mesela örnek vermek gerekirse kudüs kralı guy de lusignan esasen richard'a bağlı bir vassal (derebeyi) idi.

    hal böyle olunca 1. ve 2. haçlı seferleri sırasındaki liderleri pek sallamayan templar baş üstadı robert de sable ve hospitallier baş üstadı garnier de nablus gibi ağır toplar bile, kuvvetlerinin tümünü alarak richard'ın komutasına girmişlerdir. bu haçlı tarikatlarının sayıları nispeten az olsa bile ekipman ve savaş tecrübesi olarak altın değerinde savaşçılardır. üstelik uzun zamandır ortadoğu topraklarında kaldıkları için coğrafyayı ve müslüman savaş taktiklerini avuçlarının içi gibi bilmektedirler.

    richard aynı zamanda taktik ve strateji yönü kuvvetli olan da bir adamdı. guy de lusignan'ın hattin savaşında yaptığı salaklığı yapacak birisi hiç değildi. en büyük düşmanının çöl sıcağı ve susuzluk olduğunu biliyordu. öte yandan salahaddin o zamanların üretim merkezi olan bereketli mısır topraklarından neredeyse sınırsız ikmal sağlayabiliyordu.

    bu noktada richard stratejik düşünerek paldır küldür kudüse yürümek yerine güneye inerek mısır'ın filistine açılan kapılarından biri olan jaffa limanını ele geçirmeye karar verdi. böylece müslüman ordusunu mısırdan kopartarak salahaddin'i kendi taktiği ile vuracaktı. salahaddin'in de kuvvetlerinin karşısına çıkmak yerine gerilla taktiği ile ordusunu yıpratmaya çalışacağını biliyordu. bu yüzden akka kuşatması sırasında ele geçirdiği müslüman gemileri sayesinde ele geçirdiği tartışmasız deniz üstünlüğünü kullanmaya karar verdi.

    haçlı ordusu o zamana dek pek görülmemiş bir nizamda güneye doğru ağır ağır ilerlemeye başladı. okçu ve diğer hafif zırhlı askerler ve değerli ikmal karavanları haçlı donanmasının korumasında olan kıyıya yanaşmış bir şekilde konumlandılar, onların solunda ağır piyade ve mızraklılar, en solda ise ağır atlılardan oluşan 3 katlı bir düzen oluşturuldu. bu düzen her türlü saldırıya karşı savunma sağlıyordu fakat ordunun hareket hızını çok yavaşlatıyordu. richard için bu sorundan ziyade avantajdı çünkü çöl sıcağında hızlı hareket etmenin zırh içindeki bir orduya neler yapabileceğini biliyordu. öte yandan ordunun yavaş ilerlemesi kıbrıs, akka ve ordu arasında açılmış ikmal koridorunun stabil bir şekilde işlemesine elveriyordu.

    peki bu sırada salahaddin ne yapıyordu? yaşının da ilerlemesinin getirdiği aşırı temkin ve paranoya sebebiyle tüm kuvvetleri ile kudüse çekilmişti. gözünün önünde akka'nın haçlılarca ele geçirilmesine engel olamayışı otoritesini oldukça sarsmıştı. bunun üstüne bir de kudüsü kaybederse zamanında kendisinin fatımı sultanını indirmesi gibi başkasının da onu indirebileceğini biliyordu. arkasındaki islamın koruyucusu (defender of islam) kaybettiği an başına her şey gelebilirdi. fakat richard ve ordusunu guy de lusignan kadar kolayca fare gibi oynayıp bölerek imha edemeyeceğini de biliyordu.

