• taha toros, bir eşine dahi artık tesadüf edemeyeceğimiz yani artık nesli tükenmiş bir arşiv insanı, zarif bir yazar, ayaklı bir kütüphane ve yaşayan bir tarihtir. osmanlı’dan cumhuriyet’e tevarüs eden o muhteşem yazar, münevver, edip neslinin birinci dereceden arkadaşıdır ve hatıratı bu eşiz isimlerle doludur. bu nesil için muhteşem dememin sebebi ideolojik değildir şüphesiz; tamamen kronolojinin, tarihin ve siyasetin onlara yapmış olduğu ilahî bir kıyaktır söz konusu olan.

    taha toros işte bu isimlerle teşrik-i mesai eylemiş, dostluklar kurmuş, aynı sofralarda bulunmuş, aynı gazetelerde yazmıştır. kısa biyografisine geçmeden önce toros’un hatıratını ördüğü dost çevresi için şunu söylememek olmaz: bu dostların kısm-i azamisi ikinci meşrutiyet ile 27 mayıs darbesi arasındaki bütün, savaşları, ihtilalleri, darbeleri, cepheleri, rejim değişikliklerini, linçleri, kavgaları tüm sıcaklığı ile müşahede etmiş bir neslin mensubudur. taha toros da işte bu isimlerin titiz bir vakanüvisi, artık numunesi kalmamış biyografi yazarıdır.

    1912 yılında adana’da doğmuş olan taha toros, adana lisesi mezunudur. edebiyat, şiir, müzik ve karikatürle ilgilenmiş edebiyata olan merakı ismail habib sevük'ün teşvikiyle zuhur etmiştir. bu yıllarda folklora merak sarmış ve dadaloğlu şiirleri ve tahtacı oymakları ile ilgili eserler vermiştir. çukurova havalisindeki sözlü şiirleri derleyip kayıt altına almış, kitaplaştırmıştır.

    daha sonra istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'ne yazıldı. memurluğa başladı. adana’ya geri döndü. çukurova ve toroslar'da folklor araştırmalarını genişletti. yurtdışına çıkarak, vatikan, polonya, fransa gibi ülkelerin arşivlerine yıllarını gömdü. buralardaki çalışmalarını kitaplaştırdı. mazi cenneti 1 adlı iletişim yayınları’ndan çıkan harika, renkli ve bir o kadar iç burkan hatıratında bu çabalarını şöyle anlatır: "arşiv oluşturmak, özellikle ülkemizde nadir yetişen biyograf olmak, bibliyografyada uzmanlık kazanabilmek, yararına yürekten inandığım, kültür zenginliklerindendir. yaşamım boyunca bunu yapmaya çalıştım. aslında bu konularla ölesiye uğraşmak, tedavisi mümkün olmayan bir hastalık gibidir. bugün kanserin bile tedavisi mümkün. ama "arşiv" hastalığının tedavisi yok!. ne diyelim, tanrı, bu türden hastalığa yakalananları kurtarmasın!"

    halen istanbul etiler’de yaşamını sürdüren toros’un şimdilik sadece birinci yayınlanmış ve daha üç cildi bulunan "mazi cenneti" isimli hatıratına göz atıldığı zaman durduğu yerin önemi daha da anlaşılır. zira toros, osmanlı’nın son, cumhuriyetin ilk aydınları ile bugünkü kuşakların arasında sapasağlam bir köprüdür. ibnülemin mahmut kemal inal’dan abdülhak hamid tarhan’a, refik halid karay’dan mithat cemal kuntay’a, abdülhak şinasi hisar’dan abdülkadir kemali öğütçü’ye, salih kerâmet nigâr'dan celal esat arseven’e kadar birçok yazar, şair, bürokrat ve alimle ilgili hatıratı, notları, anekdotları ve biyografik bilgisi taha toros külliyatını daha da anlamlı kılıyor.

    sayısız, inceleme, araştırma, makale, kitap ve derlemeleri bulunan toros’un dili de gayet leziz, eğlenceli ve yitip giden bir tarihin ardından yakılan ağıtların acısını hatırlatır cinstendir.

    başlıca eserleri de şöyledir:

    toros demetleri (1929) , iki ses geliyor (şiirler, 1934), türk kadın şairleri (antoloji, 1934), seyhan efsanesi (1935), toroslarda tahtacı oymakları (1938), köy iktisadiyatı (1938), şair ziya paşa'nın adana valiliği (1940), dadaloğlu (1940), türk hatipleri (1949), geçmişte türkiye-polonya ilişkileri (1983), fikret mualla (1986), ilk kadın ressamlarımız (1988), mazi cenneti 1 (1992), kahvenin öyküsü (1998), türk edebiyatından altı renkli portre (1998), nazım hikmet (2005).

    ayrıca jön türkler, çukurova basını, türk basın tarihi ve umumi bir türk folklor tarihi üzerine de hazırlanmakta olan ve hazırladığı kitapları mevcuttur.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap