2 entry daha
  • tarrasch'ın en iyi olduğu zamanlar romantik oyun tarzının yerini prensipli oyun tarzının kabul görmeye başladığı yıllardı.

    bu da merkez karelerinin kontrolü, hızlı bir şekilde taş gelişimini tamamlayıp rok atmak, fil çiftini değişmemek, oyun sonunu mümkün olduğunca kusursuz bir teknikle oynamaya önem veren fikirleri içeriyordu.

    sonraki yıllarda, reti, nimzowitch gibi oyuncular, unorthodox dedikleri ekolü başlattılar, artık merkezin kontrolünü piyonlardan ziyade hafif taşlarla sağlamaya eğilim gösteren, taşların aktif olmasına daha çok önem veren, yani dinamik pozisyonlar yaratmaya çalışan, prensiplerin yeri geldiğinde bozulabileceğini savunan görüş.

    bu oyuncuların sahneye çıktığı yıllar, hem tarrasch'ın buna uyum göstermek istemediği, hem de yaşının ilerlemesi dolayısıyla oyun gücünün düştüğü zamanlara denk gelir.

    dönemin ustaları nimzowitch, lasker gibi oyuncularla sürekli bir sürtüşme içindedir. biraz huysuz bir tipti sanırım.

    hatta lasker onun hakkında, '' dr. tarrasch o kadar narsist bir kişilik ki, bu durum onun için zayıflık olmaktan ziyade, satranç için ona büyük fayda sağlamış. orta seviyede bir oyuncu olacakken büyük egosu sayesinde efsanevi bir oyuncuya dönüştü'' şeklinde bir yorum yapmıştır.

    oyun tarzı hem öğretici hem de zevklidir.

    chessmetrics analizine göre, satranç motorlarının olmadığı, kaynak kitapların kısıtlı olduğu 1894'teki bir turnuvada 2853 elo oyun gücüyle oynamış, ki gerçekten o zamanlar için korkunç bir rakam.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap