ifade özgürlüğü adı altında cinayet çağrısı yapmak

• ‘kahrolsun insan haklari’, ‘hain yuvasi universiteler ‘ ve ‘benim dusunce ozgurlugum seninkini dover’ vb. ile aciga cikmis abuklama mesullerinin islerine geldigi hallerde nasil yuz-yoksunluguyla kosa kosa bruksel’deki mahkemeye sikayete gitikleri, nasil kara kapli kitap’in yumusak karinlarini hatmedip hapisten yanlislikla saliverildikleri, nasil kimsecikler goremeden-duyamadan askeri cezaevlerinden dahi firar edebildikleri, ulkelerini ozlediklerinde nasil zaman-asimi kapilarini asindirarak kesin donus gerceklestirebildikleri.. animsandiginda daha iyi kavranabilecek eylemdir.
  
  cunki bu civarlarda nicedir ‘guclu olan ayakta kalir’!
  cunki bu diyarlarda nicedir adaletin mugayyer mugayyeb ve mutlak terazisi gullabici odunlarla her daim abaliya vurur.
  cunki bu civarlarda nicedir muktedirler hafizalarini gerektiginde kaybedip sonra bulur, renkli pasaportlu dokunulmazlik zirhli hak ve ozgurluklerini alabildigine kullanip istedikleri gibi at oynatir.
  
  tutsi soykirimi ornegi bosuna verilmemistir. hatirlanacagi gibi, ruanda’da;
  
  ...olaylar sırasında hutu’ların kontrolundeki radyonun yaptigi programlar ile ‘yasamayi haketmeyen hamamboceklerinin toptan imha edilmesi gerektigi, bunun vatanseverce bir gorev, bir mecburiyet oldugu, dikkat edilmesi gereken en onemli hususun ise -suphesiz- bu boceklerden daha degerli olan ve daha guc bulunan mermilerin harcanmamasi oldugu’ anlatiliyordu. bu ‘cilginlik’ pompalariyla gunde onbin kisi -cogunlugu palalar ve tahta sopalarla beyinleri patlatilmak suretiyle- katledildi. fransiz askerlerine siginan tutsiler ‘bizi kursuna dizin yalvariyoruz, palayla oldurulmek en korkuncu, bizi tufeklerinizle oldurun’ diye yalvariyordu. insanlari katliama tesvik eden bir radyonun yayinlarini sabote etme yonundeki cabalar ise bu imkanlari saglayabilecek olan birlesmis milletler-fransa-abd tarafindan basin ozgurlugune aykiri bulunarak reddedildi.
  ‘zenciler zencileri olduruyor’ denildi, ‘insanlari kiskirtici radyo yayinlari ve irkci-provokatif ifadeler oldurmuyor, insanlari palalar-sopalar-kursunlar olduruyor’ denildi. ve soykirimin eli kanli pasa-babalari da -nedense her sey olup bittikten sonra ulkeyi ziyarete gelip adaleti saglamaya calisan uluslararasi mahkemelerde- bu tezlerle kurdular savunmalarini. ‘biz hic kursun sikmadik ki!’ dediler.
  radyo yayinlariyla ‘cilginlastririlmis’ 16-17 yasindaki cocuklar cekiyordu cunki tetikleri o sirada.
  
  ...«kalkin ey ehli vatan!»
  buyuk vatansever namik kemal’in sesi bugunun parolasidir. kalkin ey ehli vatan. mucadele basliyor. ve baslamak lazim. cunku en azgin ve insafsiz bir propagandanin, turk vatandaslarinin ruhuna her gun yakici, yeis verici, umit kirici bir propaganda zehirini dokmesine musaade edemeyiz. bir vatan sahibi olmak, bu vatanin icinde hur ve mustakil yasamak isteyen her turk bu propagandaya karsi koymaya mecburdur.
  (...) bunlari susturmak icin, cevap vermek hukumete dusmez!...
  -huseyin cahit yalcin, tanin gazetesi-
  
  yasayi nizami hice sayarak bu cagrilari yapan, tertipleri tezgahlayan kara gomlekliler, tan baskini’nda, alti yedi olaylari’nda ve daha nice proaktif etkinlikte ‘ifade ozgurlugu’nden, ‘yasam hakki’ndan ne anladiklarini ispat etmislerdir ele gune.
  aralarindan, bugunun demokrasi havarisi suleyman demirel’leri ve ilhan selcuk’lari da eksik etmeyerek.
  
  simdi, buradan hareketle bir cadi avi cagrisina uzanilacagini, ‘sallandiralim bir ikisini’ ignelemesinde belirtildigi uzere ifadeyi kisitlayici bir cezai mueyyide cagrisi pesinde kosulacagini, ‘nihalatsiz org’ ve turevi irkci yuvalarinin tumden ortadan kaldirilmasinin talep edilecegini sananlar ise yaniliyor.
  
  kanimca; cozum baska turlu bir baskida, baska turlu bir yasakcilikta degil.
  cozum; otekilerin agzini vargucuyle tikayip-kapatip tosuncuklarini durtukleyen, tavsani baglayip taziya tut diyen, taslari baglayip kurtlari serbest birakan.. karanlik elleri bize gosterecek aydinlikta.
  ve o aydinlik ancak ve ancak;
  ozgurlukte, bagimsizlikta, esitlikte, ozgurlukte.
  
  (elbette, ‘yasamayi haketmeyen hamambocekleri’nden soz etmenin de ne demek oldugunu, nereye varacagini cok iyi bilen bir ozgurlukte.
  hani nasil soyluyordu o turku:
  
  ...demokrasi insan oldur demiyor
  acilan gulleri soldur demiyor
  hur bagimsizligi kaldir demiyor
  her fert hur bagimsiz insan olmali
  gulum efendim, benim efendim,
  benim sultanim...)