    öte yandan richard ordusuyla islam topraklarını kuzeyden güneye karışlarken kudüste oturması da generallerinin tepkisine neden oluyordu. bu yüzden kudusün güvenliğini tehlikeye atmayacak bir kuvvetle yola çıktı. kısa sürede richard'a ulaştı zira kendi ordusunun hareket kabiliyeti çok yüksekken richard taktik gereği ekstra yavaş gidiyordu. richard'ın aldığı düzeni görünce güvenli bir yere çadırını kurdu ve neredeyse hiç durmadan richard ve ordusunu ok yağmuruna tutmaya başladı.

    haçlı tarafına geri dönersek, aşırı ok yağmuru kışkırtmasına rağmen richard kesin olarak düşmana her hangi bir taarruzu yasaklamıştı. salahaddin'in oyununa düşmemekte kararlıydı. burada islam ordusunu kovalamak ve tuzağa düşmek yerine gerekirse kayıplar vererek jaffa'ya ulaşacak, ordusunun güçlü olduğu tarafı yani piyade üstünlüğü ve kuşatma yeteneğini kullanacak ve salahaddin'in mısır ile bağını kesecekti.

    tabi ki bu sırada haçlı birlikleri da boş durmuyordu, kuzey italya ve orta avrupa'da yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan arbaletçi birlikler de zırhlı birliklerin koruması arkasından müslüman atlı okçulara karşılık veriyordu. bu durum o dönemdeki kurma yay ile arbaletin gücünün birebir karşılaştırılmasına olanak sağlıyordu. o sırada olay yerinde bulunan ve salahaddin'in biyografisini de yazan tarihçi ve vakanüvist baha ad-din ibn shaddad konuyla ilgili şu satırları yazmıştır.

    "müslümanlar her açıdan durmaksızın ok fırlatıyordu, haçlıları kışkırtıp kendilerine saldırmaya zorluyorlardı. fakat haçlılar metal ile kaplı sırtlarına saplanmış 10 tane oka rağmen disiplinli bir şekilde güneye yürümeye devam ediyordu. öte yandan frenklerin fırlattığı oklar müslüman askerini atıyla birlikte bir vuruşta yere sermeye yetiyordu "

    gel gör ki richard'ın otoritesine rağmen müslüman ordusunun dur durak bitmez ok yağmuru moral olarak haçlı ordusunu çökertmeye başlamıştı. haçlı formasyonunun ok tacizine en çok maruz kalan kısmı olan sol ve arka tarafında hospitallier şövalyeleri bulunuyordu, richard ise en ön kısımdaydı. hospitallier baş üstadı garnier de nablus 3 kere richard'a ulak göndererek yoğun ok saldırısı altında olduklarını, şövalyelerin zırhları sayesinde oklardan etkilenmediğini fakat atların o kadar şanslı olmadığını, halihazırda bir çok atın öldüğünü ve yahut savaşta kullanılamayacak kadar yaralandığını çok geç olmadan en azından bir nefes alma alanı yaratmak için düşmana taarruz izni istemiş üç kere richard'dan ret yanıtı almıştır. dördüncü sefer garnier de nablus şahsi olarak ordunun en ön kısmına atını sürmüş ve bizzat richard'ın karşısına çıkarak bir kez daha taarruz için izin istemiş fakat tekrar richard tarafından reddedilmiştir.

    bu şekilde günler, haftalar geçer. haçlı ordusu daha önceden salahaddin tarafından haçlıların kullanmasını engellemek için yıkılan arsuf kalesine ulaşmak üzeredir. nihai hedef jaffa'ya ise sadece 2 günlük mesafe kalmıştır. salahaddin haçlıları bu şekilde durduramayacağını anlamıştır ve en sonunda umumi bir taarruz ile haçlıları gafil avlamak için ordusunu mobilize etmeye başlamıştır. arsuf'un hemen kuzeydoğusunda bulunan ormanlık alanın arkasında ordusunu dizmeye başlar, bu yöntemle planladığı taarruzu olabildiğince haçlılardan gizlemeyi amaçlamıştır.

