7 entry daha
  • mikhail bulgakov'un güzel bir romanı. aslında ikinci cildi (ki neden can yayınları 2 cilde ayırmış anlayamadım, bir cilt 300 diğer 240 sayfa civarında) ilk cildi kadar muhteşem olsa kitap gelmiş geçmiş en iyi kitaplardan* biri olabilirdi bence. ancak akıcılık, kurgu, tasvirler vb. maalesef ikinci ciltte ilk ciltteki kadar harika değil. özellikle ikinci cildin ilk kısımları yer yer sıkmaya bile başlıyor.

    fakat bu kitaptaki şeytan ve yardımcıları tasviri, görünüşlerinden tutun yaptıklarına, hareketlerine kadar her şeyiyle inanılmaz. ancak bu kadar güzel anlatılabilir, nasıl bir hayal gücüdür yaratıcılıktır aklım ermiyor. yazar acaba cidden şeytanı gördü hatta yanında takılıp gözlemledi de öyle mi yazdı diye düşünmek bile mümkün okurken. aynı şey pontus pilatus'un hikayesinde de geçerli. yazarın bu kitap üstünde yıllarca uğraştığı en çok bu yerlerde belli oluyor. vathek'teki cehennem tasviriyle birlikte müthiş bir ikili oldular benim zihnimde.

    son olarak can yayınlarıyla ilgili bir eleştri yapmak istiyorum, kitabın arkasına öyle bir paragraf yazmışlar ki maşşallah ilk cildin hepsini özetlemişler. tamam ilgi çekiyor, kitaba şöyle bir bakıp da arkasını okuyana "oha bu ne lan hemen alayım" dedirtiyor olabilir ama kitap çok daha şaşırtıcı ve vurucu olurdu bence arkasında yazılmasaydı onlar. kitabı almamış okumamış ya da bir şekilde okumayı planlayıp da arkasına henüz bakmamış olan varsa bakmasın efenim.

    okunası bir eser.
152 entry daha
hesabın var mı? giriş yap