    salahaddin'in planı ordusunu bu ormanlık alanda gizleyerek haçlı ordusunun baş ve orta kısmının geçmesini bekleyip, halihazırda ok yağmurundan iyice yıpranmış durumda olan arka kısmına ani bir saldırı düzenleyip bu kısmı ana ordudan ayırarak imha etmek ve daha sonra hızlı bir şeklde kalan kısıma iki koldan bir saldırı düzenleyip haçlı ordusunu denize dökmektir.

    ve 7 eylül 1191 sabahı haçlı ordusunun uç noktasını (vanguard) komuta eden templar baş üstadı robert de sable nin arsuf yıkıntılarına ulaşmasıyla beraber kulakları sağır eden bir davul ve çığlık sesleriyle müslüman ordusu ormandan akın akın fırlayıp haçlı ordusunun arka kısmına doğru taarruza başlar, haçlı ordusunun karşılık vermemesine o kadar alışmışlardır ki, bazı müslüman atlı okçuları daha iyi atış yapabilmek için atından inmiştir. hospitallier arbaletçileri karşılık vermeye başlar ama sayıca çok avantajsız konumda oldukları için teker teker düşmeye başlamışlardır. tam bu sırada hospitallier baş üstadı garnier de nablus artık izin mizin istemeden "for saint george!" diye avazı çıktığı kadar bir nara kopartarak hücum eder, tabi ki günlerce maruz kaldıkları ok yağmurunun getirdiği hırs ve kin ile ne kadar hospitallier savaşçısı varsa üstadlarını takip ederler.

    hospitallierlerin taarruzunu gören richard küçük bir kararsızlık anı yaşar, tam bu sırada richard'ın korumasıyla görevli seçkin şövalyelerinden birisi olan baldwin le carron de bir nara kopartarak salahaddin'in ordusunun merkez kısmına doğru atını dörnal sürmeye başlar, frenk ve breton şövalyeler ve tapınakçı şövalyeler peşinden savaşa katılır derken richard da umumi taarruz emrini verir, altı kere art arda çalınan trampet. müslümanlar tam anlamıyla gafil avlanmışlardır, bir çok okçu daha kılıcına davranamadan oracıkta haçlı şövalyeleri tarafından tepelenir.

    müslüman ordusu daha doğru düzgün bir sıcak çatışma olmadan çözülmeye ve gayrinizami geri çekilmeye başlar. bir bucuk kilometre boyunca haçlılar kovalar, richard tam bu sırada kontrolü ele alır ve ordusunu durdurup tekrar düzene sokar ve müslüman karşı saldırısını bekler, tahmin ettiği gibi müslüman tarafında da salahaddin'in yeğeni amcasını dinlemeyip emrindeki kuvvetlerle haçlı ordusunun merkezine bir karşı saldırı düzenler, richard buna karşılık ne kadar hayatta kalan şövalyesi varsa toplar ve bizzat bu şövalyelerin başına geçerek en önden salahaddin'in yeğeninin kuvvetlerine taarruz eder ve kısa sürede dağıtır.

    zafer haçlılarındır, salahaddinin ordusu bozguna uğramıştır 7 bin civarı da kaybı vardır fakat bu rakam salahaddin için yenilenmesi çok kolay bir rakamdır. haçlıların ise kayıplarını yenileme şansı yoktur.

    salahaddin bu bozgundan sonra bir daha richard ile meydanda kapışmaya yanaşmaz, güney filistinde ne kadar şehir, kale, liman varsa hepsini yıkar. kudusün etrafında ne kadar kuyu varsa kurutur ne kadar ağaç varsa kestirir ve kudüse çekilir.

    richard ise kardeşinin ihaneti yüzünden çok geçmeden avrupaya geri dönmek zorunda kalır. salahaddin ile bir anlaşma yapar ve kutsal topraklardan bir daha dönmemek üzere ayrılır. 3. haçlı seferi boyunca kaybettiği tek bir savaş dahi olmamasına rağmen kudüsü alamadığı için başarısız olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap